Aslen Denizlili olan Yüksel Akdeniz, babasının mesleği dolayısıyla Mersin’de dünyaya geldi. Ancak asker olan babasının tayiniyle birlikte uzun yıllar önce Aydın’ın Efeler ilçesine yerleşti. Babasının 1967 yılında Mesudiye Mahallesi’nde açtığı bakkalda bu meslekle küçük yaşlardan itibaren tanışan Akdeniz, babasına yardım etmeye başladı. Yıllar sonra tekstil sektöründen emekli olduktan sonra ise dükkanın başına geçti.
BABASINA VERDİĞİ SÖZLE DÜKKANI AÇIYOR
Yaklaşık 58 yıllık geçmişe sahip olan bakkalı ayakta tutan tek şeyin babasına verdiği söz olduğunu ifade eden Akdeniz, “Babama bir söz verdim. Vasiyet etti bana; ‘Burayı devam ettir’ dedi. Babam diyaliz hastasıydı, onu hastaneye götürüp getirirdim. Vefatından önce son zamanlarında bana vasiyette bulundu. Burası onun göz bebeğiydi. Ben bir ara dükkanı kapatmayı düşündüm, çünkü kazandırmıyordu. Ama babam, ‘Oğlum, hiç para kazanmasan da her sabah git, orada otur’ dedi. Parayla alakası yok. Babama verdiğim söz beni burada tutuyor. Yoksa bir kazancım yok” diye konuştu.
“BU MESLEK AİLE GEÇİNDİRMEZ”
İki çocuk babası olan Akdeniz, çocuklarını meslek sahibi yaptığını ancak bu mesleği onlara tavsiye etmediğini belirterek, “Çocuklarıma bu işi tavsiye etmedim. Artık yapılacak bir meslek değil bu. Kazandırmıyor, aile geçindirmez. Büyük zincir marketler var. Ben kredi kartı da kullanmıyorum. Komisyonlarını karşılayamıyoruz. O yüzden nakit çalışıyorum. Zaten bu mahalle de düşük gelirli ailelerin yaşadığı bir yer” dedi.
SEMBOL HALİNE GELDİ
Her sabah saat 07.00’de dükkanını açtığını ve akşam saatlerinde kapattığını dile getiren Akdeniz, hiçbir kazanç sağlamasa da babasının emaneti olan bakkalı ayakta tutmak için çaba gösteriyor. Yarım asırlık bir mahalle kültürünün son temsilcilerinden biri olan Akdeniz, mahalle halkı için de bir vefa sembolü haline geldi. HABER MERKEZİ