(BURHAN CEYHAN) Dernek üyeleri hazırladıkları raporu TBMM'ye, Aydın milletvekillerine ve valiliğe sunacaklar.
Aydın’ın başta Germencik ve Buharkent olmak üzere birçok ilçesinde kurulu bulunan jeotermal santrallerinin tarıma verdiği zararlarını hakkında Germencik Çevre ve Doğa Derneği üyeleri, 30 yıldan beri üniversite, bakanlık ve STK’ların yaptığı çalışmaları bir araya getirerek 18 sayfalık bir rapor oluşturdu. Oluşturulan rapor başta TBMM olmak üzere AK Parti Aydın Milletvekilleri ve Aydın Valiliğine sunularak zararları aktarılacak.

“HERKES MAĞDUR DURUMDADIR”
Germencik Çevre ve Doğa Derneği basın sözcüsü Dr. Metin Aydın konuyla ilgili Alangüllü Mahallesi'nde kuruyan zeytin ağaçları içerisinde bir açıklama yaparak, “Germencik ve İncirliova Türkiye’nin zeytin ve incirin başkentidir. Aydın’da son 30-40 yıldır jeotermal uygulamaları var. Maalesef bu uygulamalardan en fazla zarar gören Büyük Menderes havzasında incir, zeytin, pamuk; Gediz havzasında ise üzüm olmuştur. Şimdiye kadar çevre derneği olarak jeotermalin zararlarını her ortamda dile getirdik. Bu konuda çiftçiler, halk ve herkes mağdur durumda. Artık Aydın’da jeotermal santrallerinin tarıma, sağlığa zararının olmadığını söyleyecek bir insan yok kalmadı. Ancak hangi makama gidip nereye başvurduysak 'Jeotermal santrallerinin incir, zeytin ve pamuğa zararları ile ilgili elinizde bilimsel veri var mı?' diye sürekli bir engel çıkardılar. TBMM’ye, Aydın milletvekillerine ve valiye gittik. Aynı şekilde soruyla karşılaştık. Jeotermallerin incire, zeytine, pamuğa, üzüme ve kısacası tarıma zararı var. Bununla ilgili şimdiye kadar pek çok çalışma yapılmış. Biz de bu çalışmalardan yola çıkarak Germencik Çevre ve Doğa Derneği olarak bunu rapor haline getirdik. Son 30-40 yılda Türkiye’de jeotermalle ilgili kim ne araştırma yaptıysa, üniversite, bakanlıklar, TBMM, STK’lar olmak üzere hepsini bir araya getirdik. Rapor haline getirdiğimiz verilerin tamamı bilimseldir. Bu sonuçlar belgelenmiş sonuçlardır. Aydın’da jeotermal santrallerinin incir, zeytin ve pamuğa verdiği zararlar belgelendi. Çıkarmış oldukları akışkanları derelere, çaylara ve Büyük Menderes Nehri’ne bırakıyorlar. Tarıma en fazla zarar veren madde bordur. Jeotermal santrallerinin yaptığı salınım sonrası Büyük Menderes Nehri’nde bor miktarının normalin 150 kat daha fazla olduğu saptanmıştır. Bu Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verileri ile sabitlenmiştir” dedi.

“TARIM ARAZİSİNE YAPILMASI DOĞRU DEĞİL”
Germencik Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Halil Çetinkaya ise, “Ben şunu kamuoyuna ve yetkililere sormak istiyorum. Dünyada birinci sınıf tarım toprağında bu Aydın’dan başka jeotermal santrali kuran bir ülke var mı?. Ben bunun cevabını bir türlü bulamadım. Bildiğim kadarıyla yoktur. Dünya ülkeleri bunu tarım alanlarından uzakta yerleşim yerlerinden uzakta 4. Sınıf tarım topraklarında yapıyor. Dünyanın en iyi verimli topraklarında jeotermal enerji santrali kuruluyor. Buradaki kaynaktan faydalanalım derken, yeryüzündeki diğer zenginliklerimiz hesabı yapılmadan bu tür çalışmaların yapılması doğru değildir” diye konuştu.

jeotermalin-zararlarini-rapor-haline-donusturduler-111928-5c6a478a3eaec431e49b077e97adb3df.jpgjeotermalin-zararlarini-rapor-haline-donusturduler-111928-217ae12ccf95b8b5d4c4de634e0c83bf.jpgjeotermalin-zararlarini-rapor-haline-donusturduler-111928-deccc306621ba8aa560bf92c2aead0aa.jpgjeotermalin-zararlarini-rapor-haline-donusturduler-111928-b21b3a775edfb0a1a6e00c4dad60a54b.jpg

Kaynak: BURHAN CEYHAN