Çırak bulamadığı işini eşine öğretti

Bir zamanların en gözde meslekleri arasında yer alan kalaycılık unutulunca, işi yapmaya devam eden az sayıdaki kalaycı hem zamanla yarışmaya hem de sabırlarının meyvesini yemeye başladı. Babadan devraldığı mesleği Ali Kalaycı, eşine de öğretti. Birlikte kalaycılık yapan Ali-Sevgi Kalaycı Çifti, köy köy dolaşıp eski bakır kapların yeniden sofralara taşınmasını sağlayarak para kazanıyor.

SOYADI, DEDE MESLEĞİNDEN GELİYOR
Ali Kalaycı, soyadlarının mesleklerinden geldiğine işaret etti. Kalaycılığın dede meslekleri olduğunu belirten Kalaycı, "Soyadları verilirken işimizden dolayı ‘kalaycı’ soyadını almışız. Bakır kap ve kazanların yerini alüminyum, plastik, porselen ve sırça alınca bir zamanların gözde mesleği kalaycılık unutulmaya yüz tutmuştu" dedi.

"YALNIZ KALMAYAYIM DİYE HANIMA ÖĞRETTİM"
Bakırın faydasının yeniden anlaşılması sonrasında mesleklerinin tekrar değerlenmeye başladığını dile getiren Kalaycı, "2000 yılından sonra eskiler emekli olup işi bıraktı, yeniler ise başka mesleklere yöneldi. Bizim gibi arada kalanlar ‘oldurmaz da öldürmez de’ diyerek devam etti. O dönemler kendimizi bile geçindiremediğimiz için çırak almadığımız gibi kimseye de bu mesleği tavsiye etmiyorduk. Yalnız kalmayayım diye hanıma öğrettim. Kalaycılık şimdi yeniden gözde meslek oldu” ifadelerini kullandı.

"YENİDEN GÖZDE MESLEKLER ARASINA GİRDİ"
Kalaycı, İzmir’in Selçuk ilçesinde ikamet ettiklerini, Aydın ve İzmir’in kırsal mahallelerini dolaşarak kalaycılık yaptıklarını anlattı. Bakır kapları kalaylayıp geçimlerini sağladıklarını vurgulayan Sevgi Kalaycı, şunları kaydetti: “Allah’a şükür işler yeniden açıldı. Ateş ve dumanla çalışıyoruz ama ekmeğimizi kazanıyoruz. Bakır kapta pişen yemeklerin faydası ve tadı yeniden anlaşılınca bizim meslek de yeniden gözde meslekler arasına girdi.”

Sevgi Kalaycı, mesleği kendisine eşinin öğrettiğini, birlikte yürüttüklerini sözlerine ekledi.