21. Yüzyıl kalabalık şehir hayatı, yoğun araç trafiği ve artan hava kirliliği gibi göstergelerle bir arada yaşanıyor. Bütün bu kalabalık, yoğunluk ve sel gibi akımların özellikle büyük kentlerin taşıyıcı alt yapılarını, ticaretini, günlük hayatını, eldeki kapasiteler tık nefes oluncaya kadar zorladığı görülüyor. Büyük şehir sistemleri; 20. Yüzyılın başında sadece insanların olduğu, binek hayvanların yoğun kullanıldığı bir ortamda hayatın akışını değişimin oldukça yavaş olduğu ve geleceğin öngörülebilir olduğu bir atmosferde taşımaya elverişliydi. Aradan geçen yüzyıl teknolojiyi, ticareti ve ekonomiyi dönüştüren buluşların ve tarihte eşine az rastlanır atılım ve yatırımların şehirleri yeni bir gelişme platosuna taşıdığı bir dönemin kapılarını araladı.

Şimdilerde yüzyıl önce tahmin edilemeyen boyutta nüfusla, her gün binlerce yeni aracın yollara çıktığı, kalabalıkların bir yerlere yetişebilmek için yoğun bir çabayla caddelerin kaldırımlarına aktığı, ticaretin dünya ile aynı tempoda devam ettirildiği, çok katlı binaların, daha büyük şehirlerde gökdelenlerin hakim mimari standartları teşkil ettiği bir ortamda hayatın devam ettirilmesi gayreti ağırlık kazanıyor. Bu kadar nüfusun ve yoğunluğun bunalttığı şehirler yeni nesillere iş bulmak, konut temin etmek, sayısız insan ihtiyacını karşılamak gibi ağır ve zorlu görevleri yerine getirmenin yorgunluğu altında yoluna devam etmeye çalışıyor. Şehirlerdeki bu akımı kaos ve karmaşaya meydan vermeden yönetebilmek etkili bir liderliği, güçlü yönetici kadrolarını, yeniliğe ve yatırıma önem veren kurumları ve yeni fikirler geliştirerek gelişime önem veren katılımcı şehir yönetim organlarını gerektiriyor.

Aydın gibi tarım, ticaret, turizm, tarih ve teknoloji boyutlarıyla farklı ve güçlü zenginlikleri olan bir şehrin ekonomik yapısında kısa zamanda kapsamlı dönüşümler yapılabilmesi için stratejik ve etkili projelerle mesafe almaya çalışılması isabetli bir davranıştır. Bu konuda şehir yönetimlerinin elinde oldukça güçlü araçlar vardır. Maharet bu araçları, yetenekli ve becerikli kadrolarla değer yaratacak projelerde bir araya getirebilmektir. Son dönemde bu konuda özellikle Hükümetimizin ve ilgili bakanlıklarımızın Aydın için önemli olan bir projeyi gündeme getirdiği, kısa zamanda tamamlanması için büyük gayretler sergilediği görülüyor. Bu proje Aydın-Denizli otoyoludur. Aydın-Denizli Otoyolu Projesi 163 km (140 km 2x3 şeritli) otoyol, 23 km bağlantı yolu olmak üzere toplam 163 km uzunluğundadır.

Aydın-Denizli Otoyolu, Aydın ve Denizli gibi kent merkezlerini birbirine bağlamanın yanı sıra Pamukkale ve Efes Antik Kenti gibi önemli turizm merkezlerine de ulaşımı kolaylaştırmaktadır. Otoyol ile Ege Bölgesindeki turizm, tarım ve ticaret bölgelerine kesintisiz, yüksek hızlı, güvenli ve konforlu ulaşım sağlanmış olacaktır. 126 kilometrelik güzergahın 2 saati bulan ulaşım süresi, otoyol ile 70 dakikaya düşecektir. Zamandan 560 milyon lira, akaryakıttan 168 milyon lira ve karbondioksit salınımından 3 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 731 milyon liralık tasarruf sağlayacağız. Görüldüğü gibi yollar kısaldıkça hız, konfor, güvenlik, tasarruf ve tabii ki kalkınma artmaktadır.

Strateji ve işletme yönetimi çerçevesinden bakıldığında ulaşım altyapıları olarak otoyollar bölgesel düzeyde şehirlerarasında ekonomik bağlantılar oluşturarak diğer küçük ve orta ölçekli yerleşim birimlerini birbirlerine bağlar. Zaman ve mekan mesafelerinde sağlanan tasarruf, ulaşım erişimini arttırırken ulaşım maliyetlerini düşürür, işlem verimliliğini ve ekonomik büyümeyi de harekete geçirir. Ulaşım sistemi boyunca ilçelerdeki işletmeleri büyük şehirlerle birleştirmek onların uzmanlaşma yeteneklerini ve işbölümlerini daha da iyileştirmiş olur. Günümüzde yollardaki yüksek trafik hacmi nedeniyle, yüksek kaliteli üretim kaynakları büyük şehirlerde kümelenme eğilimindedir. Emek akışı, ara mal ile hizmet akışı yani ekonomideki nihai mal ve hizmetlerin sağlanmasına ilişkin girdiler, bu ulaşım olanaklarına özellikle duyarlıdır. Ulaştırma imkanlarının iyileştirilmesi bölgedeki ekonomik kaynakların yeniden dağılımına yol açar.

Bütün bu faydalar Aydın-Denizli otoyolu için de geçerlidir. Yakıt maliyetlerinin azalması, sermaye harcamalarının düşmesi, taşıt amortismanı ve sigorta giderlerinin kontrol edilebilir düzeylere gelmesi otoyolun sadece ulaşımı değil bütün Aydın ekonomisini kapsamlı bir etki altına alacağını göstermektedir. Özellikle tarım sektörü önemli bir değişim sürecine girecektir. Tarıma yapılan yatırımların karşılığında elde edilen gelirler süratle artacaktır. Ortalama yatırım geri dönüş süresi daha da kısalacaktır. Üretimden satışlara tarım gelirlerinden elde edilen karlılık ortalamanın üzerine çıkacaktır. Tarım işletmeleri ürünlerini zaman kaybetmeden farklı pazarlara arz edebileceklerdir. Otoyol güzergahındaki ilçeler ve yerleşim merkezlerinde faaliyette bulunan işletmelerin ortalama maliyetleri düşecektir. Daha fazla büyüme olanağı ve daha çok istihdam sağlamaları mümkün hale gelecektir. Bu yerleşim yerlerinde hayatın daha da ucuzlaması kişi başına gelirleri arttıracak, bu artan gelir düzeyi Aydın şehir merkezi başta olmak üzere alış veriş merkezleri ve iş dünyasına yeni bir talep dalgası olarak yansıyacaktır. Aydın-Denizli otoyolu Pamukkale ve Efes Antik Kenti arasındaki işleyişi ve turizm akımını da güçlendirecektir. İstanbul havalimanı, Pamukkale ve Efes Antik Kenti güzergahı turizm acente ve turistlerinin tercih edeceği yeni rota olacaktır. Turizmde dış ve iç turizm kapasiteleri Aydın ekonomisine yeni kaynakların ilave olarak eklemlenmesi anlamına gelecektir.

Aydın-Denizli otoyolu projesi sadece Aydın ve çevresini değil, bu yolun devamındaki bölgelerle ilişkileri de arttıracaktır. Antalya-Denizli ve Aydın rotasında Akdeniz’deki tarım ve sanayi merkezlerini Aydın yöresi ile entegre edecektir. Üreticilerin, işletmelerin ve birliklerin birbirleri ile yoğun etkileşimleri beraberinde işbirliğini, ortak yatırımları ve birlikte rekabet etme fırsatlarını arttıracaktır. Aydın sanayisindeki işletmelerin başka bölgelerle yeni ağlar ve bağlantılar kurması ürün kalitesini arttıracaktır. Üretim teknolojileri gelenekselden dijital yapıdaki teknolojilere doğru hızla evrilecektir. Kapasite kullanım oranı yükselecektir. Birim ortalama maliyeti düşük ürünler başka bölgelerde daha kolayca satılarak daha yüksek gelir elde edilecektir. Daha eğitimli insan kaynakları Aydın’daki işletmelere akacaktır. Düşen sermaye maliyetleri dışarıdan daha kapsamlı yatırımları çekecektir. Yeni ve ileri teknolojilere dayalı yatırımlarla Aydın tarım sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde canlılık, çeşitlilik ve yatırım seferberliği görülecektir.

Sistem teorisine göre sistemler sürekli bozulma eğilimindedir. Sistemlerin denge davranışını sürdürebilmesi için negatif entropi adını verdiğimiz kritik düzeltici müdahaleler gerekmektedir. Aydın ekonomisi sosyal ve dinamik bir sistem olarak varlığını ve gücünü denge içerisinde devam ettirirken, değişen şartlara ve ekolojik çevreye uyumlu olabilmesi için güçlü projelerle negatif entropiye ihtiyaç duymaktadır. Aydın-Denizli otoyolu, Aydın ekonomi sistemine son yıllarda önemli katkıları olacak, negatif ve kritik bir düzeltici müdahale olarak yeni kapasiteler sağlayacak, kaynak dağılımına bilgiye dayalı ekonomi araçları düzeyinde olanak vererek Aydınımızın güçlü yanlarını pekiştirecek değer potansiyelli vizyon projesidir. Projenin tamamlanmasına az bir zaman kala başta Sanayi ve Ticaret Odalarımız olmak üzere zincirleme etkileşimle ortaya çıkacak fırsatların değerlendirilebilmesi için seferberlik ilanı yerinde olacaktır.

Bir sonraki yazımıza kadar otoyolun sağlayacağı fırsatlarla, artacak gelir düzeyiyle ve güçlü bir Aydın ekonomisi ile kalınız.

Eleştiri ve katkılarınız için; [email protected].

(Kaynaklar: https://www.kgm.gov.tr/Sayfalar/KGM/SiteTr/Projeler/OtoyolProjeleri/AydinDenizli.aspx, https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/aydin-denizli-otoyolunun-2023te-bitirilmesi-hedefleniyor/2603873).

DİĞER YAZILARI