Türkiye kuruluşunun ilk yüzyılının sonunda büyük bir seçim heyecanını yaşıyor.
Bir asırlık Türkiye 29 Ekim 2023 ertesinde 2. Yüzyıla girecek.
İlk Yüzyılın bitmesine ramak kala büyük sınav var 2 gün sonra.
Aydın ve ilçelerin kent meydanlarında seviyeli, medeni bir seçim kampanyası yaşadık.
Hatta en büyük iki ittifakın yan yana olduğu çadırlarda tatlı bir rekabet yaşandı. Artık son viraja gelindi.
İki hafta içinde 5 büyük miting yaşandı. Aydın Efeler merkezde Atatürk Kent Meydanı’nda.
Siyasilerin tercihi ile Aydın önemli bir eşik.
Dikkat ettim takipçisi olduğum tüm mitinglerde konu Aydın değil, seçimi kazanmaktı.
Nihayet gün geldi çattı.
Bu gece seçim yasakları başlıyor.
İki gün boyunca propaganda değil sessizlik hakim olacak.
Pazar günü hem ANNELER günü, hem de Türk milletinin TERCİH günü.
Anneleriniz hayattaysa seçimden önce veya sonra mutlaka ziyaret edip, sarılıp ellerini öpmelisiniz.
Yoksa kara toprak aldığını geri vermiyor.
Kaç yaşında olursanız olun, annenizin yanında bir çocuksunuz.
Gelelim bu Pazar tercihlerimize ve iki büyük ittifaktan hangisine?
MİLLET mi CUMHUR mu?
Aklıma gelen bir fıkrayı paylaşmak istiyorum.
Adam berbere gitmiş, ayakta makasıyla bekleyen berbere birazdan kesilecek saçlarını sormuş, AK mı KARA mı ?
Berberin cevabı kısa ve kesin..!
Birazdan önüne dökülecek kendin gör..!
Biz de Pazar akşamı saçları değil ama, ikinci yüzyılında bizi yönetecek geleceğimizi göreceğiz .-
Ben kendi adıma inanıyor ve biliyorum, milletimizin sağduyusuna çok güvenen biriyim.
Ne miting kalabalıkları, ne taşıma seçmenler, meydanlardaki kalabalıklar değil,
asıl o meydanlara gelemeyenlere bakın siz..!
işinden, gücünden, geçiminden meydanlara gidemeyen,
evinde mutfakta yemek, sanayide üretim yapan, dükkanında esnaf, fabrikada işçi, sokaktaki emekli belirleyecek kim başa geçecek bu pazartesi.
Kimileri altı ok’un güçlü olduğu batıdaki kentlere bakarak “bu iş bitti” derken, ampul amblemli partinin fanatikleri Ankara’nın doğusundaki şehirlerde kalabalık mitinglere ve gelenekçi kesime bakarak “devam” öngörüsü belirleyici değildir.
Bu kez bıçak sırtındaki dengelere kemikleşmiş oyları bulunan, fanatik partililer değil, eskiden “orta direk” denilen şimdilerde “en altta” ezilen emeklilerle, yeni oy kullanacak 5 milyon gencin tercihi Türkiye’yi ikinci yüzyıla taşıyacak.
Bu geceden itibaren seçim yasakları nedeniyle yarın propaganda yasağı nedeniyle sokaklar sessizleşecek ve pankartlar aşağıya inecek.
Hafta sonu iyice dinlenip, Pazar günü hem analarımızı hem de sandıkları ziyaret etmeyi unutmayın.
Gelin güzel bir anekdotla, Pazartesi sabahı yeni bir güne, yeni bir umutla başlamak üzere bugünden biraz tebessüm edelim.
Aristoteles— Her ülke layık olduğu şekilde yönetilir.
Oscar Wilde —İnsanları kandırmak, kandırıldığına inandırmaktan daha kolaydır
Che Guevara — Ben kurtarıcı değilim. Kurtarıcı diye bir şey yoktur. İnsanlar kendilerini kurtarırlar.
Charles DeGaulle— Politika, politikacılara bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir.
Winston Churchill- Politika gerçekleri yadsıyıp, yalan söyleme değil, gerçeklerin istediğiniz yanını göstermesidir.

SÖZÜN ÖZÜ
BAHÇIVAN, BİR GÜL’ÜN HATIRI İÇİN, BİN DİKEN’E SU VERİR.

[email protected]