EMİNE ALKAN

EMİNE ALKAN

Eylül 'ün vedası...

Eylül 'ün vedası...

Kim bilir hangi dua'mın kabulüydün...
Zamansız çıkıp gelen... Olmazlara inat, oldurmaya çalıştığımız şeyin adını dahi koyamazken, nefesim olmuştun bir anda...
Oysaki o yolun çıkmaz olduğunu biliyorduk... Yine de belki'lerle donattım yüreğimi... Bir bahar günü ciğerlerime dolan papatya kokusu gibiydi seni sevmek...
Huzurlu, dingin, yüreğinden emin...
Biliyordum ki bu yol dikenli, zorlu kayalarla dolu, yine de senden gelene razıyım diyerek çıktığım o yolda, yapayalnız yürüdüğümü fark ettim...
Hiç gelmemiştin oysaki, hiç yoktun, varlığında yokluğunu yaşamanın ağırlığı çöktükçe omuzlarıma suskunlaştım...
Gerçekleri kabullenemeyen yüreğimle, gözlerimle gördüğüm an seni onunla kesildi nefesim... Hiçbir zaman BİZ olmadığımızı fark ettim... Sanırım en ağırı da bu...
Suskunlaşan yüreğimle, giderken bile kıyamadım sana. Yüreğim her daim sana ait olsa da Aklım kalmamalıydı yanında...
Şimdi içim rahat dediğimde anlamamıştın ya vedamı, fark ettim ki yüreğimden gelen çoğu kelimeyi anlamamıştın, yüreğimi anlayamamıştın... Keşke....
Neyse....
Şimdi içim rahat sevgili, gidebilirim artık hayatından sonsuzluğa...
Vedaları sevmem, bu yüzden emanet ediyorum seni o'na...
Eylül gitti....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
EMİNE ALKAN Arşivi