Bugün 6 mart, ülkemizi sarsan büyük Maraş depreminin üzerinden 1ay geçti.
Ama Ülke siyaseti bir başka büyük depremle sarsıldı.
Altılı masa adıyla yola çıkılan Millet İttifakında masanın bir ayağı kırıldı.
Bu kırık siyasetin de gündemine aynı Maraş depremi şiddetine eşdeğer fay kırığı gibi düştü.

Büyük doğa depreminin ardından, siyasi deprem artık seçime kadar konuşulacak, etkisi tarihe yazılacak.
Ülkenin yeni bir geleceğe taşımak için bir araya gelen ve herkesin desteklediği bir işbirliği ile başlayan Millet İttifakı, kırılan bir bacağıyla toplumun büyük kesiminde hayal kırıklığı yarattı.

Bu birliktelik oysa ne ümitlerle muhalefeti birleştirmişti.
Toplumdaki farklı siyasi görüşler ilk kez 5 sağ, tek sol partiyle bir masada ittifak yapmıştı.
Bu siyasi işbirliği ilk kez daha önce sağ partilerin kendi aralarında birlikte yaptıkları koalisyonları saymazsak, sol ve sağ partiler ilk kez koalisyon kurdukları 1970 li yıllarda Ecevit-Erbakan, sonrasında 57. Hükümette Ecevit-Bahçeli- Mesut Yılmaz ile yan yana gelmişlerdi.

Neredeyse yarım asır sonra sol ve sağ partilerin bir ittifakta birleşebilmesi siyaset adına herkes olumlu karşılamıştı.
Bu kez 5‘i sağ ve en büyük ortağı ortanın solu bir partiyle kurulan “millet ittifakı” başından bu yana en büyük ortağının reisicumhur adaylığına heyecanla, gözleri ışıldayarak beklediği bilinen bir gerçekti.

Son anda Akşener’in, 11 kez toplanan altılı masada, neler konuşulduğu tam olarak bilinemese de, “bay Kemal’in” adaylık için kendi deyimiyle “dayatmasını” adeta yeni öğrenmiş gibi karşı çıkması ise seçmenlerin büyük kesiminde kabul görmedi.

Her ne kadar Sayın Akşener “Bugüne dek yapılan tüm Genel seçimlerde lideri olduğu CHP’yi iktidara taşıyamayan “bay Kemal” bakalım bu kez kendini cumhurbaşkanlığı koltuğuna taşıyabilecek mi?” endişesiyle karşı çıksa da tekerlek her nasılsa yerinden çıktığından sosyal medyada tüm geçmişi, olumsuz paylaşımlarla dökülmeye başlandı.

Genel yorumlar Akşener’in oyunbozanlık yaptığı yönünde olsa da, bir hukukçu dostum sosyal medyada aşağıdaki yorumla tam tersine Akşener’i haklı buluyordu.

“Son 40 yıllık seçim sonuçlarına göre, Türkiye seçmeninin en azından %70'i sağ görüşlü partilere oy veriyor mu?
Veriyor.

Bu durum ve anket sonuçları ortadayken,iyi ,ağırbaşlı, çalmayan biri olmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Tayyip Erdoğan karşısında seçimi kazanma şansını görmüyorum.

Keşke kazanabilse. Bu şartlarda dahi Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında hangi aday güçlüyse ona oy vereceğimi beni tanıyanlar çok iyi bilir.
Adaylığı çok büyük bir kumardır.
Ekmeleddini dayattı,sineye çektik.

Muharrem İnce kumarını oynadı, sineye çektik.
Mevcut durumda Meral Akşenerin açıklamalarını haklı ve yerinde buluyorum. Tayyip Erdoğan’ın karşısına, TEK ADAYLA ÇIKILMAMASINA KİM SEBEP OLURSA TÜRK HALKI VE TARİH ONLARI AFFETMEYECEKTİR”

Artık beşli masanın ortak kararı ile Kılıçdaroğlu ikinci Reisicumhur aday olarak resmen bugün açıklanacak.
İkinci turda namı diğer “Bay Kemal” ile Erdoğan yarışacak.

Atalarımızın bir sözü “hayır diye bildiklerimiz şer, şer diye bildiklerimizde hayır vardır” der.
Şer mi hayır mı ,
Çok değil, 2 ay sonra göreceğiz.

Tüm okurlarımıza iyi haftalar.

DİĞER YAZILARI