Ramazan Ayı öyle güzel bir dönem ki esasında pek çok sürecin ertelenmesine vesile olabiliyor. İnsanlar tepki ve davranışlarını bu ayın manevi havası içerisinde dizginliyor. Plan ve programlarını da bu ayın biraz uhrevi biraz mistik havasına uygun bir biçimde yapıyor. Bu seneki Ramazan Ayı’nın da en çok etkilediği süreç seçim süreci oldu. Gerek ulusalda gerek yerelde siyasilerin pek çoğu Ramazan Ayı boyunca kılıçları kınlarında gezdiler. Ama göreceksiniz Ramazan Ayı’nın bitmesi ile başlayacak süreç çok daha gergin ve çatışma içinde geçecek. Siyasilerin hamaset dolu konuşmaları, bitmek bilmeyen polemikleri, ardı arkası kesilmeyecek demeçleri hem televizyon ekranlarından hem gazete manşetlerinden eksilmeyecek. Bu da yetmezmiş gibi sosyal medyanın tüm imkanları 2023 seçimlerinde siyasilerin en büyük bombardımanı gerçekleştireceği mecra olacak. Telefonlarımızdan, televizyonlarımızdan, bilgisayar ekranlarımızdan bir kimyasal gibi akarak her bir duyu organımızdan beynimize girmeye çalışacaklar. Ve biz, tüm bu sürecin en masum ögesi. Kendi halinde yaşamaktan başka bir gayesi olmayan. En büyük servetleri sağlıkları olan. Aldıkları yegâne büyük müjde asgari ücret zammı olan insanlar. Küçük hayatlarının büyük hayallere dar geldiği insanlar. Hepsi hepsi 5 yılda bir oy kullanmak zorunda olduğumuz için maruz kalacağımız bu büyük taarruza ne kadar hazırız? Ve bu süreçte kim daha çok yorulacak? Saldıranlar mı? Savunmak zorunda kalanlar mı?