Tüm yurtta koronavirüs sebebiyle okullar uzaktan eğitime geçti. Tabi bu öğrencileri başta çok mutsuz etti. Okuldan, arkadaşlarından, öğretmenlerinden uzaklaşacak olmak başta onları baya zorladı. Daha sonra eve fazlasıyla alışmaya başladılar. Erken kalkmak yok. Ödev zorunluğu yok. Anneleri sürekli yanında. Kahvaltıları dört dörtlük hazırlanıyor. Ve sürekli rahat kıyafet içinde oldukları için okulla aralarındaki bağ yavaş yavaş kopmaya başladı. Evdeki rahatlığı okulda bulamayacağını anladığı için okul fikri birçok öğrenciyi hem korkuttu hem de mutsuz etti. Ve 6 Eylül öğrencileri karar kara düşündürmeye başladı.

Okulların açılışına bir de aileler için bakalım. Özellikle ilkokul çağındaki öğrencilerin ailelerinin açısından bakalım. Aileler okul tatilinden sonra sürekli çocukları eğitim hayatında dinamik tutmaya çalıştı. Özel dersler, canlı derslere katılması için yapılan mücadele ve bunun gibi bir sürü yapılan aktiviteler. Tabi çocuklar evde olunca özellikle annelerin iş yükü ikiye katlandı. Çocukları bir yandan mutlu etmeye çalışırken bir yandan da evin rutin düzenini sağlamaya çalıştılar. Okulların kapanmasından dolayı evde bir ekstra olarak öğretmen oldular. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 6 Eylül’de eğitimin yüz yüze devam edeceğini açıklamasının ardından bence en çok bu duruma anneler sevindi. Evde hem evi hem de çocukları idare etmek onları baya yordu. En azından gün içerisinde artık biraz kendilerini dinleme vakti olur diye düşünüyorum. Okulların açılışıyla öğretmenler öğrencilerine kavuşurken anneler de biraz olsun huzura kavuştu. Yani 6 Eylül anneleri sevindirdi, öğrencileri üzdü.