Efeler Mahallesi'nde ikamet eden Çiğdem Kaya, çocukluktan gelen bitki sevgisiyle kendi işini kurdu. Evinde başladığı üretimi büyüten Kaya, kendi markasını kurarak Türkiye’nin her yerine satış yaptığını ifade etti. Doğadan topladığı bitkilerden hidrosol ve uçucu yağ üreten Kaya, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Koçarlı Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümünü de bitirdiğini anlattı. Bitkileri Aydın’ın dağ köylerinde yaşayan kadınlardan temin ettiğini aktaran Kaya, kadınlara da istihdam sağladığını dile getirdi. 

Aydın’ın bitkileri şifa oluyor: Evde düdüklüyle başladı, şimdi Türkiye’ye ulaşıyor

“EVİMDEKİ DÜDÜKLÜ İLE BAŞLADIM”

Bu işe başlama hikayesini anlatan Kaya, “Burada bitki yağları ve suları çıkarıyoruz. Doğadan toplattığımız bitkileri, mesela karabaş, lavanta, biberiye, kekik gibi bitkilerin distilasyon makinesiyle hidrosolünü ve bunlardan elde ettiğimiz yağları elde ediyoruz.   Bir anda olan bir şey değil. Zaten küçüklüğümüzden beri bitkilere merakımız vardı. İki tane kızım var benim. Onları üniversiteye gönderdikten sonra evde yalnız kaldım. Kendimi boşta hissettim. Biraz daha böyle kitaplara yöneldim. Bitkiye meraklı olduğum için de bitkilerle ilgili kitapları daha çok okuyup, onlarla ilgili belgeselleri izleyince bu bölümün daha da eğitimini alıp daha da uzman bir şekilde yapmak istedim. Üniversite sınavlarına girdim. Adnan Menderes Üniversitesi Koçarlı Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümünü kazandım. Tek tercih yaptım. Tek tercihimde de kazandım. Oraya gittim. İki sene örgün eğitim gördüm orada. Aydın Tarım İl Müdürlüğü'nde de bir ay boyunca yazlık stajımı yaptım. Sonra mezun oldum. Küçükten bir şeyler yapmaya başlamıştım. Evdeki düdüklümü distilasyon makinesine çevirdim.  Onda ilk olarak böyle evde bir demet kekiğimden kekik suyumu elde ettim. O bana çok büyük bir zevk verdi. O zevkle beraber ben bu işi tamamen yapmak istiyorum dedim artık. Ondan sonra bir tane muhasebeci bulduk. Kendi adıma şahıs şirketi açtım. İlçe Tarım Müdürlüğü'ne gidip evde üretim belgesi aldım. Ufaktan bu belgelerle evde üretim yapmaya başladım. Bitki sularını, yağları. Bunun yanında istek üzerinden mesela ev ürünlerinden, organik ürünlerden istemeye başladılar. Salçaydı, toz biberdi, makarnaydı. Yavaştan onlara da girdim. Hiç aklımda olmayan bir şeydi aslında onlar. Gelen talep üzerine girmiş olduk. Yavaştan da bunlara girdik. Böyle iki sene boyunca evden yaptım bu işleri. Instagram sayfası açtık. Instagram'dan satışlara başladık. Güzel oldu. Geri dönüşümler güzeldi” dedi. 

Bir anlık öfke 2 hayatı kararttı! Biri kara toprağa diğeri hapse girdi
Bir anlık öfke 2 hayatı kararttı! Biri kara toprağa diğeri hapse girdi
İçeriği Görüntüle

Aydın’ın bitkileri şifa oluyor: Evde düdüklüyle başladı, şimdi Türkiye’ye ulaşıyor

“ENGİNAR SUYUNA TALEP YOĞUN”

Toplu siparişler almaya başladıktan sonra kendi işletmesini açmak istediğini söyleyen Kaya, “Aydın içerisinde 'bize toptan vermez misin' diye birkaç kişi gelmeye başladı. Öyle olunca da yavaştan toptan vermeye başladım. Sonra baktım ki artık eve sığmıyorum. Bir yer açmanın zamanı geldi dedim. Nasipmiş burası denk geldi. Şimdi işte burada artık yaklaşık 5-6 aydır üretime başladık. Tarım Bakanlığı onayımız da var. Şimdi onları da müracaat ettik. Onlar da onaylandı. Artık Tarım Bakanlığı onaylı bütün ürünlerimizi üretiyoruz. Şişeliyoruz. Türkiye genelinde neresi olursa kargoyla gönderim yapıyoruz. Buradan sadece parayı ben kazanmıyorum. Bana, köylülere de bir ekmek kapısı oluyor. Yanımda çalışan kişilere de bir ekmek kapısı oluyor.  Şu an çok fazla talep alan enginar suyum ve zeytin yaprağı. Alan birçok insan geri dönüşümünden memnun olduğu için hep bunu başkalarını da tavsiye etmeye çalışıyorlar. Dünden beri gerçekten çok yüklü miktarda enginar suyu sattık. İlaç atılmamış, pestisit olmayan bahçelerden bulmaya çalışıyoruz. Çünkü sonuçta içiliyor. Ne kadar yıkasak da yapraklara pestisit geçiyor ama biz bunlara dikkat ediyoruz.” diye konuştu. 

Aydın’ın bitkileri şifa oluyor: Evde düdüklüyle başladı, şimdi Türkiye’ye ulaşıyor

“ABARTMAMAK GEREKİYOR”

Bitkileri kullanırken doktora danışmanın daha doğru olacağına değinen Kaya, “Bitkiler gerçekten çok şifalı ama bitkiler şifalı deyip de çok fazla kullanırsan zararı da var. Yani bunlar da sonuçta bir ilaç yerine geçiyor. Çok abartmamak gerekiyor. Doktora sormadan bitkiyi de kullanmamak gerekiyor. Hani benim şu hastalığım var. Ben doktora gitmeyeyim. Bitkiyle tedavi edeyim. Ben bunu kabul etmiyorum zaten. Önce doktora teşhisini koyuyorsunuz. Doktorun verdiği tedaviyi uyguluyorsunuz. Ama onunla beraber hani ilaçla etkileşim olmayan bitkilerimizden verip yanında destek tedavi olarak onu kullanabilirsin. Eğer ilaçla etkileşim olacak olan bir bitki ise de doktorun verdiği tedavi bittikten sonra ancak verebilirim diyorum” ifadelerini kullandı. 

Muhabir: SEVAL ÖNCÜ