Aslen Aydınlı olan Şebnem Bursalı, gazetecilikten siyasete uzanan kariyer yolculuğunu, Aydın ile olan güçlü bağını, Türkiye'nin gündemini ve kadınların medyada siyasetteki yeri gibi pek çok konuyu samimiyetle değerlendirerek Aydın’a olan sevgisini ve desteğini de vurguladı.
14 Mayıs 2023’te yapılan genel seçimlerde İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı olarak seçimleri kazanan ve gazetecilikten siyasete uzanan yolculuğunda Aydın’ı “köklerim” ifadesiyle tanımlayan AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, Aydın Hedef Gazetesi’ne verdiği özel röportajda kadınların görünürlüğünden Türkiye Yüzyılı vizyonuna kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aydın’ın kendisi için önemi ve anlamının çok büyük olduğunu belirten Bursalı, yerel basının gücünü de vurguladı. Aydın halkının her zaman samimiyetin, vefanın ve sağduyunun adresi olarak nitelendiren Bursalı, “Bu gönül bağımızı daha da güçlendirecek projeler hazırlamaya ve bu projelere destek olmaya her zaman hazırım” dedi.
“KÖŞE YAZARI OLSAN DA KÖŞENE ÇEKİLME”
Müzeyyen Damla Gümüş: Bugünkü Şebnem Bursalı, genç bir gazeteci olarak mesleğe başladığı günlerde kendisine ne tavsiye verirdi?
Şebnem Bursalı: “Cesur ol, ama sabırlı da ol”; Gazetecilik, hakikatin izini sürmekse; zaman zaman yalnız kalmayı, direnç göstermeyi ve kimi zaman da beklemeyi bilmen gerekir. Doğrular zamanla ortaya çıkar, senin görevin ise onları sabırla ortaya çıkarmaktır. İsminin önüne değil, arkasına ne koyduğun önemli. Unvanlar, mevkiler gelip geçici. Ama adının arkasında bıraktığın iz, yazdıklarınla insanların kalbinde ve hafızasında yer edip etmediğindir esas mesele. İyi bir gazeteci önce iyi bir insan olmalı. Vicdanın pusulan, empatin gücün olmalı. Bir haberin merkezindeki insanı göremezsen, ne yazarsan yaz eksik kalır. Sana 'yapamazsın' diyenler olacak, unutma: Onlar kendi cesaretsizliklerini sana yansıtanlardır. Kadın gazeteci olarak nice önyargıyla karşılaşacaksın. Ama unutma, adanmışlıkla çalışırsan, önünde sonunda kalemin konuşur. Köşe yazarı olsan da, köşene çekilme. Sokakları, sesi duyulmayanları, gözden kaçanları hep önemse. Çünkü gazetecilik yalnızca haber değil, aynı zamanda bir sorumluluktur.
“AYDIN BENİM KÖKLERİMDİR”
Müzeyyen Damla Gümüş: Aydın’ı tanımlamak isteseniz Aydın’ın sizdeki yeri nedir?
Şebnem Bursalı: Aydın benim köklerim, çocukluğum, gençliğimdir. Her fırsatta ziyaret ederek havasını solumaktan, suyunu içmekten, sıcaklığını hissetmekten büyük bir haz aldığım şehirdir Aydın. İş hayatımın ardından siyaset hayatımın da Ankara’da geçiyor olması, İzmir’e daha yoğun ziyaretlerde bulunuyor olmam benim Aydın ile bağımı asla koparmamıştır.
“AYDIN’DAKİ GELİŞMELERİ TAKİP EDİYORUM”
Müzeyyen Damla Gümüş: Bir gazeteci olarak Aydın’ın yerel basınını nasıl buluyorsunuz?
Şebnem Bursalı: Yerel basın zaten başlı başına önemli bir güçtür bana göre. Bazıları küçümse de benim gözümde yerel basın her zaman daha kuvvetli, daha yön vericidir. Bu durumun Aydın’da da böyle olduğunu görmek memnuniyet verici. Tabi yerel basını basılı araçlarla takip etmek ya da yerel televizyon kanallarını izlemek çok mümkün olmuyor. Ama günümüzde artık basın dijital mecralardan takip ediliyor. Ben de elimden geldiğince Aydın’daki gelişmeleri takip etmeye özen gösteriyorum. Basındaki çok seslilik Aydın için de büyük bir kazanım. Yerel basının şehrin karar alıcıları üzerindeki etkisini, vatandaşın şikayet ve taleplerini duyurmadaki gücünü kimse inkar edemez. Aydın basınının başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum.
"AYDIN HALKI HER ZAMAN SAMİMİYETİN ADRESİDİR"
Müzeyyen Damla Gümüş: Aydın halkı sizi yakından tanıyor ve takip ediyor. Aydın’la ilgili özel bir projeniz ya da desteğiniz olacak mı önümüzdeki süreçte?
Şebnem Bursalı: Aydın, sadece güzel coğrafyasıyla değil, çalışkan ve bilinçli insanlarıyla da özel bir şehir. Uzun yıllardır farklı vesilelerle yollarımızın kesiştiği Aydın halkı, her zaman samimiyetin, vefanın ve sağduyunun adresi olmuştur. Bu gönül bağımızı daha da güçlendirecek projeler hazırlamaya ve bu projelere destek olmaya her zaman hazırım. Kıymetli Aydınlı hemşerilerimin hayatına dokunacak, onların sesine kulak verecek her projeye açık olduğumun bilinmesini isterim.
"SİYASET CESARET İSTEYEN BİR ALAN"
Müzeyyen Damla Gümüş: Kadın bir milletvekili ve bir gazeteci olarak kadınların medyada ve siyasette daha görünür olması için neler yapılmalı sizce?
Şebnem Bursalı: Kadınların hem medyada hem de siyasette daha görünür olması, aslında toplumun tamamının daha adil, daha dengeli ve daha kapsayıcı olması anlamına gelir. Bu sadece kadınların meselesi değil, aynı zamanda demokrasinin ve gelişmenin bir gereğidir.
Bir gazeteci olarak mesleğe başladığım yıllarda kadın olmak çoğu zaman görünmez olmakla eş anlamlıydı. Ama gördüm ki, kadınlar kendilerine alan açıldığında değil, o alanı kararlılıkla kendileri inşa ettiklerinde gerçek anlamda görünür olabiliyorlar. Medyada daha fazla kadın haberciye, yazara, yöneticiye ihtiyaç var. Çünkü kadının kadını anlatma biçimi çok daha sahici, çok daha derin. Siyaset ise hâlâ cesaret isteyen bir alan kadınlar için. Bu cesareti kıran değil, büyüten bir iklim inşa etmeliyiz. Kadın temsiline dair yasal düzenlemeler önemli. Bu düzenlemeleri daha da ileriye taşımalıyız. Eğitimle, toplumsal farkındalıkla, rol modellerle ve en önemlisi dayanışmayla bu görünürlüğü kalıcı hale getirebiliriz.
"TÜRKİYE VİZYONUNU ÖNEMSİYORUZ"
Müzeyyen Damla Gümüş: Türkiye’nin önümüzdeki dönem en önemli gündem başlıkları neler olacak sizce?
Şebnem Bursalı: Türkiye’nin önümüzdeki dönemde en önemli gündem başlıkları; ekonomik istikrar, sosyal adaletin güçlendirilmesi, dijital dönüşüm ve bölgesel istikrar olacak.
Ekonomi her zaman birinci gündem maddesidir. Enflasyonla mücadele, alım gücünün artırılması, istihdam olanaklarının geliştirilmesi ve özellikle gençlerimizin üretken bir ekonomiye entegre edilmesi, hükümetimizin öncelikleri arasında olmaya devam edecek.
İkinci önemli başlık sosyal refah ve adalet. Deprem bölgesindeki yeniden inşa süreci, emeklilerimizin yaşam kalitesi, kadınların ve gençlerin fırsatlara erişimi gibi konular, toplumsal huzurumuzu doğrudan etkiliyor. Bu alanlarda atılacak her adım, Türkiye’nin geleceğine yapılan bir yatırımdır. Ayrıca teknolojik gelişmelere ayak uyduran, yapay zeka ve dijitalleşme gibi alanlarda küresel rekabette yerini alan bir Türkiye vizyonunu çok önemsiyoruz. Bu nedenle dijital dönüşüm süreci, hem kamu yönetiminde hem özel sektörde hız kazanacak ve elbette dış politika. Türkiye'nin bölgesel liderlik rolü, Gazze’deki dram karşısında gösterdiği ilkeli duruş, enerji diplomasisi ve mülteci meselesi gibi başlıklar dış politikada etkinliğimizin sürdüğünü ve artarak devam edeceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Türkiye önümüzdeki süreçte her anlamda daha güçlü, daha dayanıklı ve daha adil bir toplumsal yapı kurmak için çalışmaya devam edecek. Bizler de milletimizin beklentilerini en doğru şekilde siyasete taşımak için sahadayız, çalışıyoruz.
"AK PARTİ'NİN İLK HEDEFİ ENFLASYONU DÜŞÜRMEK"
Müzeyyen Damla Gümüş: Ekonomi, dış politika, gençlik politikaları gibi konularda AK Parti'nin yeni dönemdeki hedefleri nelerdir?
Şebnem Bursalı: Ekonomide, öncelikli hedef enflasyonu düşürmek, istihdamı artırmak ve vatandaşın alım gücünü yükseltmek. Yüksek katma değerli üretim, ihracatın güçlendirilmesi ve cari açığın azaltılması temel amaçlar arasında. Sanayi, teknoloji, yapay zeka ve dijitalleşme alanlarında yatırımlar ön planda olacak. Dış politikada, Türkiye’nin bölgesel liderliğini güçlendiren, ilkeli ve aktif bir duruş sürdürülüyor. Enerji diplomasisi, savunma sanayii ve uluslararası ticarette etkinlik artırılacak. Filistin meselesi, mülteci politikaları ve bölgesel barış gibi konularda kararlı ve insani yaklaşım devam edecek. Gençlik politikalarında ise barınma, eğitim, istihdam ve sosyal destek alanlarında kapsamlı adımlar planlanıyor. Gençlik merkezleri yaygınlaştırılacak, kültür-sanat ve spor alanları geliştirilecek. Girişimci gençlere destek verilecek, uluslararası değişim ve eğitim fırsatları artırılacak.
“TÜRKİYE YÜZYILI BİR MİLLET İRADESİDİR”
Müzeyyen Damla Gümüş: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonu sık sık vurgulanıyor. Bu vizyonu siz nasıl tanımlıyorsunuz ve halk nezdinde nasıl karşılık bulduğunu düşünüyorsunuz?
Şebnem Bursalı: Türkiye Yüzyılı vizyonu, sadece bir siyasi hedef değil; aslında milletimizin asırlık yürüyüşünün yeni bir safhasıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillenen bu vizyon, güçlü bir Türkiye’yi; ekonomide, diplomaside, savunmada, teknolojide ve kültürde tam bağımsız, etkili ve üretken bir ülke olarak konumlandırmayı hedefliyor. Ben bu vizyonu; sadece devlet politikalarıyla sınırlı değil, her bir vatandaşımızın hayatına dokunacak bir dönüşüm olarak görüyorum. Gençlerimizin umutlarını diri tutan, kadınlarımızın emeğini görünür kılan, Anadolu’nun her köşesine fırsat eşitliği taşıyan bir çağın adı Türkiye yüzyılıdır. Halk nezdinde de bu vizyonun güçlü bir karşılığı olduğunu sahada birebir görüyoruz. İnsanlar artık sadece günlük sorunların değil, büyük hedeflerin ve büyük hayallerin de parçası olmak istiyor. Türkiye Yüzyılı, işte tam da bu duyguyu besliyor: ‘Benim ülkem yapabilir, benim de bu yürüyüşte yerim var’ duygusunu.
Türkiye Yüzyılı; bir iktidar programı değil, bir millet iradesidir. Geçmişin birikimiyle geleceğe yürüyen bir toplumsal seferberliktir.
"İZMİR'İN ÖNE ÇIKMASINI HEDEFLİYORUZ"
Müzeyyen Damla Gümüş: İzmir özelinde yürüttüğünüz projelerden bahseder misiniz? Tarım, turizm ve sanayi gibi alanlarda hangi öncelikleriniz var?
Şebnem Bursalı: Tarımda, İzmir’in verimli topraklarını daha katma değerli hale getirmek istiyoruz. Üreticimize destek olacak, teknolojik tarım uygulamalarını teşvik edecek adımlar atıyoruz. Kooperatifçilik, yerli tohum, iyi tarım uygulamaları ve genç çiftçilere yönelik projeler önceliklerimiz arasında. Turizmde, İzmir’in sadece yaz turizmiyle değil, tarih, gastronomi ve sağlık turizmi gibi alanlarla da öne çıkmasını hedefliyoruz. Efes, Bergama gibi dünya miraslarına sahip bu kentte dört mevsim turizm için altyapı yatırımları ve tanıtım faaliyetleri üzerinde çalışıyoruz. Sanayide ise temiz, çevreci ve yüksek teknolojiye dayalı üretimi destekliyoruz. OSB’lerin genişletilmesi, liman altyapısının güçlendirilmesi ve lojistik hatların iyileştirilmesi İzmir’i bir üretim ve ihracat üssü haline getirmek için önemli adımlar.
Ayrıca kadın girişimciler, genç istihdamı, üniversite-sanayi iş birlikleri gibi alanlarda da İzmir’i örnek bir şehir haline getirmek için yoğun mesai harcıyoruz. İzmir bizim için sadece bir seçim bölgesi değil; vizyon projelerle büyümesini desteklediğimiz bir gönül meselesi.
“AYDINLI HEMŞERİLERİM ŞEHRİN GERÇEK GÜCÜDÜR”
Müzeyyen Damla Gümüş: Aydınlılara buradan nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Şebnem Bursalı: Aydın’ın benim için önemi ve anlamı çok büyüktür. Dünyadaki en kıymetli varlıklarım, canım canlarından bir parça olan merhum anne ve babamı bağrında saklıyor. Baba ocağım burası. O yüzden çok iyi biliyorum ki Aydınlı hemşerilerim, bu güzel şehrin gerçek gücüdür. Tarih boyunca bereketli topraklarımızda çalışkan elleri, alın terleriyle ülkemize büyük katkılar sundular. Bugün de aynı azim ve kararlılıkla, geleceğimizi birlikte inşa etmek için üretmeye devam ediyorlar. Aydın’ın potansiyelini daha ileriye taşıyacak, çocuklarımıza daha güzel yarınlar bırakacak azim ve kararlılık her bir Aydınlı hemşerim de var. Birlikte çalışarak, dayanışmayla daha güçlü yarınlara hep birlikte yürüyeceğiz.
"MOTİVASYONUM GENÇLERİN UMUDU VE KADINLARIN CESARETİ"
Müzeyyen Damla Gümüş: Röportajımızı bitirmeden önce eklemek istediğiniz bir konu veya paylaşmak istediğiniz özel bir anınız var mı?
Şebnem Bursalı: Röportajımızın sonunda şunu paylaşmak isterim: Gazetecilikten siyasete uzanan bu yolculuk, bana her daim insan odaklı düşünmenin, dinlemenin ve öğrenmenin önemini öğretti. En çok gurur duyduğum anlar, sahada, vatandaşımızın dertlerine kulak verdiğim, çözümler üretmek için birlikte yürüdüğümüz anlardır. Bu süreçte her gün yeni şeyler öğreniyorum ve ülkemizin geleceğine katkı sağlamak için heyecanımı hiç kaybetmiyorum. Beni en çok motive eden ise gençlerimizin umut dolu bakışları ve kadınlarımızın cesaretidir. Çünkü biliyorum ki; biz birlikte güçlüyüz ve her zorluğun üstesinden gelebiliriz.