AYDIN SARI

AYDIN SARI

FIKRALARDAN BİR DEMET

FIKRALARDAN BİR DEMET

Çin’den çıkıp hemen hemen dünyadaki tüm ülkeleri etkisi altına alan ve binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan Korona Virüs sonunda ülkemize de geldi. Önceden aldığımız etkin önlemler sonucu ülkemizde korona virüs vakası şimdilik bir kişi ile sınırlı görünüyor. Önümüzdeki günlerde de virüsün yayılmasını önlemek için etkin önlemler alınıyor. Öncelikli olarak okullarda sosyal etkinlikler iptal edildi. Yaşlıların, 65 yaş ve üzerindeki insanların zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaları salık veriliyor.
Anlayacağınız ekonomik sıkıntılar, virüs gibi sorunların üst üste geldiği günlerde biraz gülebilmek ve biraz olsun rahatlayabilmek için bugün sizlerle birkaç fıkra paylaşmak istedim; umarım beğenirsiniz.
ŞAKADAN HOŞLANMAM
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş. Etrafındaki esnafları seyrediyor. Bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş.
Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce, sonra:
- Bana sen mi vurdun? demiş adama. Adam:
- Ben vurdum lan ne olacak? demiş. Hoca:
- Şakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş. Adam:
- Ciddi vurdum napacaksın? Hoca:
- Aman aman öyle olsun... Çünkü şakadan hiç hoşlanmam da.
BAKAN        
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.
Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu. Nihayet : 
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :  
Bakan;
-Pazar günü saat 10'da denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim. 
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. 
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu: 
-Bakan yüzme bilmiyor!
ÇORAP
Ayakları çok fena kokardı. Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti. 
-Hay hay, dedi arkadaşı. Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü? 
Tiyatroya gittiler. Yerlerine oturdular.
Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı. 
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı. 
-Vallahi değiştirdim, dedi. İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum, bak!...
HEPSİ BİRDEN
Oymak beyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu: 
-Bakın çocuklar, dedi. Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara... Yaşlılara... Muhtaçlara... Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı? 
Ertesi sabah Oymak beyi çocukları toplayıp sordu: 
-Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?  
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan: 
-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı: 
-Hepiniz mi?  
-Evet efendim, hepimiz birden. 
-Neden?  
Çocuklardan biri cevap verdi: 
-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu, ondan efendim!

Önceki ve Sonraki Yazılar
AYDIN SARI Arşivi
SON YAZILAR