(BURHAN CEYHAN) Aldığı emekli maaşının bir kısmını 30’a yakın sokak kedilerine bir kısmını da ihtiyacı olan vatandaşlara harcayan Karataş, “Muhtar seçilirsem aldığım maaşın bir kısmını da öğrencilere burs ve ihtiyaç sahiplerine yardım edeceğim. Mahalleme adeta aşığım bu nedenle aday oldum” dedi.
Efeler İlçesi ile aynı adı taşıyan Efeler Mahallesinin 3 muhtar adayından biri ve tek kadın muhtar adayı olan Ülker Sevinç Karataş insanları ve hayvanları çok sevdiğini belirterek bu sevginin mahallede bir aşka dönüşmesiyle aday olduğunu söyledi. Karataş, hem sokak kedilerinin karnını doyurduğunu hem insanlara yardım ettiğini ve kalan zamanda da muhtarlık seçim çalışması yaparak seçmenden destek istiyor.
“MAHALLEMİ ÇOK SEVİYORUM”
13 yıldan beri yaşadığı mahallesini çok sevdiğine değinen Karataş, “Çevremin ve mahallemin aşırı ilgisiyle muhtar adayı olum. Bu benim için zor bir düşünce değil. Benim iç yapımda merhamet ve insanlara yardımcı olmak duygusu var. Hayvanlara, çocuklara ve yaşlılara karşı çok duyarlıyım. Mahallemizin çocuklarıyla da bir çok küçük sürpriz etkinlikler düzenliyoruz. Yaz döneminde bunu bahçemizde yapıyoruz. Onları sevindirmek benim mutluluk kaynağımdır. Mahallemi gerçekten çok seviyorum. Hatta mahalleme aşığım diyebilirim. Gerçekten sevilmeyecek bir yer değil. İnsanları çok saygılı ve merhametli birbirlerine karşı çok saygılı insanlardır. Bende onları çok seviyorum. Şimdiye kadar yaptıklarımın dışında eğer kazanırsam muhtarlık maaşımın bir kısmını sokak hayvanlara ve yardıma muhtaç insanlar ile yardıma ihtiyaca olan öğrencilere burs şeklinde vermeyi düşünüyorum.”
ONLARI DOYURMADAN KENDİSİ DOYMUYOR
Sokaktaki onlarca kediyi doyurmadan kendisinin rahat etmediğini ifade eden Karataş, “ Mahallemizde sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez düzenli olarak besliyorum. Eğer yaralı ve hasta olan kediler varsa veterinere götürerek tedavi ettiriyoruz. Mahalle sakinleri de bu konuda çok duyarlılar. Aynı zamanda mama ve gerekirse maddi yardımda da bulunuyorlar. Emekliyim, maaşımın çoğunluğunu sokak hayvanlarına ve ihtiyacı olan komşularımıza harcıyorum. Sabahleyin kalktığımda kendim kahvaltı yapmadan ilk işim kedileri beslemek oluyor. Önce kahvaltı yaparsam huzursuz oluyorum. Çünkü onlar beni aç bir şekilde bekliyorlar. Doğal ortamda olmadıkları için şehir hayatında yiyecek bulmaları çok zor. Eğer yaralı ve kaza geçiren bir kedi varsa gerçekten çok üzülüyorum. Elimden gelen bütün imkanları kullanmaya çalışıyorum. Kediler mahallemizin bir parçası oldular. Özellikle bahçemizdeki kedilerin hepsinin bir ismi var. Komşularda isimleri biliyorlar” dedi.
