Aydın’daki eğitim emekçileri isyan etti

Milli Eğitim Bakanlığı Personeline Başarı, Üstün Başarı Belgesi ve Ödül Verilmesine Dair Yönerge kapsamında Aydın’da 308 öğretmen ödüllendirildi. Birer aylık maaş ile ödüllendirilecek isimler arasında Aydın önceki dönem İl Müdürü Seyfullah Okumuş ile birlikte Efeler İlçe Milli Eğitim Müdürü Hakan Özcan, Germencik İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Çiftçi, Karpuzlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemal Ağırol, Kuşadası İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ataman, Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, Sultanhisar İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdinç Güner ile Yenipazar İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayşe Acar da yer aldı. Karpuzlu ile Kuşadası’nda sadece ilçe milli eğitim müdürlerinin ödül alması dikkat çekici bulunurken, Sultanhisar, Yenipazar ve Germencik’te az sayıda öğretmenle birlikte ilçe milli eğitim müdürlerine de ödül verilmesi eğitim camiasının tepkisini çekti.

Yapılan ödüllendirme kapsamında, Bozdoğan’da 14, Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 4, Çine’de 6, Didim’de 7, Efeler’de 118, Germencik’te 2, İncirliova’da 22, Karacasu’da 6, Karpuzlu’da, Koçarlı’da 1, Köşk’te 3, Kuşadası’nda 1, Kuyucak’ta 2, Nazilli’de 113, Sultanhisar’da ve Yenipazar’daysa 2 öğretmen ödüllendirildi. Buharkent ile Söke’den hiçbir öğretmenin ödül almamasıyla birlikte bazı ilçelerde ödüllerin ilçe milli eğitim müdürlerine verilmesi bazı eleştirilere de neden oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Aydın Şube Başkanı Veli Yıldırım, hakkaniyet ve liyakat vurgusunda bulunurken, Eğitim-İş Kuşadası Temsilcisi Ali Erdem ilçedeki bin 300 eğitim emekçisi içinden aylık ile ödüllendirilecek İlçe Milli Eğitim Müdürü dışında başka hiçbir eğitim emekçisinin bulunamamasını sert sözlerle eleştirdi.

“MÜDÜR, HANGİ ÇALIŞMAYLA ÖDÜL ALDI?”

Yaptığı açıklamada, ödül yönetmeliğinin objektif kriterlere bağlanması gerektiğine dikkat çeken Türk Eğitim-Sen Aydın Şube Başkanı Yıldırım, “Deveye sormuşlar, sırtın neden kambur diye. Deve de demiş nerem doğru ki? Ödül yönetmeliğinin net bir kriteri yok, ölçüsü yok. Ayrıca A ilçesine verilmiş, B ilçesine verilmemiş. Dönem dönem o ilçelerdeki gerek kurum amirleri, gerek idari amirler tarafından keyfi olarak uygulanan bir şey. O yüzden bu ödül yönetmeliğinin objektif kriterlere bağlanması lazım. Bir ilçede eğer müdür başarı ödülü alıyor başka bir personel başarı ödülü almıyorsa ya da bir başka ilçede kimse bu ödülü almıyorsa kurum amirlerinin kendini sorgulaması lazım. Benim ilçemde hiç başarılı personel yok demektir bu. Hakkaniyet gözetilmeli burada. Şu sendikadan, bu sendikadan, A’ya yakın B’ye yakın gibi değerlendirmeler devam ederse bence hiç uygulanmasın. Bir ilçe müdürünün ödül aldığını düşünün. İlçe potansiyeline göre bin, bin 500 personel var. Kimse ödül almıyor. Bir tek müdür alıyor. Müdür, hangi çalışmayla ödül aldı? Hiç mi ödül almaya layık bir çalışma yapılmadı? Ya da ödüle layık başka hiçbir eğitimci mi yok? Biz burada ödülü de, cezayı da hakkaniyetle vermeliyiz. Aksi durumun çalışma hayatında çalışma barışına yönelik ciddi sorunlara sebep olacağının bilinmesi gerekir. Biz hep liyakat deriz, hakkaniyet deriz” dedi.

“HİÇBİR EĞİTİM EMEKÇİSİ BULAMADIYSANIZ SİZ ÖLMÜŞSÜNÜZ”
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Kuşadası’nda ödülün yalnızca İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne verilmesinin eğitim emekçilerini derinden üzdüğünü belirten Eğitim-İş Kuşadası Temsilcisi Ali Erdem, “Milli Eğitim Bakanlığı çalışmaları ile eğitim öğretime katkı sağlayan, iyi örnekler kazandıran başarılı bulduğu eğitim emekçilerini ödüllendirdi. Eğitimde başarı takım işidir. Tek bir belgeye, maddi değere indirgenmiş olsa da birçok kişinin alın teri döktüğü emek verdiği akıl ve iş birliğidir. Başarının arkasında dev bir kadro bulunur. Tebliğler dergisinde yayınlan listede Kuşadası ilçesinde tek kişilik bir kadro, tek kişilik bir ordu ya da başarılı olan örnek davranış sergileyen kimse yokmuş ki ödül sadece ilçe milli eğitim müdürüne verilmiş. Emerson Fosdick; Yaprağa soruyoruz; kendi kendince tamam mısın, yaprak cevap veriyor; hayır benim hayatım dallardadır. Dala soruyoruz ve dal diyor ki, hayır benim hayatım köktekidir. Köke soruyoruz, cevap veriyor; benim hayatım gövdede, dallarda ve yapraklardadır, dallardaki yaprakları koparırsanız ben ölürüm, diyor. Kuşadası ilçesinde görev yapan 1300 eğitim emekçisi içinden aylık ile ödüllendirilecek İlçe Milli Eğitim Müdürü dışında (!) başkaca hiçbir eğitim emekçisi bulamadıysanız siz ölmüşsünüz. Kendiniz ölmekle kalmayıp Kuşadası’nda canla başla çalışan tüm eğitim emekçilerini de öldürmüşsünüz” dedi.

ATATÜRK’ÜN SÖZÜNÜ HATIRLATTI
“Eşitlikten, hakkaniyetten, adaletten uzak, emeğin ve alın terinin yok sayıldığı, hangi kriterlere göre belirlendiği belli olmayan bu ödül, eğitim emekçilerini derinden üzmüştür” diyen Erdem, “Takım çalışmasında solist yoktur, takım çalışması bir orkestra gibidir ve bu orkestra gücünü ve başarısını uyumdan alır. Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk;” Bir devlet adamı kerameti kendinde görmeye başladı mı, devlet adamlığını yitirdi demektir. Hiç kimse hiç kimseden daha akıllı değildir. Birlikte herkesten daha akıllıyız. Millet ve devlet işlerinde herkes, herkese yardım edecek ve hiç kimse bundan iftihar payı çıkarmayacak düstur budur.” diyor. Eğitimin ana aktörü öğretmenler, iş yükünü çeken memurlar ödülü alanın ise yalnız İlçe Milli Eğitim Müdürü olması 1300 eğitim emekçisini üzmüştür. Kuşadası”ın da başarı ancak tüm eğitim emekçileri üzerlerine düşeni bir takım ruhu ile ve tam olarak yaptıklarında ortaya çıkabileceğini bilen çalışanlarla olasıdır. Biliniz ki oyuncuların oynamadığı maçı teknik direktörün kazanması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.