Kuyucak’tan tüm Türkiye’ye kraliçe arı gönderiyor

Aydın’ın Kuyucak ilçesinde bulunan bir arıcılık işletmesinde eşiyle birlikte çalışan Gülay Erdem, hobi olarak başladığı işinde tüm Türkiye’ye açıldı.

Kuyucak’ın Çobanisa Mahallesi'nde bulunan arazilerinde bal üretimi yapmaya başlayan Erdem, zamanla merak sardığı kraliçe arılarla özel olarak ilgilenmeye başladı ve şimdi bin adet kovanda kraliçe arı üretimi yapıyor.

Arıcılığa başlama hikayesini anlatan Gülay Erdem, “Eşim polis memuruydu. Emekli oldu. Evde oturmaktan sıkılıyorum, üretimin içinde olmayı seviyorum. Eşimle birlikte boş durmamak için girdik bu işe. Sonra arıcılıkla ilgili malzemelerin bulunduğu bir iş yerine ihtiyaç olduğunu fark ettik ve iş yerimizi açtık.

Aydın iklimi nedeniyle tüm Türkiye’deki arıcıların kışlamayı geçirmek için tercih ettikleri bir yer. Çiçeği, poleni bol bir yer olduğu için arılar ve arıcılar için mükemmel bir yer.

Bu şekilde başladık hem iş yerimiz belli oldu hem kendimizi arıda geliştirme fırsatı bulduk. İşin içine girince kraliçe arılar benim inanılmaz ilgimi çekti. Yönetimi, kovanın içindeki sistem çok güzel. Zamanla kraliçe arı üretimini öğrendim, 2 yıldır aşılamadan, yetiştirip satmaya kadar her şeyini yapıyorum. Müşteri kitlemiz oluştu, Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz şu an.” dedi.

“DIŞARIDAN ÜRÜN ALMAMAYA GAYRET EDİYORUZ”
“Arının her ürünü şifa” diyen Gülay Erdem, arı ürünleriyle farklı ürünler elde ederek ürün çeşitliliklerini de arttırdığını dile getirdi. Erdem, “Bal üretimimiz bize bağlı oluyor. Yılda 10 ton kadar üretiyoruz. Balımız tescilli, gerekli tüm kontrolleri yapılıyor. Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz. Arının her ürününü kullanıyoruz.

Arı sütü, propolis, polen, bal mumu, ben bu ürünlerle kendim krem yaptım. Uçuk, yanık gibi yaraların tedavisinde kullanılıyor çok da etkili. Tamamen arının ürettiği bal mumundan mumlar yapıyorum, içinde kanserojen hiçbir ürün yok. Hepsi de çok seviliyor. Bunun dışında propolis inceltip satıyoruz, arı sütü satıyoruz. Hatta iş yerimizde gördüğünüz ürünlerin çok büyük çoğunluğunu kendimiz üretiyoruz. Giydiğimiz tulumlara kadar kendi üretimimiz. Dışarıdan hiçbir şey almamaya gayret ediyoruz.” diye konuştu.

“HER BİRİ BENİM İÇİN BEBEK GİBİ”
Arıcılık sektöründe kadın olmanın kendisine hissettirdiklerini de ifade eden Erdem, “Arıcılıkla uğraşan fazla kadın yok. Arıcılar, tulumlayken arkadan abi diye sesleniyorlar sonra beni görünce şaşırıyorlardı. Arıların içinde olmak biraz cesaret de istiyor. İlk başlarda ben de korkuyordum ama zamanla alıştım. Şimdi onlar bana tepki vermiyor, ben onlara tepki vermiyorum.

Evde beslediğin kediden bir farkı yok şu an. Kraliçe arılarımın her biri benim evcil hayvanım gibi. Hepsiyle tek tek bebek gibi ilgileniyorum. Çok özen isteyen ince bir iş. Ama bana çok keyif veriyor. Ailecek arıların içindeyiz. Hep beraber tulumlarımızla arıların içine giriyoruz. Eşim, çocuklarım hepimiz inanılmaz keyif alıyoruz bu işin içinde olmaktan.” ifadelerini kullandı.

HEDEF MARKALAŞIP YURT DIŞINA AÇILMAK
Gelecek hedeflerini de anlatan Erdem, “Şu anda arı yemini dışarıdan alıyoruz. Onu da kendimiz üretmek istiyoruz. Bir yem makinesi almak istiyoruz. İşlerimizi büyütüp birkaç kişiye istihdam sağlamak en çok istediğimiz şeylerden biri. Ve tabi ihracat. Yurt içindeki bağlantılarımızla ufak tefek siparişler alıyoruz yurt dışına ama onu da en kısa zamanda inşallah profesyonel bir hale dönüştürüp kendi markamızın ürünlerini yurt dışına da düzenli olarak göndermek istiyoruz.” şeklinde konuştu.