TUĞBA KAYKAL

TUĞBA KAYKAL

​​​​​​​KABİL' E GÖMMEYİ/ÖLÜMÜ [Mezar]  ÖĞRETEN 'KARGA'NIN HİKAYESİ 

​​​​​​​KABİL' E GÖMMEYİ/ÖLÜMÜ [Mezar]  ÖĞRETEN 'KARGA'NIN HİKAYESİ 

Karga sözcüğü "kara kuş" demektir. (Uygurca: 1000 yıldan önce)

Üzerinde araştırmalar yapan, bir grup bilim insanına göre, doğanın en akıllı hayvanları, bilinenin aksine maymunlar değil kargalardır. 5’e kadar sayabilirler. Hayatta kalmak için malzemelerini, ihtiyaçlarını karşılamak için en yaratıcı biçimlerde kullanabilirler. 

Kargalar esaret altında ses taklidi yapmakta çok yeteneklidir. Aynı zamanda oldukça meraklı hayvan olan kargalar mektup, çamaşır mandalı, araba anahtarı gibi nesneleri çalarlar.

Kargaların insanlara benzeyen özellikleri de mevcuttur. 

Kargalar sosyal ve savunmacı kuşlardır, eşlerini, ailelerini, yavrularını ve bölgelerini korumak için ellerinden geleni yaparlar ama bu ters etki de gösterir; kargalar aynı türdeşi de olsa sürüsünden veya ailesinden olmadığı sürece yabancı kargaları sürüsünde istemezler, onlarla yiyecek paylaşmazlar. Sürüye yeni bir karga katılmaya çalıştığında bir süre kabul etmeyebilirler. 

Kargalar cenaze törenleri yapmaktadır.  Aralarından biri öldüğünde ölünün etrafını sarıp karmaşık şekillerde birbirleriyle iletişim kurarlar. Ne olup bitiyor, anlamaya çalışırlar. Eğer aralarından birini öldürenin, zarar verenin veya yakalayanın kim olduğunu bulurlarsa ondan intikam almak isterler. Bunu yapan bir kedi, insan ya da herhangi bir yırtıcı hayvansa onu rahat bırakmazlar; yüzlerini, vücut özelliklerini akılda tutup, her gördüklerinde alarm çağrısıyla onu rahatsız ederler. 

Kendilerini besleyen insanlara teşekkür ettiğini belirtmek, sevgisini gösterebilmek için hediye getirirler. Çok titiz ve gerektiğinde seçici kuşlardır. Kargalar çok sık banyo yapmayı seven ve yemek yedikten sonra gagasını silen hatta yediği çöpü, böceği dahası bulduğu her yiyeceği bile suda yıkayan bir kuştur. Fırsatı olursa, bulduğu sürece en temiz suda bu işlemleri yapmayı tercih ederler. 

Kargaların yaşam süresi ile ilgili, çok yaygın ve yanlış bilinen bir inanış vardır. Kargaların, 100 hatta 200 sene yaşadığı zannediliyor halk arasında. Bu tamamen yanlış bir bilgi. Kargaların ortalama ömürleri 15-20 senedir. Özel bakım altında olsalar o zaman da en fazla 30-40 sene yaşayabilirler.  

İnsanlar onların yaşam alanlarını da diğer hayvanlar gibi kısıtlasa da, kargalar bunu kendilerine avantaja dönüştürmüşler. Mesela kabuklarını kırmakta zorlandıkları ceviz gibi yemişleri trafiğin yoğun olduğu yollara bırakırlar. Arabalar kabukları parçaladığında da yemeklerini alıp afiyetle yerler.

Asla yemek seçmezler. Çöp de yerler, böcek de, meyve de. Yine halk arasında yaygın olarak konuşulan, “Kargalar leş yer” diye  oldukça yanlış bir bilgi var. Leş yiyen tek tür kuzgunlar, yani leş kargaları. Onun dışında kalan cinsler leş yemezler, ama leş dışında her şeyi yerler. 

Aynı zamanda tek eşlilerdir, hayatları boyunca eşlerine sadık kalırar. Ayrıca yavruları olduğu zaman, anne ve baba karga, yavrunun bakımını ortak olarak üstlenir. 

Sürüden ayrı yavru bir karga gördüklerinde onu sürülerine dahil edip, bakımını üstlenirler. Tehlikelere karşı birbirlerini uyarırlar ve korurlar. 

Tıpkı insanlar gibi kargalar da ölüleri için yas tutarlar. Ölen karga dostlarının etrafında çember oluşturup, yüksek sesle öterler. “Ölüm farkındalığı” aslında çok az hayvan türünde bulunan bir özelliktir. 

Kargaların akrabalarını hemen terk edip gitmemelerinin; onu öldüren sebebi anlamaya çalışmalarının bir sonucu vardır. Bu sayede akrabalarını öldüren tehlikeye karşı sürünün geri kalanı önlem alabilmektedir. 

Bugünün dünyasında kargalar ölümü, kötü haberi, olumsuz şeyleri temsil ediyor. Ama aslında Yunan mitolojisinde kargalar ölümsüzlüğü temsil eder. Aynı zamanda Yunan mitolojisinde kargalara çok saygı duyulur. Mesela, karga tanrılara eşlik eden bir arkadaş ve yoldaştır. Bunun en önemli örneği Tenedos’un koruyucusu Apollo ve siyaha dönüştürdüğü kargasıdır. İskandinav kültüründe de kargaların özel bir yeri vardır, neredeyse kutsal sayılırlar. İskandinav mitlerinde kargaların saygı duyulan hayvanlar olmasının kaynağı; Tanrı Odin’in iki kargasının olmasıdır. 

Bazı kabilelerin efsanelerine göre ise, karga yaratılışla ilgili olan her şey ve ötesiyle bağdaştırılmış, insanlara ışığı getirenin karga olduğu düşünülmüştür.  

Yunan Mitolojisi’ne göre “Gece Kuşu” olarak geçen karga en parlak yıldızdan daha parlak beyaz tüylere sahipmiş.  Athena’nın en sevdiği kuşmuş üstelik. Bu yüzden kargadan çok önemli bir görev ister: “Oğlum Erichton’a göz kulak ol!” Karga gizlice Erichton’u takip eder ve insanların ona kötü davrandığını, ona zarar verdiklerini görür. İnsanların bu davranışlarını beğenmeyen karga, bunu hemen Athena’ya yetiştirir. Athena’nın öfkesi ilk başta kargayı vurur . Onu gece kuşluğu görevinden sürer ve yerine baykuşu getirir. Daha sonra Apollon sahiplenir kargayı. Bu sefer de Apollon’un sevgilisi Coronis’in davranışlarını beğenmez karga ve gider Apollon’a anlatır. Apollon kargayı dinleyerek öldürür Coronis’i. Sonra pişman olur yaptığı şeye, ve beyaz kuşlar içerisinde yeri olmasın diye kapkara yapar kargayı. 

Başka bazı inanışa göre, alçaktan uçan bir grup karga hastalık göstergesidir. Eğer kargalar bir eve konup üç kere öterlerse o evden biri ölecektir çok yakında. Kötü olayları çağıran bu kargalarla yaşamak insanları korkutsa da, bir kargayı öldürmek kötü şans getirir.

Slav mitolojisinde, bu kuş, adaletin en üstün koruyucusu ve insan kaderlerinin hakimi olan tanrı Varuna'nın bilge yardımcı ve sadık yoldaşı olarak kabul edilir. Aniden ölen adamın henüz başlamış olduğu işi tamamlamamasına karar verdiyse, kargayı ölen kişinin ruhuna yönlendirir, böylece onu hayata döndürür.

Semavi dinlerde bile karganın bir rolü vardır. İncil’e göre “kirli” hayvanlar olarak anılsalar da, karayı bulması için Nuh’un gönderdiği ilk kuş kargadır. Kargaların bir rolü ise insanoğluna ölümü öğretmektir; Kabil, Habil’i öldürdüğü zaman bir karga gelip cesedi nasıl gömmesi gerektiğini gösterdi çünkü daha önce hiç bunu yapmamışlardı. İncil’de ise İlyas Peygamberi kuraklık ve kargaşa zamanları boyunca besleyenlerin kargalar olduğu belirtilmiştir. 

Eski Türk kültüründe de kargalar önemli bir yer tutmuştur. Göktürklerde “karga” kut ile ilişki bir kuş olarak kabul edilmiştir. Karganın derin düşünceyi temsil ettiğine inanılmıştır. 

Birçok kültürün, inanışın hikayesini oluşturur kargalar. Oldukça zeki olan bu hayvanlar için,

Henry Ward Beecer;

"Eğer insanoğlunun kanatları ve simsiyah tüyleri olsaydı, çok azı karga olabilecek kadar zeki olurdu."  der.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
TUĞBA KAYKAL Arşivi
SON YAZILAR