Atilla Dağıstanlı

Atilla Dağıstanlı

ACABA !

ACABA !

Bir yerde okumuştum.
Anımsadığım kadarıyla sanırım  olay Elazığ’da geçmiş.
1960’lı yıllarda Elazığ  Akıl Hastanesi’nde tedavi  gören hastalardan  423’ü  bir yolunu bulup kaçmış.
Durum anlaşılınca hastane yetkilileri ve çalışanlar paniğe kapılırlar.
Öyle ya, ya akıl hastaları  şehir içinde birilerine zarar verirlerse  ne olur,işin içinden nasıl çıkılır?
Elazığ valisi ve yetkililer çaresiz  Akıl Hastanesi Başhekimi  Dr. Mutemet beye  giderler, durumu anlatırlar.
Başhekim Dr. Mutemet bey ünlü bir ruh doktorudur.
Kendisiyle konuşan yetkilileri dinlerken, onların nasıl bir panik içinde çırpındıklarını  görür ve konuşur.
-telaşlanacak bir şey yok, sakin olun ve benim dediklerimi yapın, der.
Yetkililer, ’’tamam’’ derler.

Dr. Mutemet bey, derki ’’ bana bir düdük verin  ve arkama yapışarak  benimle gelin. Ben lokomotif olacağım, sizlerde vagon, ara sıra  düdük çalacağım. Ben işaret verdiğimde  hep birlikte ‘’ÇUF, ÇUF‘’ diyerek  şehrin içinde  dolaşacağız.’’

Başta lokomotif  rolü  oynayan Hastane  Başhekimi Dr. Mutemet, arkasında vagon rolünde  çalışanlar yola çıkmışlar, Elazığ’ı sokak sokak dolaşmışlar.
Onlar trencilik oynayarak dolaştıkça vagonların sayısı giderek artmış.
Sonunda akşam üzeri  hastaneye girmişler.
Mesleğinin  ustası  olan  Başhekim Dr.Muteber bey  böylece  kaçan tüm akıl hastalarını tekrar  hastaneye  götürmeyi başarmış.
Vali ve  yöneticiler durumdan memnunlar; çünkü  oynadıkları  trencilik oyunuyla  kaçan akıl hastalarını sorun çıkmadan hastaneye  getirmişler.

Hastane yetkilileri  akşam yoklamasına  başlamışlar…
O da ne?
Hastaneden kaçan akıl hastası sayısı  423…
Yoklamada  çıkan hasta sayısı  612
Nereden  çıktı  bu 189 fazlalık?

Acaba diyorum,  Dr. Mutemet beyin  o yöntemini   bugün biri  uygulasa   arkasına kaç kişi takılırdı?
Ve takılanları  hangi hastanelere sığdırırlardı?

Düşünün  lokomotifin arkasına takılanları…

Cennetten arsa satanlar mı?
Birilerini  peygamber ilan edenler mi?
Erkek çocuklarına musallat olanlar mı?
Ay’a  otoyol  yapanlar mı?
Kaybetme korkusu yüzünden camide  seçim çalışması yapan mı?
ABD vatandaşı  olanlar mı?
Ülkücülük taslayıp andımızın okunmasına  çekimser kalanlar mı?
Sapık kaseti  çıktığı için  yolundan dönenler mi?
Minareye  parti logosu asanlar mı?
İstiklal marşı okunurken ayağa kalkmayanlar mı?
Cennette  bir erkeğe 100 huri verileceğini vaat edenler mi?
Çay şehvet uyandırır diyenler mi?

Sizlerde aklınıza gelenleri  eklerseniz, ülkemizin giderek  nereye benzediğini  görebilirsiniz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atilla Dağıstanlı Arşivi
SON YAZILAR