Erbakan’ın öğrencisinden Çerçioğlu’na tam not

Erbakan’ın öğrencisinden Çerçioğlu’na tam not
ABONE OL
Aydın Efeler’de yaşayan 83 yaşındaki Yüksek İnşaat Mühendisi Aykut Uysal, ilerleyen yaşına rağmen meslek aşkı ve dinamizmiyle gençlere taş çıkartıyor.  

MURAT TAN- Tecrübe, bilgi ve birikimleriyle genç meslektaşlarına da yol göstermeye devam eden Uysal, Aydın’da 1960-1980 yılları arasında bir çok ilçe ve belde belediyesine İmar Müdürlüğü bünyesinde sağladığı katkılarıyla biliniyor. 

Aydınlı Yüksek İnşaat Mühendisi Aykut Uysal ile gençlik yıllarından bu yana sürdürdüğü 60 yıllık meslek hayatına dönük izlenimleri, unutamadığı bazı anıları, günümüzde ve önceki dönemlerdeki imar uygulamaları, dünden bu güne Aydın’ı ve belediyeciliğe dair yaklaşımlarını kapsayan keyif dolu bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajımızda sorduğumuz sorulara içtenlikle cevap veren Aykut Uysal, eşi Merhume Ayşe Akgül Uysal’ı 5 yıl önce kaybetmesinin ardından kendisini işine daha çok verdiğini söylerken, ilerleyen yaşına rağmen vergi mükellefi olarak çalışmaya devam ettiğini ve günde ortalama 7 bin adım yürüyerek spor idmanlarını aksatmadığını da söyledi. İki evladının ikisinin de mimar olduğunu belirten Uysal, gençlerin iş hayatında doğruluk ve dürüstlükten bir an bile ayrılmaması gerektiğini vurguladı. 

Aynı zamanda Milli Görüş Hareketi’nin Lideri olan Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın öğrencisi ve İçişleri eski Bakanı Oğuzhan Asiltürk’ün de İstanbul Teknik Üniversitesinden sınıf arkadaşı olan Uysal,  siyasi çizgisini ‘Kırat Sevdalısı’ olarak nitelendirirken, bir dönem Aydın Belediyesinde eski başkanlardan Cevat Aldemir döneminde meclis üyesi olarak da görev yaptığını belirtti. Aydın’da gelmiş geçmiş en başarılı bulduğu belediye başkanları arasında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile birlikte 2 ismi daha zikreden Uysal, inşaatında kontrol mühendisi olarak görev yaptığı Aydın Tekstil’e ait alanda, Aydın Büyükşehir Belediyesince tescilli yapıların restore edilerek korunması ve yeşil alan düzenleme çalışmalarını da takdirle karşıladığını söyledi. 

erbakanin-ogrencisinden-cerciogluna-tam-not-144444-96b6bed98968c50d652d8ae88079ed46.jpg

“MESLEĞİN İNCELİKLERİNİ AYDIN TEKSTİL’DE ÖĞRENDİM”
 
Sizi tanıyabilir miyiz?

Aydın doğumluyum. Doğum tarihim tam olarak 28 Aralık 1937 olmasına rağmen babam nüfus cüzdanımda doğum tarihimi 02.01.1938 olarak çıkartmış. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilimi Aydın’da yaptım. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ni kazanarak 1960 yılı Haziran ayı sonu itibariyle inşaat mühendisliği ünvanıyla üniversiteden mezun oldum ancak 27 Mayıs’ta ihtilal olduğu için diplomamızı Temmuz ayı sonunda aldık. Daha önce yaz aylarında üniversitede okurken Aydın Tekstil Fabrikası inşaat halindeydi. Her yaz orada müteahhidin firmasında hem staj hem de çalışma yaptım. Patronumuz Fenerbahçe ve Milli Takım’ın sağ bek oyuncusu İnşaat Yüksek Mühendisi Yaşar Alp idi. Oradaki yaz çalışmalarımız sayesinde ben inşaat mühendisliğinin gerektirdiği bir çok hususu ve inceliklerini genç yaşta öğrenmiştim. 


İnşaat Mühendisi olarak ilk iş deneyiminizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Temmuz ayı sonunda diplomamı alıp inşaat mühendisi olduğum zaman yedek subaylığa hemen başlamak istedim. O sırada tekstil fabrikası müteahhidi Yaşar Alp beni aradı. Diyarbakır Silvan ilçesinde büyük bir iş aldığını ve buraya gönderecek mühendis bulamadığını söyleyerek benim gitmemi istedi. Ben de kendisinin bu isteğini kabul ettim ve Diyarbakır Silvan’a gittim. Yedek subaylığı da ertelediğim için orada 1960-64 yılları arasında Yatılı Bölge Okulu inşaatın şantiye şefliğini yaptım. 1964’te de memleketim Aydın’a döndüm. Silvan’da çalışırken orada Akşam Kız Sanat Okulunda müdürlük yapan moda öğretmeni eşim Ayşe Hanımefendi ile kaymakam vasıtasıyla tanışmıştık. 1964 sonunda Aydın’da düğünümüzü yaparak evlendik. Bu evlilik sonrasında eşimin tayini Kuşadası’na çıktı. Kuşadası Belediyesi’nde o tarihlerde imar işleri adı altında bir bölüm yoktu. İnşaat işlemlerini zabıtalar yapıyordu. Ben sözleşmeli olarak başladığım bu görevde örneğin Kısmet ve İmbat Otel ile birlikte 5 yıldızlı tesislerin yapı kullanma izinlerini yaptım. 

erbakanin-ogrencisinden-cerciogluna-tam-not-144444-2e84f9d43095175edb51b557a85f96e8.jpg

“ÇALIŞMALARIM ORHAN ESİN’İN DİKKATİNİ ÇEKMİŞ”

Aydın’da Kuşadası dışında çalıştığınız yerler oldu mu? 

Kuşadası’ndaki 1964-68 yıllarında ağırlıklı olarak Şaban Alkış dönemindeki çalışmalarım Söke ve Aydın belediyeleri tarafından takdirle karşılanmıştır. Sözleşmeli çalıştığım için Söke ve Aydın belediye başkanlıklarından da bana teklifler geldi. Daha sonra sözleşmeli olarak Söke Belediyesinin imar işlerine de bakmaya başladım. Aydın’dan rahmetli Belediye Başkanı Orhan Esin ve ekibi Kuşadası’na geldi. Çalışmalarım onların da dikkatlerini çekmiş. Aydın Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü görevi için bana teklif de bulundular. Ben eşimin durumu icabı zor olduğunu söyledim. O sıralarda Nahit Menteşe bakandı. Bakanlık kanalıyla eşimin Aydın Kız Meslek Lisesine nakli yapıldı. Bu şekilde bir süre Aydın Belediyesi’nde İmar İşleri Müdürü olarak da görev yaptım. O zamanlar İmar ve Fen İşleri birlikte yürütülüyordu. 

erbakanin-ogrencisinden-cerciogluna-tam-not-144444-0588f56e434612fcde781c3a3732cf8b.jpg

“ADALET PARTİSİNE KAYDIMI DEMİREL YAPTIRDI”

Meslek yaşamınız süresince yaşadığınız ilginç anılarınız var mı? 

2 sene boyunca Kuşadası’nda görev yaptıktan sonra yedek subay olarak askere gittim. Askerlik bitiminin ardından memlekete döndükten sonra serbest inşaat mühendisliği ve aynı zamanda müteahhitlik yapmaya başladım. Bu serbest çalışmalarım esnasında bir defasında Ankara’da işim icabıyla dolaşırken Nahit Menteşe ve Rahmetli İsmet Sezgin ve Metin Taş ile karşılaştım. Aydın’dan da kendileriyle tanışıklığımız vardı. Beni TBMM’ye götürdüler. Orada doğrudan Başbakan Süleyman Demirel’in huzuruna çıkardılar. Süleyman Demirel ile aynı fakültenin mezunuyuz. O da benim gibi Yüksek İnşaat Mühendisidir. Süleyman Demirel beni yanaklarımdan öptü ve Adalet Partisi’ne kaydımızı yaptırdı. O gün bugündür Kırat sevdalısıyız. 

Peki madem sizi siyasete Demirel soktu. Bir ‘Kırat Sevdalısı’ olarak aktif siyaset de yaptınız mı?

Aydın eski belediye başkanlarından Avukat Cevat Aldemir ile Aydın Lisesi’nde aynı dönemlerde okuduk ve arkadaşlık yaptık. Cevat Bey, belediye başkan adayı olup çalışmalara başladığında bana da meclis üyeliği teklifinde bulundu. O’nun belediye başkanlığı zamanında bir dönem İmar Komisyonu Başkanlığı görevinde bulundum. 5 yıllık süreçte başarılı bir çalışma dönemi geçirdik. 

 

“BİRÇOK BELEDİYENİN İMAR İŞLERİNE BAKTIM”

Bölgedeki başka belediyelere de mesleki deneyimlerinizle katkılar sağladınız mı? 

Tecrübe ve halka yakınlık sebebiyle belediye başkanlarından devamlı teklifler aldım. Belediyecilik vesilesiyle halka yardımcı olmak da hoşuma gidiyordu. Bilfiil olarak ki bazı ilçe ve belde belediyelerinin arşivlerine bakılsa imzalarım da vardır. Bu belediyeleri isim isim sayacak olursak da şöyle söyleyebilirim; Selçuk, Güzelçamlı, Kuşadası, Söke, Bıyıklı, Arnavut Yeniköy, Koçarlı, Germencik, Hıdırbeyli, Karacasu, Umurlu, Aydın ve İncirliova belediyelerinin imar işlerine baktım. Bir mühendis olarak da bu kadar belediyeye katkı sağladığım için gurur duyuyorum. Aralarında Kurucu İmar Müdürlüğünü yaptığım belediyeler de var. Çok güzel emek vermişiz ki halen belediyede çalışan memurlardan esnaflara kadar hepsinden saygı görüyorum. Şu da var ben bu yaşıma rağmen vergi mükellefi olarak da halen işime devam ediyorum. 

Katkı sağladığınız ilçe ve beldelerdeki belediye başkanlarınızla ilişkileriniz nasıldı? 

İsterseniz bunu bir örnekle izah edeyim. Yıllar önce tam net olarak tarihi veremeyeceğim. Akşam saat 10.30 sıralarında evde oturuyordum. Güzelçamlı Belediye Başkanı Bayram Bayaözlü beni aradı. Bir tanışıklığımız vardı. Bir konuda tereddüde düşmüş, imarla ilgili kritik bir konuydu. Ne yapılması gerektiğini anlattım. Birkaç gün sonra Aydın’a yanıma geldi ve bana sarıldı. Verdiğimiz bilgilerle rahatlamış ve o kritik konuyu çözmüş, çok mutluydu. Yani bir çok belediye başkanıyla bu tür samimi ilişkilerimiz söz konusuydu. Bayram Bey ile bazen telefonla görüşürüz. Geçenlerde de beni aradı ve inanın halen daha teşekkür ediyor. 

erbakanin-ogrencisinden-cerciogluna-tam-not-144444-b137290a1bc0978ecc6c17d22790db2d.jpg

“MEVZUAT ARTTI YAPILAR SAĞLAMLAŞTI”

Aydın’daki eski dönemlerdeki imar uygulamalarına dönük bu döneme kıyasla baktığımızda neler değişmiş durumda? Dikkatinizi neler çekiyor?

1964’te Kuşadası’nda belediye imar şubesini kurduğum zamanlar, daha yeni yeni imar işleriyle ilgili bakanlık kurulması görüşülüyordu. Bizim yetkimiz çok fazlaydı. Önceleri imar planı değişiklikleri bakanlık kanalıyla yapılıyordu ve sonra belediyelere verildi. Bazı kolaylıklar vardı ancak imar mevzuatının şimdiki duruma gelmesi zaman dahilinde oldu. Bizim o zamanlar ruhsat vermemiz ve takibimiz çok kolaydı. Şimdilerde haklı olarak mevzuat arttı. Yüksek katkı binaların yapılması da söz konusu olduğu için titiz bir takip var. 1999 Depremi’nden evvel yapılan binalarla şimdiki yapılan binalar arasında depreme dayanıklılık yönünden farklar var. Aydın’da yapılan binalarda şu anda betonarme ve iskelet sistemi, yapı denetim firmaları tarafından iyi kontrol ediliyor ve yıkılmayacak sağlamlıktalar. 

“AYDIN HIZLI BİR BÜYÜME YAŞADI”

Aydın’ın dünden bu güne şehirleşme sürecini nasıl değerlendirirsiniz?

Aydın’ın bu hale gelme durumu bilinmiyordu. Hızlı ve kararlı bir büyüme yaşadı. Örneğin Adnan Menderes Bulvarı’nın bulunduğu yer eskiden çay yatağı gibi bir yerdi. Bu bulvarın açılması Merhum Başbakanımız Ali Adnan Menderes sayesinde olmuştur. Bu yolun açılması Aydın’a can damarı olmuştur. Aydın Belediyesi’nde İmar Müdürü olarak görevliyken de öğrendiğim bilgilere göre zamanında bu yolun açılması için sağlı sollu istimlak gerekiyor ve belediyenin o günkü mali gücü buna yetmiyor. Bildiğim kadarıyla Muğla-Aydın karayolu yapılacağı için sıfır noktası şimdiki dört yol olarak saptanıyor. Başbakan Adnan Menderes’in dahil olmasıyla İstasyon Meydanı sıfır noktası oluyor. Bu sayede Karayolları sayesinde istimlak yapılıp bulvar açılıyor. Yani anlayacağınız Adnan Menderes Bulvarı’nı bizzat Aydın’a kazandıran da Adnan Menderes’in ta kendisidir. Adı da bu yüzden Adnan Menderes Bulvarı’dır. 

“AYDIN TEKSTİL’DEKİ DÜZENLEMELERİ TAKDİRLE KARŞILIYORUM” 

Aydın Tekstil inşaatında da bizzat çalışan biri olarak Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin orada hayata geçireceği uygulamayı nasıl buluyorsunuz?

Öncelikle şunu da söylemeliyim ki Merhum Başbakanımız Adnan Menderes Tekstil Fabrikası’nın kuruluşunda bizzat hissedar olmakla birlikte ciddi katkılar sağlamıştır. Benim babam da hissedardı. Aydın Tekstil’in inşaatının başladığı son dönemlerinde kontrol mühendisliğini ben yaptım. 177 dönümlük Aydın Tekstil alanında halihazırda yeşil alan ve fuar alanı yapılması gayet yerindedir. Büyükşehir Belediyemizin çalışmalarını da ben şahsen takdirle karşılıyorum. Seçim döneminde Mustafa Savaş Beyefendi de orada daha güzel çalışmalar yapacağını söylemişti. Gelinen süreç itibariyle orada Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu Hanımefendi tarafından güzel bir proje hayata geçiriliyor. Benim orada 5 yıl boyunca ek tesislerin inşaatında kontrol mühendisliği de yaptığım için çok güzel hatıralarım var. Bu şekilde düzenlenmesini takdirle karşılıyorum. 

“ERBAKAN’DAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK”

Yaşınız itibariyle eski siyasilerden Aydın’dakiler dışında da birebir tanıdıklarınız var mıydı?

Ben İTÜ’de okurken Prof. Dr. Sayın Necmettin Erbakan, bizim inşaat makineleriyle ilgili hocamızdı. Kendisiyle bir anımı da anlatayım; Bir defasında amfinin en ön sırasında oturuyordum. Sayın Hocamız ders anlatmak için geldiler. Bazı makine parçalarının fotoğrafları asıldı. Birden bana döndü ve bir fotoğraftaki parçanın ne olduğunu sordu. Bujiymiş. Ben saf Anadolu çocuğuyum, o zamanlar bujiyi nereden bileceğim. Kızardım ve bilemediğim için cevap veremedim. Böyle bir hatıramız oldu. Erbakan ilk kez siyasi hayata atılıp partisini kurduğunda bazı sınıf arkadaşlarımız da yanında bulundular ve sınıf arkadaşım Oğuzhan Asiltürk de kendisinin yanındaydı. Oğuzhan Asiltürk, aynı zamanda İçişleri Bakanlığı da yaptı. Erbakan, çok kıymetli bir ilim ve siyaset adamıydı. Kendisinden çok şeyler öğrendik. 

“3 BİN 500 ADET KONUT  VE DÜKKAN YAPTIM”

Aynı zamanda Aydın’da aktif olarak inşaat işi de yaptınız? Bu süreci de bize anlatır mısınız? 

1970’den sonra Yüksek Mimar Güven Aka ile ortaklık kurup inşaat işlerine başladık. Güven Aka, Aydınlı tanınmış doktorlardan Ünal Aka’nın kardeşidir. Kendisi ortaklığımızın 5. Yılında kanser hastalığına yakalanıp vefat etti. Ondan sonra tek başıma devam ettirdim ve Aydın’da 3 bin 500’e yakın konut ve dükkan yapıp sattım. O dönemler kat karşılığı inşaat şeklinde oluyordu. Aydın’ın her mahallesinde yaptığım inşaat var. O zamanlar dört senelik vadeli senetlerle dükkan ve daireleri sattım. O senetlerden pek nadir ödenmeyenler oluyordu. O senetlerden dolayı da hiç sıkıntıya düşmedim. Her cumartesi günü nakit parayla işçilere ödeme yapıyorduk. Vergi ve sigortada da ödeme sıkıntısına düşmedim. 1990’a kadar devam ettikten sonra Turgut Özal döneminde aniden KDV uygulaması çıktı. Aldığımız malzemelere yüzde 18 oranında KDV uygulanmaya başladığı için daire ve konut alacaklara anlaşılan fiyata artı KDV farkı koymak istediğimde tahsilatta bu nedenle de sıkıntıya düştüm ve müteahhitliği bıraktım. 

erbakanin-ogrencisinden-cerciogluna-tam-not-144444-353c727bcb654fb8d64a8ba309ba7999.jpeg

ÇERÇİOĞLU’NUN ÇALIŞMALARINI BAŞARILI BULUYORUM

Belediyeciliği gayet iyi biliyorsunuz? Aydın’da dünden bugüne başarılı bulduğunuz belediye başkanları kimlerdir? 

Geriye dönük baktığımızda Aydın’da, mahalleye dönüşen beldelerden Umurlu önceki dönem Belediye Başkanı Evrenos Vardar ile Aydın önceki dönem Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, faydalı işlere imza atmış çalışkan başkanlardandır. Halihazırda Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu da belediyeciliği çok iyi bilen bir başkan. Çalışmalarını başarılı buluyor ve takdir ediyorum. 

GÜNDE ORTALAMA 7 BİN ADIM YÜRÜYORUM

Genç meslektaşlarınıza ve gençlere tavsiyeleriniz nelerdir? 

60 yıllık inşaat mühendisiyim. Hayat çok çabuk geçiyor. Elbette hayatın tadını çıkarmak lazım ama genç meslektaşlarımız mümkün mertebe benim de yaptığım gibi halka yardımcı olmaya çalışsınlar. Meslekte doğruluk ve dürüstlükten vazgeçmemek de altın kuraldır. 1960 yılı Temmuz ayında diplomamı aldığımda bir meslek büyüğüm bana,  “Yaptığın işlerde ne yazık ki her zaman yüzde 10 oranında bir zarar olabileceğini aklından çıkarma” dedi. Ben bunu destur edindim. Bu yolda ilerlerken hiçbir meslektaşımla ilgili de en ufak bir şikayette bulunmam olmamıştır. Kazancımızda da daima Allah’a şükür demek lazım. Dürüst ve iyi çalıştıktan sonra iş bulamamak diye bir şey yok. Ayrıca gençlerimiz sağlıklı yaşamaya da gayret göstersinler ve spor da yapsınlar. Ben bu halimle günde ortalama 7 bin adım yürüyorum ve bazen on bin adıma ulaştığım da oluyor. Tüm genç meslektaşlarıma ve gençlerimize uzun ömürler ve bol kazançlar diliyorum.

erbakanin-ogrencisinden-cerciogluna-tam-not-144444-084629aa23ab42625e9f14edde3e5f83.jpg


 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.