Türk Medeni Kanununda düzenlenen boşanma sebepleri farklı şekilde sınıflandırılmaktadır. Öncelikle boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olmak üzere ikiye ayrılır.

***

Türk Borçlar Kanununda düzenlenen özel boşanma sebepleri şu şekildedir; Zina, Hayata Kast, Pek Kötü Muamele, Onur Kırıcı Davranış, Suç İşleme, Haysiyetsiz Hayat Sürme, Terk, Akıl Hastalığı.

***
Zina sebebiyle boşanma davası Türk Medeni Kanunu m.161 hükmü uyarınca özel boşanma sebeplerinden sayılmaktadır. Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

***

Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlenen zina özel boşanma sebebi olup, kusur ilkesinin varlığı işbu davalarda aranmaktadır. Öncelikle eşler arasında evlenmeye bağlı olarak evlilik birliği kurulmuş olması gerekmektedir. Evlenme ile birlikte eşler arasında kurulan evlilik birliğinde tarafların birbirlerine karşı yükümlülükleri bulunmaktadır.

***
Şöyle ki; Evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliği ile sağlamak, çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine özen göstermek, birlikte mutlu bir hayat yaşamak, birbirine yardımcı olmaktır.

***
Sadakat terimi hukukumuzda içten, sağlam ve güçlü bir bağlılık olarak ifade edilmektedir. Evliliğin temel amacı ve asıl önemli olan konusu eşlerin birbirlerine olan sadakatli davranma yükümlülükleridir. Evlenme ile birlikte eşler arasında cinsel sadakat yükümlülüğü de kurulmaktadır. Eşler arasındaki evlilik birliği içerisinde cinsel sadakat yükümlülüğünün ihlali diğer eşin zina sebebiyle boşanma davası açma hakkını beraberinde getirmektedir. Zina evrensel bir boşanma sebebi olup evlilik birliğine karşı yapılmış en büyük hakaret ve sadakatsizliktir.

***

Özel boşanma sebeplerinden olan zina aynı zamanda mutluk bir boşanma sebebidir. Boşanma davasında zina sebebine dayanılması, zinanın varlığının ispat edilmesi halinde evlilik birliğinin etkisine bakılmaksızın boşanma kararı verilmesi sonucu doğurmaktadır. Mutlak boşanma sebeplerinde açıkça dikkat edilmesi gereken husus; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve yaşanan zina olayından sonra artık evlilik birliğinin sürdürülmesinin taraflardan beklenmeyeceği kesin olduğudur. Zina sebebiyle boşanma davasında kusur ilkesi esas alınmaktadır. Zina sebebiyle boşanma davası açılmasında üç koşulun varlığı aranmaktadır.

***

Şöyle ki; Evlilik koşulu, cinsel ilişki koşulu ve kusur koşulu. Zina sebebiyle boşanma davasında öncelikli olarak gerçek bir evlilik akdinin kurulmuş olması gerekmektedir. Örneğin; nişanlılık döneminde, evlilik benzeri yaşam modellerinde, dini nikâhlı ilişkilerde, evlilik sonrası ilişki de uygulanmamaktadır. Yargıtay tarafından cinsel ilişki koşulunun neler olduğu örnekler çerçevesinde açıklanmıştır. Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birinin eşi dışında karşı ya da aynı cinsten birisi ile bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunması gerekir. Zina sayılan davranışlar şu şekilde Yargıtay kararlarında ve uygulamada kabul edilmektedir; her kişi ile kurulan cinsel ilişki zina olarak kabul edilmektedir.

***

Heteroseksüelle, eş cinselle, homoseksüelle, geyle, lezbiyenle, seksüelle, transseksüelle, travestiyle yapılan cinsel ilişkilerde zina olarak kabul edilmektedir. Cinsel ilişkinin ne şekilde kurulduğuna bakılmaksızın doğal yoldan veya doğal olmayan yoldan kurulan her cinsel ilişki de zina olarak kabul edilmektedir. Zina sayılmayan davranışlar Yargıtay’ın örnek içtihat metinlerinde şöyledir; hayvanla yapılan cinsel ilişki, ölüyle yapılan cinsel ilişki, cinsel obje ile cinsel ilişki, yapay döllenme zina olarak kabul edilmemektedir. Zina sebebiyle boşanma davasında kusur ilkesi önemlidir. Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için zina eden eşin kusurlu bulunması gerekmektedir.

***

Öncelikle zina sebebiyle boşanma davasında cinsel ilişkinin bilerek ve isteyerek gerçekleşmiş olması aranmaktadır. Zorla, uyuşturucu madde verilerek veya bayıltılmak suretiyle tecavüze uğrayan kadın kusurlu sayılamaz. Kadına tecavüz edilmesi durumunda kusur koşulu gerçekleşmediğinden zinaya dayalı olarak boşanma davası açılamaz. Zina sebebiyle boşanma davasında en önemli husus ispat noktasıdır. Zina sebebiyle boşanma davasında zina her türlü delil ile ispat edilebilir. Ancak bu ispatın duraksamaya mahal vermeyecek düzeyde olması gerekmektedir.

***

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında aynı otel odasında eşlerden birinin karşı cinsten yakın akrabası olmayan bir kişiyle zorunluluk bulunmadan otelde aynı odada kalmaları zina sayılan davranış olarak kabul edilmektedir. Bir diğer Yargıtay kararında ise; eşlerden birinin karşı cinsten yakın akrabası olmayan bir kişiyle zorunluluk bulunmadan yalnız olarak aynı evde kalmaları ya da o kişiyi eve almaları kural olarak zina sayılan davranışlardan kabul edilmektedir. Yargıtay’ın dikkat çeken bir kararında; eşi gece vardiyasında çalışıyorken konutta bir başka birisiyle yakalanmış olma zina sayılan davranış olarak kabul edilmektedir.

***

Zina sebebiyle boşanma davasında ispat yükü davacıdadır. İspat edilmesinde yardımcı olabilecek hususlar şu şekilde düzenlenmiştir; Zina sebebiyle boşanma davalarında yurtdışında olan kocanın karısının hamile olması, kısır kocanın karısının hamile olması, gaip kocanın karısının hamile olması ispat araçlarından biridir. Ayrıca zührevi hastalığa yakalanılması da eşlerden birinin zina yaptığına karina oluşturmaktadır. Zina sebebiyle boşanma davalarında fotoğraflar zina eylemini ispatlar nitelikte olduğu kabul edilmektedir. Tüm bunların yanı sıra; otel kayıtları, mektuplar, telefon kayıtları, ses kayıtları, kamera kayıtları, sosyal medya paylaşımları, tanık anlatımları, hamilelik testi ispat aracı olarak zina sebebiyle boşanma davasına delil olarak kullanılmaktadır.

***
Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkının ortadan kaldırılmasını sağlayan iki durum söz konusudur. Bunlardan birincisi hak düşürücü süre olup diğeri af durumudur. Zina sebebiyle boşanma davasında davaya hakkı olan kadın ve kocanın boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay, her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Zina sebebiyle boşanma davasında zina eyleminin affedilmesi halinde artık bu sebebe dayalı olarak dava açma hakkı ortadan kalkmaktadır. Affetme eylemi yazılı bir şekil şartına bağlı değildir. Yazılı, sözlü, örtülü ya da açık bir şekilde af eylemi yapılabilinir.

***