AYDIN SARI

AYDIN SARI

AYDIN’DA BİRLİK KÜLTÜRÜ YOK

AYDIN’DA BİRLİK KÜLTÜRÜ YOK

Başlıktaki bu cümle yeni kurulmuyor. Yıllardır Aydın’a dışarıdan bakan ve Aydın ile şu veya bu şekilde bağlantısı olmuş her insanın ifadelerine yansıyan bir cümle. En sade vatandaşından akademisyenine dek bu cümleyi kuruyor Aydın için.
Bu cümlenin yanında bir de folkloruna değinenler var. Aydın’ın folklorunda efelerin bireysel oyun ortaya koyduklarını, birlikte oyunlarının olmadığı vurgulayan ifadeler hep duyarız. Örneğin Efe Tek Oynar.
Geçtiğimiz günlerde de Karacasu’da gerçekleştirilen toplantıda KOSGEB müdürü diyor ki, 
“Aydın’da birlik kültürü yok”
Ne güzel de söylüyor. Hem de AKP Aydın Milletvekili Mustafa Savaş’ın da bulunduğu bir ortamda. Ne güzel ifade ediyor her konuşmada “Birlik ve beraberlikten” söz edenlerin yoğunlukla olduğu bir toplantıda. Ağzına sağlık müdür bey. Belki sizin bu sözlerinizden sonra birileri birlik kültürünün gelişmesi için ilk adımı atma cesaretini ve olgunluğunu gösterebilir. 
KOSGEB Aydın İl Müdürü Sadullah Dülger, “Buraya gelmeden önce basında çıkan haberlere göz attım. Karacasu’nun en kaliteli zeytinyağının yetiştiği Yaykın Mahallesinde alıcılar gelip 17 TL’den 0,5 asitli 10-20 ton arasında günlük ürün alıyormuş. Biz bunu istemiyoruz tabiki de. Biz şişelenmesini ve markalaşmasını istiyoruz. Ürün ambalajlı mı ihracat yapılıyor mu dediğimizde bunlar yapılmıyor. Bu ürünlere katma değer yaratarak aracılar yerine bundan Karacasulular, Aydınlılar kazansın istiyoruz” diyor.
Dülger, nar, incir, portakal, elma, çilek gibi başka ürünlerden örnekler vererek sürdürdüğü konuşmasında, “Üretilen ürünler markalaşmadığı katma değer yaratılamadığı için değerinin çok altında satılıyor. Ham satılan ürün para etmiyor. Oysa markalaşıp ambalajlanıp katma değer yaratıldığında çok daha üzerinde satabiliriz. Yaykın zeytinyağını 17 TL satmak yerine biz bunu markalaştırsak güzel bir şişe yapsak KOSGEB’e başvursak, bize destek verse, yarım litresi 130 TL’ye satılıyor İstanbul’da. Litresi 230 TL’ye geliyor. Bırakın 230 TL’yi 50 liraya satsak olmaz mı? Burada demek istediğim ürünleri katma değere dönüştürmemiz gerekiyor. İtalya yılda 3 bin ton incir üretip 15 bin ton ihracat yapıyor. Avusturya’da öyle. Avusturya’nın incir ihracatı, Türkiye’nin kat be kat üzerinde. Avusturya’da incir mi var. Dünyanın en kaliteli inciri Aydın’da. Biz Avusturya’ya ham ihracat yapıyoruz. Onlar incir pestili olarak bize geri gönderiyor. Buradan dikkat çekmek istediğimiz kısım üründe markalaşmamız gerektiğidir” ifadelerini kullanıyor.
Hedef Gazetesi’nden “Kendi kuyumuzu kazıyoruz” başlıklı haberi de örnek gösteren Dülger şöyle bitiriyor sözlerini:
“Birlik olmama kültürünün vurgulandığı bir haber. Biz gerçekten birlik olmaya davet ediyoruz. Birlikte iş yapma kültürünü geliştirmemiz lazım. Öncelikle işbirliği kültürü Aydın’da yok. Şu ana kadar bu programla ilgili hiç başvuru gelmedi. Çamur çömlekçiler. Daha önce projeleri onaylanmış ve kullanamamışlar. Bunu tekrar gündeme alabiliriz. Çömlekçiler bir araya gelir bizden tesis kurmakla ilgili destek alabilir. 5 kişi 15 kişide olsa bir araya gelir işletme kurabilir. Karacasu bunu başarırsa biz buna destek olmaya hazırız”
Bu noktada öncelikle bizi yönetenlere görev düşüyor. Onlar ne denli birlikte hareket edebilir ve birlikte neler başarabildiklerini topluma, Aydınlıya gösterebilirse bu kültürün gelişmesinde en önemli adım atılmış olacaktır. Ama bir taraftan birlik ve beraberlikten söz edip, öbür taraftan yine ötekileştiren hal ve hareketler içerisinde olurlar ise de Aydın daha yüz yıllar boyu birlikte hareket etme kültürünü oluşturamayacaktır. 
Haydi AKP Milletvekilleri, haydi CHP milletvekilleri birlikte Aydın için el ele bir şeyler paylaşmak için harekete. Siz başarın ki, toplum da başarsın. Siz başarın ki, Aydın birlikte hareket etme kültürünü oluşturmaya başlasın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
AYDIN SARI Arşivi
SON YAZILAR