Uzm. Psk. Sibel Bilir

Uzm. Psk. Sibel Bilir

RUH SAĞLIĞINIZ ENGELİNİZ OLMASIN

RUH SAĞLIĞINIZ ENGELİNİZ OLMASIN

Dünya üzerinde bir milyardan fazla insan hayatını çeşitli nedenlerden dolayı engelli olarak devam ettirmektedir. Ülkemizde nüfusun %12.29’u engelli bireylerden oluşmaktadır. Uluslararası Engelliler Günü 1992 yılından bu yana 3 Aralık günü Birleşmiş Milletler tarafından uluslarararası bir gün olarak kabul edilmiştir. Ne yazık ki günümüzde hala engelli bireyler ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Toplumumuzda engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik çalışmaların arttırılmasına rağmen ne yazık ki hala ülkemizde ve dünyada istenilen seviyelere gelinememiştir. Engelli bireylerden bahsettiğimizde çoğumuzun aklına bedensel bir engeli olan bireyler gelmektedir. Fakat akıl sağlığı problemleri de bireylerin hayatlarında en az bedensel engeller kadar zorlayıcı ve kısıtlayıcı olabilmektedir. Günümüzde hala ne yazık ki akıl hastalıkları bir engel olarak görülmekten ziyade kişiye karşı ayrımcılık yapma sebebi olarak görülmektedir.
RUH SAĞLIĞI ENGELİ NEDİR?
Bir akıl sağlığı probleminin engel olarak nitelendirilebilmesi için kişinin hayatını uzun vadede gündelik aktivitelerini bile düzgün bir şekilde yapamayacak kadar olumsuz şekilde etkilemesi gerekmektedir. Bu tanımda kastedilen uzun vade, en az 12 ay olarak nitelendirilir. Yine tanımdaki gündelik aktiviteler, kişinin gün içerisinde iş ve normal hayatında yaptığı bilgisayar kullanmak, araba sürmek, insanlarla iletişime geçmek gibi günlük aktiviteleri kapsar. Birçok akıl hastalığı kişiyi engelli olma kriterine sokar. Bunlardan bazıları demans, depresyon, bipolar bozukluk, obsesif kompülsif bozukluk ve şizofrenidir. Tüm kronikleşmiş, tıbbi tedaviye yanıt vermeyen akıl hastalıkları kişiyi engelli sınıfına sokar. 
AYRIMCILIKLA BAŞ ETME
Ne yazık ki çoğumuz akıl hastalıkları konusunda yeterince duyarlı değiliz. Bunun en önemli sebeplerinden biri akıl sağlığı konusundaki eksik ya da yetersiz bilgilerimizdir. Bazılarımız maalesef çağımızda bile ruh hastalıklarının varlığını inkar etmektedir. Ruh hastalıkları sebebiyle davranışsal ve düşünsel problemler yaşayan bireylere bu problemleri nedeniyle çeşitli rencide edici ve kırıcı isimler atfedilmektedir. İşin daha da üzücü yanı bu isimlerin genellikle çevremizde bize yakın kimseler, ailemiz ve arkadaşlarımız tarafından atfedilmesidir. Kişi zaten hayatını olumsuz yönde etkileyen ruh sağlığı problemleri ile baş etmeye çalışırken üzerine toplum tarafından uğradığı aşağılanma ve ayrımcılık eklenir. Bu üzücü durumla baş etmek için birkaç önerim olacak.
•    İnsanlara doğrusunu öğret: İnsanların rahatsızlığınız hakkında yeterli bilgiye sahip olması, hakkınızdaki olumsuz düşünceleri yok etmeye yardımcı olacaktır. Çevrenizdeki yakınlarınızı rahatsızlığınızın hayatınızda sebep olduğu olumsuz etkileri hakkında bilgilendirirseniz size karşı daha anlayışlı olacaklardır. 
•    Tedavinizi aksatmayın: Tedavinizi aksatmak engelinizi aşılamayacak bir seviyeye getirmektir. Tedaviniz engelinizi aşmak ve onun sebebiyet verebileceği kısıtlamalardan kurtulmak için yapmanız gereken ilk ve en önemli aşamadır. 
•    Haklarınızı bilin ve gerekirse yasal olarak hakkınızı arayın: Yasalar ile korunan haklarınız konusunda bilgi sahibi olun. Eğer engeliniz yüzünden ayrımcılığa, hakarete ya da tacize uğradığınızı düşünürseniz hiç çekinmeden mutlaka yasal bir merciden destek isteyiniz. Bu durum hem sizin hem de sizin durumunuzdakilerin şimdi ve gelecekte istismara uğramaması konusunda önleyici ve destekleyici olacaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uzm. Psk. Sibel Bilir Arşivi
SON YAZILAR