Gölhisar Mahallesi, enginarın en fazla üretildiği yerlerden birisi. Mahalleye diğer şehirlerden gelen enginar soyucuları, hızlarıyla herkesi şaşırtıyor.
Geç saatlere kadar adeta makine gibi çalışan 3 kişilik enginar soyma ekibi, aylık olarak asgari ücretin 4 katına kadar kazanç elde edebiliyor.
"ELMA, PATATES SOYMAYA BENZEMEZ"
Enginar soyma ekibinde yer alan Ömer Faruk Taşyürek, sezonluk olarak bu işi yaptıklarını belirterek, "Enginar soyum işi için sezonluk olarak Ankara'dan geliyoruz. Yılın 5-6 ayı buradaki sezonda enginarları soyup sonrasında da kendi işlerimize bakıyoruz. Şubat başından temmuz ayı sonuna kadar her yıl buralardayız. Enginar soymak kolay bir iş gibi görünse de öyle kolay değil.
Değişik incelikleri var ve tecrübeniz olması gerekiyor. Özellikle de kararmaması için vakit kaybı yapmamak gerekiyor. Enginarları soyarken kullandığımız bıçaklar jiletten keskin. Bazen elimizi de kesebiliyoruz, ufak tefek hatalar elbette oluyor. Herkesin yapabileceği bir şey değil. El emeği, dikkat ve tecrübe çok önemli bu konuda. Kimse eline bıçağı alıp hemen ilk seferde bu kadar soyamaz. Elma, patates soymaya benzemez bu iş" dedi.
REKOR SAYIDA ENGİNAR SOYUYORLAR
Taşyürek, ekip olarak günde yaklaşık bin ile bin 200 arası enginar soyduklarına işaret etti. İşlerinde psikolojinin büyük önem taşıdığını aktaran Taşyürek, "Bu işte psikoloji de çok önemli. Bin, bin 100, bin 200 o civarda değişiyor. Bir dakikada ortalama 3 veya 4 enginarı soyabiliyoruz. Bazen 5, 6 veya 7 olduğu da oluyor. Her saniye aynı şekilde devam edemeyiz. Ortalama fiyatlar değişiyor. Kalitesine, soyumuna göre farklılık gösteriyor.
Allah bereket versin asgari ücretin üstünde güzel makul bir ücret alıyoruz. Tanesi Türkiye genelinde 2-3 lira arasında değişiyor. Sabah 07.00'de kalkıyoruz, akşam 23.00, 23.30'a kadar işimiz devam ediyor. Bu kalitede herkes yapamıyor, herkesin eli bu kadar yatkın değil. Türkiye'de 50 tane soyucu varsa 10 kişisi anca bu kadar kaliteli soyabilir. Böyle çanaklı kimse çıkartamaz" diye konuştu.
25 SENEDİR BU İŞİN İÇİNDE
Özgür Alkan ise, 25 seneden bu yana enginar soyum işinin içerisinde olduğuna dikkat çekti. Alkan, şunları kaydetti: "Bu iş Türkiye genelinde ocak ayında Kıbrıs enginarı ile başlar, Temmuz-ağustos ayına kadar sürer. Adapazarı Taraklı'da son bulur bu serüven. Aydın nisan, mayıs, haziran ayı gibi bu mevsimlerde yoğun olur. 6 aylık bir sezonu var. Bu süre boyunca makine gibi oradan oraya koşturuyoruz, sürekli çevir babam çevir. Allah eksik etmesin ama sıkı bir tempo. Yorucu olduğu için kazancı da ona göre, çok şükür tatmin ediyor. Çalışma saatleri ve riski yüksek. 25 senedir bu işi yapıyorum. 25 senedir bu kolum 6 ay boyunca dönüyor. Sadece soyumla kalmıyor. Gün boyunca soyduğumuz enginarların akşam işçiliği de var, onunla ilgileniyoruz. Sevmeyen bir insan bu işi yapamaz. El becerisi olması lazım. Bıçaklar çok önemli, bıçak yapmayı bilmesi çok önemli. Bu ürünü her bıçak soymuyor. Bıçağın ne kadar iyi olursa kaliten de o kadar iyi çıkar."
"İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM"
18 yaşındaki Yusuf Alkan ise İstanbul'dan Aydın'a ailesine destek olmak için geldiğini belirterek, "İşimi severek yapıyorum. Bu işte görüp görülebilecek en genç nesil ben olabilirim" sözlerini kaydetti. Öte yandan ekip tarafından soyulan çanak enginarlar, marketlerde ve satış noktalarında perakende olarak satışa sunuluyor. Enginarlar tanesi 50 ila 80 TL'den alıcı bulabiliyor.