Aydın’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı kentte büyük coşku ile kutlandı. Aydın Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok ilçede belediyeler tarafından kutlamalar, konserler yapıldı. Kurtuluş mücadelesinde büyük payı olan Efelerin Efesi Yörük Ali Efe’nin yaşamından kesitleri çeşitli kaynaklardan derledik.

***
Yörük Ali Efe, Kurtuluş mücadelesine ilk katılanlardan biri oldu. Gösterdiği kahramanlıklar, peşinden başkalarını da Kuva-yi Milliye saflarına çekti. Büyük kahraman, savaştan sonra köşesine çekildi ve doğduğu köyde hayatını kaybetti.

***
Kurtuluş Savaşı’nda Türk halkı omuz omuza vererek vatan mücadelesine girişti. Mücadeleye katılanlardan biriydi Yörük Ali Efe… Kahramanlığı ile nam salmıştı. Öyle ki kahramanlığı dilden dile dolaştı, yılları aşıp bugünlere kadar geldi. Yörük Ali Efe her ne kadar savaştan sonra İstiklal Madalyası ile köşesine çekilip, köyüne dönse de hiç unutulmadı.

***
17 YAŞINDA AYDIN DAĞLARINA ÇIKTI

Yörük Ali Efe, 1895’te Aydın’da dünyaya geldi. Babası yörük Sarıtekeli Aşireti’nden Abdi Bey, annesi yine yörük olan Atmaca Aşireti’nden Fatma Hanım’dı. Yörük Ali Efe, henüz üç yaşındayken babasını kaybetti. Çocukluk yıllarını baba hasretiyle geçirdi.

***
Yörük Ali Efe’nin gençlik günleri epey maceralı oldu. 17 yaşında bir delikanlıyken yolu Alanyalı Molla Ahmet’le kesişti. Molla Ahmet, o günlerde sıkça rastlanan çetelerden birinin lideriydi. Yörük Ali, kısa sürede çetedekilerin güvenini kazanarak ikinci adam konumuna yükseldi. Alanyalı Molla Ahmet’in ölümünün ardından ise, daha 19 yaşındayken grubun lideri oldu.

***
Ülke zor günlerden geçiyordu… Yunanlılar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i, ardından 27 Mayıs 1919’da Aydın’ı işgal etmişti. Takvimler 3 Haziran 1919’u gösterdiğinde düşman, Nazilli’ye kadar ilerlemişti. Yörük Ali Efe, pek çok insan gibi ailesini de alarak Sultanhisar’dan Çine’ye taşındı.

***
YUNAN ASKERLERİNE İLK BASKINI YAPTI

Yörük Ali Efe ve arkadaşları düşman işgalinden rahatsızdı. Bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Tam da o sırada Çine’de bulunan 57. Tümen’in önde gelen subayları yerel bir direniş örgütü oluşturmaya çalışıyordu. Bunun için ilk kapısını çaldıkları kişi, yörenin en etkili kişisi Yörük Ali Efe oldu. Zaten vatanı için bir şeyler yapmak arzusunda olan Yörük Ali Efe ve arkadaşları için bu, beklenen fırsattı. Böylece hep birlikte Milli Mücadeleye katıldılar.

***
Yörük Ali Efe ve arkadaşları aynı hızla Yunan askerlerinin üzerine yürüdü. 16 Haziran 1919 günü Sultanhisar’da, Malgaç Köprüsü’nü basarak bir Yunan müfrezesini imha etmeyi başardılar. Bu baskın Kurtuluş Savaşı tarihinde önemli bir yere sahip oldu. Çünkü, Yunan birliklerine karşı verilen ilk baskındı. Yörük Ali Efe, baskının ardından Yunanlıların boşalttığı Nazilli’ye girdi. Yine aynı gün Aydın, geçici de olsa Yunanlılardan geri alındı. O güne kadar kurtuluş konusunda umutsuz olan halk, bu baskın sayesinde moral kazandı. Yöredeki birçok efe, bu zaferin coşkusuyla Kuva-yi Milliye saflarına katıldı.

***
ÜÇYOL SAVAŞI’NI YÖNETTİ

Malgaç Baskını’ndan sonra Yörük Ali Efe kurtuluş için verilen mücadeleye daha güçlü sarıldı. Teğmen Kadri Bey’le birlikte yeni baskınlar gerçekleştirdi. Her baskın, halkın kurtuluş ümidini biraz daha arttırdı. Kuva-yi Milliye, Yörük Ali’nin çabalarıyla Aydın’da her geçen gün güçleniyordu. Yörük Ali, mücadeleye katılan diğer efeleri, başarıyla yönlendirdiği için kendisine “Efelerin Efesi” unvanı verildi.

***
Yunan kuvvetleri bir süre sonra Aydın’ı tekrar işgal etti. Bunun üzerine Anadolu’da ilk kez “Köşk Cephesi” kuruldu. 20 Temmuz 1919’da bir beyanname yayınlanarak, yaşı uygun olanlar cepheye çağrıldı. Bu çağrının duyulmasının ardından Osmanlı subayları ve halk cepheye koştu. Böylece vatan sevdalılarından oluşan “Milli Aydın Alayı” kuruldu. Kurtuluş Savaşı’nda kurulan bu ilk milli alayın komutanlığına da Yörük Ali Efe getirildi. 16 Ağustos 1920 günü, çok önemli bir tarihi olayın içinde daha yer aldı Yörük Ali Efe. Hacı Şükrü Bey’le birlikte Üçyol Savaşı’nı yönetti. Bu, Kuva-yi Milliye’nin ilk toplu taarruzuydu.

***
İstiklal Madalyalı Milli Mücadele kahramanı Yörük Ali Efe’nin savaş sonrası günleri, geçirdiği kaza nedeniyle biraz zor oldu. Tramvay kazasında bacaklarını kaybederek tekerlekli sandalyeye mahkum kaldı. Soyadı Kanunu çıktıktan sonra ise “Yörük” soyadını kendisine seçti. Efelerin Efesi Yörük Ali, 23 Eylül 1951’de hayata veda etti.

***

DİĞER YAZILARI