Atilla Dağıstanlı

Atilla Dağıstanlı

   BUGÜN  GERMENCİK’TEYİZ

   BUGÜN  GERMENCİK’TEYİZ

 

Yanlış anlaşılmasın.

Germencik’in inciri kadar olmasa da  ‘’EKŞİLİ TAVUĞU’’ da ünlüdür.

Eskiden canımız ekşili tavuk yemek istediği zaman yol üstündeki lokontaya giderdik.

Adını unuttuğum o lokanta Aydın’dan,İncirliova’dan,Koçarlı’dan,daha başka yerlerden ekşili tavuk yemeye gelenlerle dolardı.

O yıllarda İstanbul’da gazetecilik yaparken,Aydın’a gelmeden birkaç gün önce  Germencik Belediye Başkanı olan Aydın Lisesinden sınıf arkadaşım Ahmet Zencirci’ye telefon açardım,’’ Ahmet,ekşili tavuk yemeğe geliyorum’’ derdim.

 

O yıllar çok gerilerde kaldı…

Yarın  Germencik’teyiz;ama ‘’ EKŞİLİ TAVUK’’ yemek için değil.

 

 1970 yıllarda Yeni Asır Gazetesinin Aydın muhabiri olarak  Germencik’e bağlı Turanlar köyünde toprak sahipleriyle işleyenler arasında çıkan silahlı çatışmaları izlemiştim.

Germencik mezarlığındaki mezar taşlarının üzerinde eski yazıyla yazılan rakamları öğrendiğimde çok şaşırmıştım;çünkü mezar taşlarının üzerinde  597 yıl öncesi yazlıydı.

İşte o Germencik ilçesi şimdi jeotermal ölüm çukurlarının toprağına,suyuna,havasına karıştırdığı  zehirle  saniye saniye  yok oluyor.

İşte bu yaşam katliamına  DUR ! demek için BUGÜN GERMENCİK’TEYİZ.

 

Germencik’ten geçerken gözlerimi kapatıyorum,bakmamaya ,görmemeye çalışıyorum.

Germencik’e,Aydın’a 1 kuruş faydası olmadığı gibi yaşamı  katleden o jeotermal ölüm santrallerininin görüntüleri, arasından sanki  bir  uzay üssünden geçiyormuşum gibi geliyor.

 

Bak arkadaşım,yarın sen de Germencik’e gel,aramıza katıl.

Nerede yaşıyor olursan ol; ama bilki Germencik’ten,jeotermal ölüm santrallerinin bulunduğu her yerden çıkan zehir bir şekilde havayla,suyla,toprakta yetişen sebzeyle,meyveyle sana da ulaşacaktır.

Kanser olduktan sonra mı yaşamın değerini bileceksin ?

Adamlar  rüyalarında göremeyecekleri paraları kazanırken seni  çileli bir ölüme mahkum ediyor,bunun farkında mısın

 

Aslına bakarsan,Aydın; havadan,sudan,topraktan,yeraltından,yerüstünden kuşatılmış durumda.

Geçenlerde gazetelerde Menderes Nehrinde toplu balık ölümleri olduğuna ilişkin haberler yer aldı.

Şöyleki ;

Aydın  Valisi Yavuz Selim Köşger, ilde yaşanan toplu balık ölümleriyle ilgili oluşturulan komisyonun inceleme sonucunu açıklamak için Valilik Toplantı Salonu'nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recai Tunca, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fuat Fikret Aktaş, Devlet Su İşleri 21'inci Bölge Müdürü Mehmet Akif Balta, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Taha Al da toplantıya katıldı. Komisyonun yaptığı değerlendirmenin sonucunu açıklamak için toplantının düzenlendiğini belirten Vali Yavuz Selim Köşger, şunları söyledi:

"Olay basına, 'Büyük Menderes Nehri'nde toplu balıklar öldü' diye yansıdı. Toplu balıkların öldüğü yer, Büyük Menderes Nehri değil, T2 ana tahliye kanalıdır. Söke Ovası'ndan 25 kilometre açılmış olan drenaj kanalıdır. Buradaki tarımsal sulamalardan ortaya çıkan atık sular başta olmak üzere, tarımda kullanılan suların denize tahliyesini sağlayan bir kanaldır. Ülkemizdeki mevsimsel su kıtlığı sebebiyle bu tahliye kanalı sulama amaçlı kullanılıyor. Bu kanal temiz su ve Menderes'le bağlantılı bir kanal değil. Buraya Söke Belediyesi'nin atıkları ve 4 tane de fabrikanın atık suları deşarj oluyor. Balıklar, Menderes Nehri'nde ölmedi. Ölümler, bu tahliye kanalında gerçekleşti."

'OKSİJENSİZLİK ÖLDÜRDÜ'

Numune incelemesine göre balıkların zehirlenmediğini, oksijensizlikten öldüklerinin tespit edildiğini belirten Vali Köşger, "Mayıs ayında mevsim normallerinin üzerinde 8-10 derece fazla sıcaklık oldu. Mayıs ayında, yıllardan beri ortalama sıcaklık 20 dereceyken, balık ölümlerinin gerçekleştiği tarihlerde sıcaklığın 33- 35 derecede seyrettiği ortaya çıktı. Bu sıcaklıktan dolayı suyun da sığ olması nedeniyle oksijen yetersizliği tespit edildi. Balık ölümleri ani sıcaklık yükselmesinden ve balıkların oksijensiz kalmalarından kaynaklanıyor" dedi.

'ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR'

Büyük Menderes Nehri'ne daha temiz suların salınması konusunda çalışmaların sürdüğünü söyleyen Aydın Valisi Köşger, "Her şeye rağmen Büyük Menderes Nehri'nin toplu balık ölümleri yaşanacak kadar kirli olmadığı ortaya çıktı. Büyük Menderes Nehri'ni Afyonkarahisar, Uşak, Denizli ve Aydın'a kadar yol boyunca şehir atıkları ve atık suları, büyük fabrika atıkları kirletiyor. Şehrimizin sınırına geldiğinde olması gerekenden iki kat daha fazla kirlilikte geçiyor. Bizden denize dökülene kadar bir birim daha kirlenince üç kat daha kirleniyor. Menderes Nehri, çok daha reform gerektiren maddi ve manevi süreç istiyor. Yol boyunca şehirlerin arıtma tesislerinin olması gereken standarda yükseltilmesi lazım. Aynı zamanda büyük fabrikaların da bunu yapması gerekiyor. Bu maddi anlamda büyük meblağlar ve devlet aklına ihtiyaç gerektiriyor. Dolayısıyla üç vilayetin bir araya gelmesiyle de çözülebilecek bir durum değil" diye konuştu.(alıntı)

Alıntının son bölümünün son kısmı aynı zamanda son nokta niteliğinde;çünkü

Bu maddi anlamda büyük meblağlar ve devlet aklına ihtiyaç gerektiriyor. Dolayısıyla üç vilayetin bir araya gelmesiyle de çözülebilecek bir durum değil’

 

Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger’in de dediği gibi

DEVLET AKLI,

DEVLET AKLI,

DEVLET AKLI,

DEVLET AKLI…

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atilla Dağıstanlı Arşivi
SON YAZILAR