Aydın, Türkiye'nin önde gelen tarım şehirleri arasında yer alıyor. Sahip olduğu toprak yapısı ve iklim çeşidi nedeniyle yıl içerisinde birçok ürünün üretilmesine olanak sağlıyor.
Aydınlıların önemli geçim kaynaklarından birini oluşturan tarım, son yıllarda zora girdi.
14 Mayıs Çiftçiler Günü'nde Aydın tarımının ve çiftçisinin sorunları ile ilgili bilgi veren Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, yapılması gerekenleri de sıraladı.
"ÇİFTÇİ ZARAR EDİYOR"
Aydın tarımının sorunlarının Türk tarımının genel sorunlarından ayrılamayacağını ifade eden Başkan Özdamar, "Türk tarımının birinci problemi planlamanın olmaması. İkinci sorun ise pazarlamadan kaynaklı çiftçinin ürettiği üründen gerekli kazancı sağlayamaması yani zarar etmesidir. Bir diğer sorun ise çiftçilerin krediye ve finansal desteğe ulaşmasındaki zorluk." diye konuştu.
"KURAKLIK BÜYÜK SORUN"
İklim değişikliği nedeniyle günden güne daha büyük bir sorun haline gelen kuraklığa dikkat çeken Başkan Özdamar, "İklimden kaynaklı doğa sorunlarımız var. Bunun da başında kuraklık geliyor. Tarımsal sulamada sorunlar yaşıyoruz. Özellikle Nazilli, Kuyucak, Buharkent bölgesinde yoğun olarak hissedilen bir sorun. Kullandığımız tarımsal sulama sularının kalitesiyle ilgili sorun çok yoğun. 20 gündür Sarayköy'de jeotermalin patlaması sularımızı kirletmekte. İnsanların sağlığıyla oynanıyor." dedi.
SULAMA ÜCRETLERİ
Sulama ücretlerine de değinen Özdamar, "Sulama ücretleri ortalama dekar başına 350 lira. Bu ücret çok yüksek. Artık sulama birliklerinin devletin değil çiftçinin yönetiminde olması lazım. Usulsüzlük varsa devlet elindeki denetleme organıyla bunu denetlemeliydi. Sulama planlamaları devletin eline geçtiğinden bu yana yanlış gidiyor. Herhangi bir yönetmeliğe bağlı olmadan sadece hesaplama üzerinden yapılan sistem çiftçiyi mağdur ediyor. Bunun başında da çiftçinin kullanmadığı suyun parasını bile sulama birliklerine ödemek zorunda kalması geliyor. Bunun çözümü mikro sulama sistemleri oluşturması. Yer altı suyu varlığına göre planlama yapılarak sulamadaki zorluğun giderilmesi gerekir." diyerek çözüm önerilerini de sıraladı.
ARACI SORUNU
Pazarlama sistemi ve üretici ile tüketici arasında bulunan aracılar sorununu da vurgulayan Özdamar, "Üretici ile tüketici arasında yerleşmiş olan yaklaşık 10 bin kadar pazarlama aktörü var. Üreticinin zarar edeceği fiyattan alan ürünü tüketicinin ulaşamayacağı tutardan piyasaya sürmelerinden kaynaklanıyor. Burada da doğru planlama sistemiyle hem üretimin arttırılmasının sağlanması hem de tüketiciye ürünün daha uygun fiyatlarla ulaştırılmasının önünün açılması gerekiyor." şeklinde konuştu.
