Bir atasözümüz, “korkulu rüya görmektense, uyanık yatmak hayırlıdır ” der.
Anlamı ise, “içinde tehlike bulunan riskli bir iş nedeniyle gereken önlemlerini alarak tehlikesiz durumda kalmak daha iyidir”

Deprem korkusu ve olası riski açıkça Aydın’dan Hakkari’ye, Edirne den Kars’a herkesi olumsuz etkiledi.
Herkesin gündemi deprem,
Herkesin aklında aynı soru “bizim ev depreme dayanıklı mı acaba?”
85 milyon hala korkulu rüya görmeye devam ediyor.
Sahi, sizin yaşadığınız ev ne kadar sağlam?

En küçük bir soğuk algınlığında hemen doktora gitmeyi biliyoruz da, içinde yaşadığınızın evin hasta olup olmadığını neden merak etmiyoruz?

Sonucundan binamızın çürük denmesinden korkuyor olabiliriz ama yukarıdaki atasözü gibi “uyanık yatmak hayırlıdır“
Çünkü korkunun ecele faydası yoktur.

Aydın İnşaat Mühendisleri Odası Yönetimi ve Başkanı Erbil Gökhan Sözeri ve Yapı denetim Firmaları temsilcisi İnşaat Müh. Ahmet Ünveren bu konuda büyük çabalar göstererek görev yaptıkları ve gözlemledikleri son Kahramanmaraş merkezli depremlerden alınması gereken dersleri konferanslarla, inşaat ustaları kalıpçı ve demirciler başta olmak üzere, müteahhitler, mühendislere peşi sıra düzenledikleri konferanslarla aktarıp bir meslek odasının üzerine düşen görevleri özveriyle yürütüyor.

Ama daha yapacak çok şey ve alınacak çok kararlar var.
Uyanık kalmak için çok konuşuluyor ama 1999 Marmara depreminden bu yana unutulduğu gibi etkili önlemler henüz yok.

Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı son açıklamasında deprem önlemleri konusunda Japonya ile işbirliği yapacaklarını açıkladı.

Çok katlı ve betonarme bina yapmanın kitabını yeniden yazmaya gerek yok,
Bizim Japonlardan öğreneceğimiz tek şey var.
Sadece dürüstlük ve etik olmak.

Bazı belediyeler karanlıkta yolunu bulmak için el yordamıyla bir takım kararlar almak için arayış içinde olsa da, kimse bilimsel bir karar almak üzere “AYDIN DEPREM ŞURASI” yapmayı düşünmüyor.

Bu konuda 5442 sayılı İller idaresi kanununun Valilere verdiği 9. Madde G fıkrasındaki yetkiyle “Vali, il içindeki idare ve müesseselerde çalışan uzman veya fen kollarına dahil memur ve müstahdemlerden asli vazifelerine halel getirmemek şartı ile ilin genel ve mahalli hizmetlerine müteallik işlerin görülmesini isteyebilir. Bu memurlar verilen işleri yapmakla ödevlidirler.” Amir hükmü gereğince il genelinde alınması gereken önlemleri kayıt altına alınıp tüm il genelinde kentin sağlıklı yapılaşması için uygulamaya konulmalıdır.

1999 Marmara depreminde Aydın Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünde bürokrat olarak görev yaptığım dönemlerde bizzat kaleme aldığım “Aydın il genelinde İNŞAATLARDA HAZIR BETON KULLANIMININ ZORUNLULUĞU” 20. Nisan 2000 tarihinde kararı alınmış ve herkesin milat kabul ettiği bu tarihten sonra yapılarda beton kalitesi standardı yükseltilmiştir.

Onun içindir ki, 2000 yılından önce yapılan yapıları mutlaka kontrol ettirin denilmesi işte bu hazır beton kullanımına geçiş tarihi olan yukarıdaki genelge ile ilgilidir.

Böylesi önemli doğal afet ve deprem konusunda ilk elden sağlıklı bir değerlendirme yapmak üzere, AYDIN VALİLİĞİ başkanlığında, tüm il belediyeleri, Teknik birimleri olan resmi kurumlar, ile Meslek odalarının, bilim adamlarının ve gözbebeğimiz Adnan Menderes Üniversitemizin İnşaat bölümü akademisyenleri, TMMOB İnşaat Mühendisleri ve Jeoloji, Jeofizik Odalarının katılımıyla acilen bir çalıştay düzenlenmelidir.
Artık bu konuda ulus olarak genel bir milli bir seferberlik ilan etmeliyiz.

Daha ne bekliyoruz?
SÖZÜN ÖZÜ:
BİR TEK AKIL’A NAZAR DEĞMEZMİŞ,
ÇÜNKÜ KİMSE KİMSENİN AKLINI BEĞENMEZMİŞ.

[email protected]

DİĞER YAZILARI