KILIÇDAROĞLU’NA AÇIK MEKTUP
Sayın;Kemal KILIÇDAROĞLU
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANI
Sayın,Kılıçdaroğlu,okuyacağınız bu mektupu parti genel merkezine gönderseydim elinize ulaşma şansı yok denecek kadar azdı;çünkü,birileri yerlerini kaybetmemek için ört-bas edebilirler diye düşündüm,yanılmış olabilirim;ama inanın sanmıyorum.
Ülkemiz çetin bir süreçten geçiyor,bu sürecin bedelini CHP ödemesin diye düşüncelerimi size yazıyorum.
Siz devlet terbiyesi,disiplini almış bir devlet memuru olarak herkesten daha fazla bunun anlamını bilirsiniz.
Açik sözlü oluşumu lütfen saygısızlık olarak yorumlamayınız.
Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,önce size kendimi tanıtayım.
Gazetecilik mesleğine 50 yılımı vermiş,dedelerimden CHP’ye üyeyim.
Yaşamımın 50 yılını verdiğim mesleğim süresince hep tarafsız olarak yazdım.
Aydın’da başlayan gazetecilik yaşamımı,İzmir’de Yeni Asır,Demokrat İzmir,İstanbul’da Akşam Gazetesi,Akdeniz Haber Ajansı ve Cumhuriyet Gazetesi’nde sürdürdükten sonra noktaladım.
Şimdi Aydın’da Hedef Gazetesi’nde köşe yazarı olarak 50 yıllık birikimimi ve güncel olayları yazarak mesleğimi yeniden sürdürüyorum.
Meslek yaşamım boyunca olayları hep tarafsızlık ilkesi içinde işledim;ancak olurda yazılarımı okursanız ki zaten bu yazımdan da anlayacağınız gibi artık tarafsız değilim;çünkü yarım yüzyıllık mesleğimde ihtiraslı siyasetçilerin yerlerini korumak için neler yaptıklarına tanık olduğumdan CHP’ gerçek sahibinin üyelerinin olduğunun anımsanmasını istedim.
Ülkemin yaşadığı bu sıkıntılı süreçte tarafsızlık diye bir kavram olmamalıdır.
Ve ne acıdır ki tarafsızlıkta,taraf olmak anlamındadır.
Sayın;Kılıçdaroğlu,şimdiye dek parti ile ilgili gözlemlerim hep dışarıdan oldu;ancak ülkemin içinde bulunduğu bu durumdan kurtuluşunun da CHP ile mümkün olacağına olan inancımı yitirmediğim için size yazmak gereği duydum .
Sayın Kılıçdaroğlu,bir zamanlar genel başkanımız olan Sayın Deniz Baykal,her seçim sonunda alınan yenilgiyi’’MİLLETİMİZ BİZE MUHALEFET GÖREVİ’’ verdi sözleriyle özetlerdi.Bu söylemi duymaktan bıktık usandık.
Siz geldiniz,devlet içinden gelmiştiniz,deneyimsizdiniz,iyi niyetliydiniz,aldık kabul ettik,adınıza şarkılar,türküler,marşlar yazıldı,meydanları doldurduk.
Hepsi iyi ve güzeldi..
Yenilgiler sıralanınca umudumuz da azalmaya başladı…
Sizinle 9 kez seçim kaybettik;ama siz her kurultay da kazandınız…
Oysa sizden beklenilen,2 bilemediniz 3.yenilgiden sonra gönlümüzde taht kurarak genel başkanlıktan ayrılmanızdı.
Onuda yapmadınız…
Yanlış anlaşılmasın,sizin devlet terbiyesi,disiplini aldığınızı bildiğimizden yapmanız gerekeni yapacağınıza inanmıştık ve inanıyoruz ki siz bu kararı verme aşamasındayken,çevrenizi saranlar kendi siyasi ikballeri için el birliği içinde sizi kalmaya ikna etmiş olabilirler.
Öyle bile olsa sayın genel başkanım iğneli kayıkta yok edilmeye çalışılan SAVAŞ MEYDANLARINDA TEMELİ ATILMIŞ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KURDUĞU CUMHURİYET HALK PARTİSİ’dir.
Benim derdim genel başkan falanca olsun mücadelesi değildir.
Benim,benim gibi düşünen binlerce CHP üyesinin tek derdi CHP’nin içinden tüketilmesidir.
Sayın Kılıçdaroğlu,kurultay yapılması için imza toplanıyor.
Tüzükteki kural bu olabilir;ama CHP’NİN KURULUŞ FELSEFESİ,TARİHSEL MİSYONU BU DEĞİLDİR.
Bir seçim sonrası alınan yenilginin ardından İSTİFA edilmiyorsa,bu istifalar üyeler tarafından imza ile sağlanmak isteniyorsa,o yönetim bitmiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu,bukelamun karakterli siyasiler,düşer kalkar,renkten renge girer hacı yatmazlıklarını sürdürürler.
Siz onlardan değilsiniz,siz devlet terbiyesi almış,devlet disiplini içinde makamlara gelmiş,alevi geleneği ile yetişmiş bir aydınsınız…
Sizi karartmalarına izin vermeyin,ALİ OLUN,ŞEYH BEDREDDİN OLUN,KENDİ MÜHRÜNÜZÜ KENDİNİZ BASIN..