Ankara'nın Çubuk ilçesine bağlı Yıldırım Beyazıt Mahallesi'nde meydana gelen olayda, 12 yaşındaki şeker hastası Egemen Büyükçolak'ın evinde aniden fenalaşması üzerine, ailesi 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbarda bulundu.
Hastanede Hayatını Kaybetti
İhbar üzerine eve yönlendirilen sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Büyükçolak, ambulansla Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Şeker komasına girdiği tespit edilen çocuk, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Uzmanlardan Anne Babalara Uyarı!
Öte yandan uzmanlar, diyabetin (şeker hastalığı) artık küçük yaşlarda da görüldüğüne dikkati çekerek anne babaları uyardı. Türkiye'de 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20'sinde Tip 1 diyabet görüldüğünü belirten uzmanlar, okul öncesi dönemde hatta bir yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini aktardı.
Erken Fark Etmek Önemli
Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Arzu Jalilova, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır. Aileler çocuklarında şeker hastalığından şüphelenmediği için doktora farklı sorunlarla başvuruyor. Sık idrara çıkma, özellikle geceleri alt ıslatma, aşırı susama, iştah açık olmasına karşı kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk en sık görülen belirtiler" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Artış Gösterdi!
Kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun eksikliğinin, yetersizliğinin Tip 1 diyabete neden olduğunu dile getiren Jalilova, çocukluk çağında en sık görülen diyabet türünün Tip 1 diyabet olduğunu ve son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sıklığında artış gözlendiğini ifade etti. Uzm. Dr. Jalilova, Tip 1 diyabetin genellikle ani başlangıçlı olduğunu ve belirgin belirtilerle kendini gösterdiğini vurguladı. Jalilova, şunları kaydetti: "Sık idrara çıkma (özellikle geceleri alt ıslatma), aşırı susama, iştah açık olmasına karşı kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk en sık görülen belirtilerdir. Bu belirtiler hızla ilerleyebilir ve tedavi edilmezse ‘diyabetik ketoasidoz’ adı verilen, hayatı tehdit eden bir tabloya yol açabilir."
Anne Babalar İhtimal Vermiyor!
Çocuklarında şeker hastalığından şüphelenmeyen ebeveynlerin doktora farklı sorunlarla başvurduklarına parmak basan Jalilova, anne babaları tanıda geç kalmamaları konusunda uyarırken, "Çocuklarında bu belirtileri gören anne babalar zaman kaybetmeden bir endokrinoloji uzmanına başvurmalıdır. Özellikle aniden gelişen kilo kaybı, susuzluk ve sık idrara çıkma belirtileri alarm verici olmalıdır. Basit bir parmak ucu kan şekeri ölçümü ile tanıya ulaşmak mümkündür" diye konuştu.
Büyük İlerlemeler Kaydedildi
Uzm. Dr. Jalilova, çocuklarda Tip 1 diyabet tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini de aktardı. Jalilova, şöyle dedi: "Bu tedavi yöntemlerinden biri kısaca SGM denilen Sürekli Glukoz İzleme Sistemleri'dir. Parmak delmeden, deri altından kan şekeri düzeyini sürekli ölçen sensör sistemleri çocukların yaşam kalitesini artırmaktadır. Bir diğeri ise Hibrit Kapalı Döngü Sistemleri ya da diğer adıyla yapay pankreas teknolojileridir. Hem insülin pompası hem de SGM kullanan sistemler, daha iyi glisemik kontrol sağlamaktadır."
En Önemli Üçlü
Anne babalara önemli tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Jalilova, sözlerini şöyle tamamladı: "Araştırmalar, ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20'sinde Tip 1 diyabet görüldüğünü göstermektedir. Yaşına uygun şekilde çocuğa hastalığı anlatmak ve onu yönetim sürecine dahil etmek uzun vadede olumlu sonuç verir. Eğitim öğretim dönemlerinde okulda öğretmen ve yöneticilere bilgi verilerek çocuğun diyabet yönetimi güvence altına alınmalıdır. Düzenli kan şekeri takibi, insülin kullanımı ve dengeli beslenme en önemli üçlüdür. Endokrinoloji uzmanı ile yapılan rutin kontroller, hem tedaviye yön verir hem de komplikasyonları önler. Diyabetli çocuklar spor yapabilir, sosyal aktivitelere katılabilir; önemli olan planlı ve bilinçli olmaktır."