Çim sahalardan, atletizm pistine

(TÜRKER KOCAKAHYA) Farklı branşları içinde barından duatlon ve triatlon gibi zor sporlarla da uğraşan Ateş, emanet bisikletle elde ettiği dereceyle, başarının önünde engel olmadığını ispat ediyor.  
Türkiye’de birçok erkek çocuğu gibi Yusuf Ateş’in de yolu sporla futbol sayesinde kesişmiş. Top peşinde koşmak, belki bir gün iyi bir futbolcu olmak gibi hayallerini bir kenara bırakarak kariyerine atletizmle devam eden Yusuf Ateş’le tanıştıracağım sizi. Hiçbir hazırlık yapmadan katıldığı ilk koşusunda 2’inci olduktan sonra atletizmin kapılarının önünde açıldığı Ateş, 23 yaşında olmasına rağmen onlarca madalyayı boynuna takmış. Henüz başında olduğu kariyerinde çıktığı ilk basamakları, yaşadıklarını anlatan Ateş’in emanet bisikletle gittiği yarışmada aldığı derece, yaşadığı kaza sonrası ağlayarak tamamladığı yarışma ise spor hayatının dönüm noktalarından olmuş Şimdi söz, hem eğitimi sürdüren hem kariyerine devam eden Yusuf Ateş’te…

Spora nasıl başladın?
Spora önce futbolla başladım. Sonrasında o süreçte biraz futbol oynadım ancak devam etmedim. Liseyi kazandım. Lisede futbol oynamaya yeniden başladım. Okul takımında kaptanlık yapıyordum. O dönem beden eğitimi öğretmenim Burkay Atar ile Adnan Kalça koşular olduğunu söyledi. Ben de takımda oynayan ve koşabilecek kişileri topladım. Bende de dahil koştuk. Benim koşuya yönelik antrenmanın olmamasına rağmen yarışmada 2’inci oldum. Sonrasında atletizm antrenörüm benimle iletişime geçti. Antrenmanlara katılmaya başladım. Her şey aslında böyle başladı. 

Ailenin tepkisi nasıldı?
Spora ilk başladığımda futbola gittiğimden annem istemiyordu ama babam çok ısrarcıydı. Hatta gizli saklı gittiğim oluyordu. (gülüyoruz). Zamanla annem de spor yapmamı destekledi. 3 kız kardeşim var. Ben ağabeyleriyim. Ailede çocuklar arasında sporla uğraşan sadece ben varım. Babam eskiden futbol oynadığı için spor yapmam konusunda beni hep destekledi. 

Eğitim hayatın nasıl şekillendi?
Öncelikli hedefim Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nu kazanmaktı. Ona yönelik çalışmalar yaptım. Üniversiteyi kazandım.  Adnan Menderes Üniversitesi ve başka bir üniversitenin yetenek sınavlarını kazandım. Ancak ben ADÜ’yü tercih ettim. Çünkü başarılı sporcularının olmasının yanında öğrenciler de çok başarılı. Ayrıca sunulan imkanlar çok güzel. Hem evime de yakın. Ayrıca arkadaşlarım da ADÜ’de eğitim görüyordu. Bu nedenle burayı seçtim. BESYO sınavlarında 100 üzerinden 95 puan aldım. En iyi puanlardan biriydi bu. 2017’de başladım. Şuan 2’nci sınıfı bitirdim ve 3’e geçtim. 2 senem daha var. Okul hayatım da iyi gidiyor. Hem sporuma hem derslerime odaklanıyorum. Aynı zamanda antrenörlük kariyerimi geliştirmek için sürekli kurslara katılıyorum. Okulda Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümünü tercih ettim. 

Kuşadası Belediyespor ile tanışman nasıl oldu?
Antrenörüm kulüp bünyesinde çalışıyordu. O vasıtayla tanıştım. Benim gelişimim de kulübün büyük katkısı var. Çünkü henüz bir derecem yokken bile beni çok desteklediler. Her zaman yanımdaydılar. Başaracağıma inandılar. Onların desteği ile buralara kadar geldim. Kulüpte triatlon branşında yaklaşık 15 sporcu var. 

Aldığın önemli dereceler neler?
Türkiye Triatlon Federasyonu’nun düzenlediği Türkiye Duatlonu oluyor. Orada 5 kilometre koşu 20 kilometre bisiklet sürüşü ve sonrasında 2,5 kilometre koşu yapılıyor. Bu etapta Türkiye Şampiyonu oldum. Mart ayında Marmaris’te yapıldı. En son aldığım derece bu. Öncesinde Didim’de düzenlenen maratonda 10 kilometrede ikinci oldum. Önceki sezonda duatlonda Türkiye ikincisi olmuştum. Aynı zamanda Türkiye triatlon yarışmalarına da katılıyorum. Burada 750 metre yüzme, 20 kilometre bisiklet ve 5 kilometre koşu oluyor. Zorlu bir yarış ama bitirebiliyorum. Pist yarışmalarında da 800 metrede geçen sene dereceler elde ettim. 

Önünde katılacağın ilk organizasyon hangisi?
Ağustos ayında Türkiye Şampiyonası var. Bursa’da yapılacak ona katılmak için hazırlanıyorum. 

Antrenman programın nasıl?
Kış aylarında haftanın 7 günü antrenman yapmak zorundayız. Hava soğuk yada şartlar kötü olsa da spor isteğimden dolayı antrenmanları yapıyorum. Tabi hazırlık sezonumuz çok yorucu geçiyor. Sürekli uzun antrenmanlar yapıyoruz. Çünkü dayanıklılığı geliştirmek gerekiyor. Uzun antrenmanlar yaptığımız için de duatlona katılmak iyi oluyor. Çünkü kasları kuvvetlendiriyor. Yeni yarışmalar öncesi güç katıyor. Bir gün içinde antrenmanım en az 1,5 saat sürüyor. Tabi bisiklet için ayrı bir antrenman yapıyorum. Bisiklet antrenmanları çok eğlenceli geçiyor. 60-80 kilometrelik mesafelerde antrenman yapıyoruz. 

Şuan hangi antrenörle çalışıyorsun?
Üniversitede daha çok koşuya yönelik antrenmanlar yapıyorum. Kendi branşımda Atletizm Antrenörü Ramazan İşmen ile çalışıyoruz. Ben sürekli Kuşadası’na gidemediğim için kulüpteki arkadaşlardan ziyade Efeler’deki grubumuzla antrenmanlar yapıyorum

Unutamadığın anın var mı?
Marmaris’te ilk duatlon yarışına katıldığım yarışı unutamam. Çok iyi hazırlanmıştım yarışa. Kendime de aynı zamanda çok güveniyordum. Yarışma 5 KM’lik koşu etabıyla başladı. Koşu etabını çok büyük farkla 1’inci tamamladım ve bisiklet etabına geçtim. Tek başıma giderken yolun azizliğine uğradım, dengesiz bir şekilde düştüm. Çok kötü bir düşme yaşadım fakat aklımda pes etmek bırakmak ve diye bir düşünce olmadığı için kalkıp devam ettim. Bisikletten kalktıktan sonra ağlaya ağlaya yarışmaya devam ettim. Yarışmayı bunca talihsizliğe rağmen 2’inci sırada tamamladım. 

Kaç ödül kazandın?
Toplamda bu günde kadar 4 kupa kazandım. Tahminen madalya da yaklaşık 70 tane oldu. 3 yılda bunu başardım. Hatta bazı madalyalarımı arkadaşlarıma hediye ediyorum. (gülüyoruz)

Spora başlamak isteyenlere önerin ne?
Öncelikle atletizmi ele alırsak bu branş çok disiplin gerektiriyor. Sürekli antrenman yapıyoruz. Bazen sabahın erken saatlerinde antrenman yapıyoruz, yetmiyor aynı gün akşam saatlerinde yine antrenman yapıyoruz. İlk başta alışamayabilirler. Ama sporun içine girince alışacaklar. Spora bir kez bağlanınca bırakmak istemezler. Çok güzel hissettiriyor. Herkese de tavsiye ederim. Zaten atletizmi başarabilen diğer branşlarda da başarılı olabilir. Çünkü bütün sporların atası atletizm ve cimnastik. Temelde bunlar var. Ne olursa olsun mücadeleyi bırakmasınlar. Çok çalışan her zaman kazanır. 

Hedeflerin nelerdir?
Öncelikle pist yarışmalarına hazırlanıyorum. Ağustos’ta Bursa’da düzenlenecek olan Türkiye Şampiyonası’na odaklandım. Geçen sezon aynı yarışta 800 metrede iyi bir derece elde etmiştim. Milli Takıma giren sporcuların sadece 3,5 saniye civarında gerisinde kaldım. Bu sene o derecemi geliştirmek istiyorum. Tabi asıl hedef Milli Takım seviyesine yükselerek bayrağımızı temsil etmek. 

Yarışmalar öncesi kullandığın bisikletin hediye olduğunu söylemiştin. Anlatır mısın?
Kariyerime Aydın Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün de desteği oldu. Ben duatlon kategorisine ilk başladığımda Türkiye İkincisi oldum. Bu dereceyi olurken de bana ait bisikletim yoktu. Bu da o dönem Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yapan Bekir Çeker’e ulaşmış. Beni aradılar ve müdürümüz bana bisiklet hediye etti. Kendisinin sporculara desteği çok fazla. Şuanda da yine il müdürlüğü, yarışlara gitmemize katkı veriyorlar. 

Kariyerinde pay sahibi olan isimler kimler?
Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in yanı sıra Okulumuzun Rekreasyon Bölüm Başkanı Dr. Ali Güreş’e, BESYO Müdürü ve Fakülte Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Reşat Kartal’a, yine Öğretim Görevlisi ve Futbol Antrenörü Hüseyin Büyükçoban’a teşekkür ederim. Hocalarımız sürekli bize yardım ediyorlar. Kuşadası Belediyespor’da ise kulüp yöneticisi Lami Yener’e teşekkür ederim. Kendisi her zaman yanımızda oluyor. Sorunlarımızı çözüyor. Onun desteği çok büyük. Yine Kuşadası Belediye Başkanımız Ömer Günel de yeni seçildi. Kendisiyle daha önce yarışlara katılmıştık. Orada da kendisi yarışmıştı. O dönemde de spora ve sporcuya destek vereceğini belirtmişti. İnanıyorum ki destekleri devam edecek. Yine meclis üyesi Mehmet Sarıdede’nin de kulübe büyük desteği var.