TUĞBA KAYKAL

TUĞBA KAYKAL

DÜŞ KAPANI ve ÖRÜMCEK KADIN

DÜŞ KAPANI ve ÖRÜMCEK KADIN

Düş kapanı, diğer adıyla rüya yakalayıcıların kökeni Kızılderili Ojibwe kabilesinin kültürüne aittir. Pek çok kültürde örümcekler sevimsiz ve ürkütücü  kabul edilse de Ojibwe kabilesi özellikle bebeklerin ve çocukların manevi koruyucusu olan Örümcek Kadın'a inanırlar.

Hikayeye göre;

Ojibweler yaşadıkları küçük alandan  Amerika'nın dört bir köşesine yayıldığı zaman, Örümcek Kadın tüm bebeklerin beşiklerine yolculuk yapmakta zorlandı ve ilk düş kapanını yarattı. Ardından büyükanneler ve anneler ve kız kardeşler de doğal çemberler ve söğüt ağacı lifleri kullanarak bebekler için büyülü ağlar ördüler. 
Rüya kapanının efsanesine göre İktomi (bilge) örümceğe dönüşerek bir ruhani liderin rüyasına girmiş. Bunu yaparken dünyada iyi ve kötü şeylerin bir arada bulunduğunu ve bu kapanın arzu ve istekleri tutup kötü düşünceleri kovacağını söylemiş. 
Düş kapanı, kötü rüyaları filtreler ve uyurken sadece iyi düşüncelerin zihne girmesine izin verir. Ortasındaki küçük boşluk, iyi rüyaların geçebildiği yerdir. Çember yaşam döngüsünü; güneş, ay ve dünyanın her an dönmeye devam etmesini ifade eder. Çemberin ortasındaki ağ koruyucu ruhları temsil eder ve gece boyu kötü ruhları yakalayıp gün ışığında yok eder. 
Tüyler, yumuşaklıklarıyla iyi rüyaları yastığa doğru akıtan bir merdiven gibidir. Boncuk benzeri süsler de koruyucu olduğuna inanılan örümcekleri temsilen dizilir. 
Kodrad J. ye göre '' Sadece güzel rüyaların süzgeçten geçmesine izin verilmiştir.'' 
Böylece kötü rüyalar ağda kalıp gün ışığıyla birlikte göğe yükselirlerdi.
Güzel rüyalar diğer tarafa geçebilirdi ve yataklı kuş tüyüne kayıp düşerlerdi.
Lakota nesline göre ise; 'Kabus delikten diğer tarafa gecer ve pencereden dışarı çıkar.' Güzel rüyalar perdede ya da ağda yakalanır ve sonra uyuyan bir insanın tüylerine kayıp düşer. 
Eğer ki bu düş kapanına rağmen kabus gören olursa, sabah uyandığında düş kapanını yakmalı ve hemen yenisini yapıp yerine asmalıdır. 
Rüyalarımız bizi en çok etkileyen filmlerimizdir. Yönetmeni de senaristi de bizizdir. Kurgusu bize aittir. Rüyaları anlamlandırmaya çalışmak da en doğal hakkımızdır. 
Tarih boyunca insanlar mesaj taşıdıklarına inandıkları rüyalardan anlamlar çıkarmaya çalışmış ve rüyalar aracılığıyla gelecek hakkında tahminlerde bulunmuşlardır. 

Rüyalar gecenin yalanlarıdır. Bazı yalanlar da çok korkunç olabildiği gibi bazıları da huzurla iç içe geçmiştir. Kapanımı her daim huzurdan yana kullandığım için kötü rüyalarımı -yalanlarımı- kovuyorum. 

Sizinkileri de.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
TUĞBA KAYKAL Arşivi
SON YAZILAR