BÜLENT AYTÜRK

BÜLENT AYTÜRK

BASİT AMA ÖNEMLİ ŞEYLER

BASİT AMA ÖNEMLİ ŞEYLER

           İnsanlar, bazı şeyleri önemsemezler. Yani olmasa da olur derler.
           Aslında o küçük ve önemsiz dediğimiz şeyler bir araya gelince ya da birikince işin içinden çıkılmaz duruma gelebiliyor. 
           Aydın’da ve belki de ülke genelinde olabilir, dışarıda özellikle hafta sonları aile ile birlikte kahvaltı yapma geleneği var. Tabii ki, bunda bir sorun yok ama serpme kahvaltı denilen bir uygulamada çok fazla ürün sunuluyor ve bunların birçoğu çöpe gidiyor, israf ediliyor.
          Benim önerim kahvaltıda tüketilecek ürünler isteğe bağlı olmalı, israf önlenmelidir.
          Trafikte araç kullanıyorsunuz. Bazen yollarda çok lüks araçlar görüyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz, o lüks aracın camından çöpler, izmaritler ve şişeler yollara atılıyor. Yollar, piknik yerleri çöplük mü? Aracında bir torbaya koy, çöplük gördüğün yerde at! Çok mu zor? 
          Aydın’da çok eskilerden kalma bahçeli, tek veya iki katlı evler vardır. Zamanla bu evler hem eskimiş, hem de sahipleri tarafından müteahhitlere verilip, çok katlı yapılara dönüştürülmüş. Eee ne var bunda diyeceksiniz? Binalar 3,4 kat büyürken yollar aynı, otopark desen hiç yok. O zaman bu değişikliği yaparken yolu da genişletip, yeşil alan ve park yerleri de yapacaksın.
          Son TÜİK verilerinde Türkiye nüfusu 82 milyonu geçmiş durumda ve bunlara mülteciler, göçmenler dahil değil. Ayrıca Türkiye nüfusunun artık %87’ye yakını kentlerde yaşıyor. Bu durum şunu gösteriyor ki, köylerde çok az insan kalmış ve bunların çoğu da orta yaş ya da yaşlı nüfus. Köylerde nüfusun azalması küçük çiftçilerin yok olması, köy arazilerinin yeterince kullanılamaması ve hayvancılığında azalmasına neden oluyor. Bu nedenle köy kalkınmasına önem verilmeli, köylerde yaşayanlara SGK desteği, ucuz kredi ve bazı merkez köyler oluşturularak sağlık ve eğitim hizmetlerinin verilmesi iyi olur.
        Ülke nüfusu artarken buna ülkemize gelen turistleri ve göçmenleri, mültecileri de eklersek beslenme ve gıda ihtiyacı hızla artarken, bunu karşılayacak üretim azalıyor. Bu durum gıda enflasyonunu körüklüyor, gıda maddeleri ithalatını arttırıyor.  
        Son olarak çiftçilerin girdi maliyetleri kat kat artıyor. Enerji, gübre ve ilaç maliyetleri dövize paralel olarak artarken, üretici bunları satışa yansıtamıyor.
      Aydın’da zeytinyağı iki yıl, üç yıl önceki fiyatlarda ve hatta altında, pamuk öyle. Devlet bu alanlarda destekleyici olmalı.
      Sizce de küçük görünen ama önemli şeyler değil mi ?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
BÜLENT AYTÜRK Arşivi
SON YAZILAR