Sevgili Hedef okurları;
Sizlere kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi sorularınız olursa bana mail adresimden ulaşabilirsiniz. Yazıma başlamadan önce geçen haftaki yazıma gelen bir kaç soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
1-Elektronik sigara içmek de ağız kokusu, dişlerde sararma yapar mı?
Elektronik sigara kullanımında normal sigaraya göre ağızda herhangi bir partikül oluşumu meydana gelmez ve sonuç olarak kötü bir koku oluşmaz. Ancak elektronik sigara da sigara gibi sıcak buhar ve kuruluk oluşturacağı için sürekli bol su içmeye özen göstermelisiniz. Sigaradan çok daha fazla ağız kuruluğuna sebep olabilmektedir.
Sararmaya gelecek olursak; bu sigaradaki nikotin ve tütünde bulunan katran sebebiyle oluşan bir durumdur. Elektronik sigaralarda ise yanma işlemi olmadığı sadece ısıtma olduğu için sigaradaki kadar fazla bir renklenme gözlenmemektedir.
2-Ağız kanserlerine sadece sigara mı sebep olur?
Ağzı kanserlerinin başlıca risk faktörü; Özellikle sert alkollü içkiler başta olmak üzere aşırı alkol tüketimi, alkol ve sigarayı bir arada kullanmadır. Sigara dumanındaki kanser üreten maddelerin vücuda alınması alkol ile daha da arttığından, alkol ve sigara dumanının bir araya gelmesi önemli bir nedendir.
Bunun yanı sıra yerine oturmayan takma dişler, dişler pürüzlü veya sivri uçlu olduğunda yetersiz bakım yapma, dişteki herhangi bir keskin kenardan ötürü dilin sürekli tahriş olması; ağız kanserlerini tetikleyen faktörler arasında sayılabilir.
Gelelim bu haftaki konumuza. Diş ve ağız sağlığı, toplumsal olarak çok ihmal ettiğimiz konulardan birisi. Her gün farklı bir yenilikle karşılaştığımız bu dönemde diş macunlarının içinde florür olmalı mı olmamalı mı konusu hala daha gündemdeki yerini korumaktadır. Bu konuda belki de bir sürü makele, yazı, tartışma okumuşsunuzdur şimdiye kadar.
Florürün vücutta birikimiyle oluşacak yan etiklerden korkuyor hastalar hep. Oysa ki biz florürü sadece macunlarla değil içme sularından, sakatatlardan (böbrek,dalak), deniz ürünlerinden (balık,karides), hazır bebek gıdalarından, çaydan ve bir çok maddeden de almaktayız.
Bunca şeyden aldığımıza göre acaba ne gibi yararı var bir de buna bakalım.
1-Florür etkili bir mikrop öldürücü. Türk Pedodonti Derneği ve Türk Diş Hekimleri Birliği’nin açıklamasına göre, florürlü diş macunuyla düzenli olarak dişlerin fırçalanması, dişler üzerindeki mikrobiyal plağın uzaklaştırılmasını sağlıyor.
2- Florür, bakteriyel enzim aktivitesine müdahale ederek, ağızda asit üretimini azaltıyor, bakterilerin gelişmesini engelliyor. Diş minesini asit ataklarına karşı daha dirençli hale getiriyor.
3- Florür diş eti hastalıklarında da koruyucu özellik gösteriyor. Kullanılmadığı zaman diş köklerinde bakterilerin tutunması, diş taşı oluşumu ve buna bağlı diş eti çekilmesi ve çürüklere sebep olabiliyor.

Peki bunca yararına rağmen neden zararlı mı acaba konusu üzerinde bu kadar duruluyor?
Halk arasında florürün zararlı olduğu konusunda spekülasyonlar var. Ama bu spekülasyonlar ne yazık ki bilimsel kanıtlara dayalı bilgiler değil. Florürün veriliş yolu ve dozu çok önemlidir. Sistemik ve topikal yollarla uygulanabilir. Tüm bunlara göre etkileri de değişir. Zararlı etkileri çok yüksek dozlarda ve uzun süre maruz kalınmayla ortaya çıkabilir. Önerilen, çocukların dişleri sürdükten sonra, özellikle gece beslenmesi devam ediyorsa, diş çürüğü riski bulunduğundan, çocuğun dişlerinin sürüntü şeklinde fırçanın üzerine yerleştirilen florürlü diş macunu ile annesi veya bakım veren kişi tarafından fırçalanmasıdır. Dünyada küçük çocukların kullanımı için, çocuk diş hekimliği meslek örgütlerinin üzerinde görüş birliğine vardığı ve Türk Pedodonti Derneği’nin de önerdiği diş macunundaki en düşük florür konsantrasyonu 1000 ppm’dir. Bunun altındaki konantrasyonlarda florür içeren veya hiç içermeyen diş macunları diş çürüklerini önlemekte yetersiz kalmaktadır.
Florürsüz diş macunları ağızdaki diş plağını başka bir deyişle bakteri plağını temizleyebilir ve mekanik olarak ortamda bir temizlik sağlayabilir. Ancak eğer bireyin diş çürüğüne eğilimi varsa, diş çürüğü riski yüksekse, diş çürüğü yapan bakteri miktarı yüksek ve şeker tüketimi de fazla ise o zaman bu diş macunları diş çürüğünü engelleme konusunda yetersiz kalır. Son zamanlarda, organik veya vegan özellikteki diş macunlarına doğru bir yönelim var. Özellikle anneler, küçük çocuklarını çeşitli kimyasallardan korumak amacı ile bu diş macunlarına yönelmekteler. Eğer çocuğun dişleri sürdükten sonra diş çürüğüne neden olan faktörler mevcut değil ise bu diş macunlarının kullanılmasında bir sakınca yoktur. Ancak ne yazık ki, kliniklere diş çürükleri ve buna bağlı enfeksiyon ile başvuran çocuk hastalarda yaygın olarak florürsüz diş macunu kullanıldığına rastlanmaktadır.
Diş çürüğüne yatkınlığı fazla olan bireylerin florürlü diş macunu kullanması gerekliliği tüm dünyada bilimsel olarak kanıtlanmış bir bilgidir.
Peki macun seçerken nelere dikkat etmeliyiz?
Dünyada diş macunları diğer sağlık ve bakım ürünlerini de üreten büyük şirketler tarafından üretilmektedir. Bu nedenle, serbest piyasa ekonomilerinde, diş macunları sağlığı koruyan bir ürün olmalarının yanı sıra ticari üründürler ve üretici firmalar birbirleriyle rekabet halindeler. Bu büyük markalar, aslında temelde aynı içerikte olan diş macunlarına farklı etken maddeler ekleyerek, bireylerin farklı gereksinimlerine yönelik diş macunları geliştirirler. Baktığınızda her markanın ürün yelpazesidevdiş çürüğünü önleyen, diş hassasiyetini azaltan, dişi beyazlatan gibi farklı ürünler mevcut.
Markaya göre değil, diş macununun içeriğine göre, gereksinime göre seçim yapmak gerekir. Diş hassasiyeti olan bir birey buna uygun bir diş macununu herhangi bir markadan alabilir. Tabii ki en doğrusu diş hekimine danışılmasıdır. Markasına ya da ambalajına bakarak diş macunu seçilmemelidir. Beyazlatıcı özellikte bir diş macunu seçebilirsiniz ama sizin bireysel olarak gereksiniminiz beyazlatma olmayabilir.
Erişkinler için üretilen florürlü diş macunlarının hemen hepsi 1450 ppm florür içerir. İçerisinde farklı florür bileşikleri olabilir ama konsantrasyonu aynıdır. Bu konsantrasyon diş çürüklerinin önlenmesinde etkili olduğu bilinen ve bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış florür konsantrasyonudur. Yani hemen hemen hepsi diş çürüğü önleyecek etken maddeleri içerir. Bazı florürlü diş macunlarının içerisinde başlangıç noktasındaki çürükleri durdurucu veya dişin yeniden sağlamlaşmasını sağlayacak etken maddeler de vardır. Bunlar için diş macunlarına artı maddeler, mineral kazandıran maddeler de eklenebilmektedir. Diş çürüğüne yatkınlığınız varsa, yani diş çürükleri açısından yüksek risk grubunda iseniz, zaten düzenli olarak diş hekimine gidiyor olmalısınız. Diş hekiminiz sizin gereksiniminize göre en uygun diş macununu önerecektir.

Sağlıklı günler dilerim