Yiğit Türkler adını dünyaya duyurmak istiyor
Kelime anlamı olarak bahadır, yiğit olan; Türk savunma sanatı bagaturun 2017'de Nazilli'de kurulan federasyonu birçok kişi tarafından bilinmiyor.
(SİMGE ATA) Kağan Hüseyin Yabir tarafından uzun soluklu araştırmalar sonucu 9 ülkenin merkezi olma yolunda Federasyonlaşan bagatur, içinde barındırdığı birçok savunma sanatıyla da kültürel ve sportif faaliyetler yürütüyor.
Karate dendiğinde Japonya, tekvando dendiğinde Kore, kung-fu dendiğinde Çin, kick boks dendiğinde Amerika akla geliyor. Ancak bagatur dendiğinde Türkiye akla gelmiyor. Türk hakanlarının mahlası olarak kullanılan, geçmişi Orta Asya'ya dayanan ve Türklere özgü bir mücadele sanatı olan bu terim, Nazilli'de yaşayan Hüseyin Yabir tarafından bilimsel araştırmalar sonucunda federe edilip, 9 ülke ile 21 ili kendine bağlamayı başardı.
azilli'de 2017 yılında kurulan federasyon henüz birçok kişi tarafından bilinmiyor. 44 yaşındaki Kağan Yabir bu noktada kendi çabalarının sonuçsuz kaldığını söyleyerek başta Nazilli halkından sonra da yerel yönetimlerden destek bekliyor. Şimdi bagaturun ne olduğunu, federasyonluğa ulaşma sürecini ve içerisinde hangi disiplinleri barındırdığını Kağan Hüseyin Yabir'den öğrenelim.
Bagatur nedir?
Bagatur; Türk Tarihini ve Türk savaş sanatlarını (Turon, Amarok, Aba güreşi, Kuşak güreşi, Alpagut) irdeleyerek ortaya koyduğum karma bir Türk Mücadele Sanatıdır. Bagatur yapanlara da Alp deniyor. 7 senelik çalışmalarımız sonucunda ortaya koyduğumuz bir disiplin. 2003'ten bu yana biriktirdiğim bilimsel araştırmalar sonucunda bir sistem haline getirdik ve 2017'de federasyonumuzu kurduk.
Öğretileriniz arasında neler yer alıyor?
Onlara hem kadim geleneklerimizi hem de kültürümüzü ve disiplinimizi öğretiyoruz. Aynı zamanda modern dünyanın sıkıntılarından kurtulmaları için fiziksel ve ruhsal anlamda rahatlamaları için çalışıyoruz. Atçılık, okçuluk gibi Türk kültüründe yer alan savunma sanatı kurslarından Türk tarihine; bedenin ihtiyacı olan tüm kuvvet ve hareketlerden Göktürkçe derslerine kadar birçok kursumuz var.
Atçılık ve okçuluk dediniz. Sportif bir hareketten söz edebilir miyiz?
Biz, bize spor dalı muamelesi yapılmasını istemiyoruz. Gençlerimizin bu kültüre ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Tarihimize, değerlerimize sahip çıkması ve geleceğe aktarması noktasında çeşitli çalışmalarımız var. Sadece spor hareketi değil bir kültür hareketiyiz. Bu 300 öğrenci içinde 7'den 77'ye her yaştan insan var. Abilerimiz, amcalarımız, kardeşlerimiz bu sanatı sahipleniyorlar ve bunlar çok özel ayrıcalıklar.
Federasyon çalışmalarınız neleri kapsıyor?
Nazilli'de bulunan Bagatur Dünya Federasyonumuz bin 350 metre kare alana sahip ve Nazilli Şehitler Parkı altında yer almakta. Nazilli'deki federasyonumuzun statüsü dernek federasyon ve dünya federasyonu olarak tüm özellik kapsıyor.
Bagatur Dünya Federasyonuna kaç ülkeyi temsil ediyor?
Bagatur şu an Türkiye'de 21 ilde aktif olarak yapılmakta. 9 yabancı ülkede de bagatur sanatı uygulanmakta. Bunların hepsinin yönetim ve idare merkezi Nazilli. Bu bakımdan Nazilli'nin sahip olduğu en büyük değerlerden biriyiz diyebiliriz.
2017'den bu yana Nazilli'de kaç üyeniz oldu?
Nazilli'de 300'e yakın Alpimiz var. Bizim hedefimiz ise 5 bin. Bu sayıya ulaşmak zor olmamalı. Çünkü Nazilli'nin nüfusu 120 bin.
Nüfusa göre gerçekten de az bir sayı. Bilinmiyor mu yoksa sahip çıkan mı yok?
Çok az biliniyor. Biz tanıtım noktasında bize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz ama burada halka, kurumlara ve basına ciddi görevler düşüyor. Kültürel bir hareket olduğu için insanların bunu sahiplenmesi lazım. 'Ben ne yapabilirim' sorusundan hareketle herkesin bir katkı sunması gerekiyor.
Hiç destek almadınız mı?
Haluk başkanımız 2003 yılından beri desteklerini sürdürüyor ama dünya federasyonu dediğimizde çok daha büyük bir oluşumdan söz ediyoruz ve daha çok destek gerekiyor. Dünyada 186 tane savaş sanatı, 2 milyara yakın da savaş sanatı uygulayıcısıyla var. Her milletin kendine ait savaş sanatı var. Nasıl ki karate dendiğinde Japonya, tekvando dendiğinde Kore, kung-fu dendiğinde Çin akla geliyorsa, bagatur dendiğinde de Türklerin ve Nazilli'nin akla gelmesi gerekiyor.
Onlar nasıl bu kadar tanınır oldu da bizim savaş sanatımız bugün
Nazilli'de bile bilinmiyor?
Bahsettiğimiz spor dallarının devlet ve toplum destekleri var. Uzak doğu ülkeleri bu savaş sanatlarını, milli siyasetlerinin bir parçası haline getirdiler. Sinemalara taşıyıp evimize kadar soktular. Biz de bu mantıkta hareket edersek çok kısa sürede bagaturu hak ettiği yere taşırız. Bugün 2 milyar insanın gözü Türkiye'de. Bu kültürel mirasla Nazillimize büyük bir pazar da çekebiliriz diye düşünüyorum.
Kulübe katılmak isteyenler ne yapmalı?
Kulübe üye olmaları ve bağışta bulunmaları yeterli.
Kağan Yabir anlattıkça, benim aklımın içinde Hakanlar çarpıştı durdu. Bir kez daha Türk olmakla ve atalarımla gurur duydum. Tek tip toplum olma yolunda ilerlerken, küresel dünyaya tam da ayak uydurmuşken birilerinin kültürümüze bu şekilde sahip çıkan hamleler yapması da pek yerinde olmuş aslında. Yabir'in bir sözü de aklımda çınladı durdu: "Uzak doğu ülkeleri bu savaş sanatlarını, milli siyasetlerinin bir parçası haline getirdiler. Sinemalara taşıyıp evimize kadar soktular." Gerçekten de öyle oldu. Bugün, Jackie Chan, Son Samuray, Ejderin Dönüşü gibi 'efsane' diye tabir ettiğimiz filmleri bilmeyen yoktur. Bizim yapımlarımızda ise bagaturun esamesine rastlayamıyoruz. Dileriz bu kültürel değer hem Nazilli'de hem de dünyada en kısa sürede bilinir hale gelir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.