Esnaf sözcüğü okunması oldukça basit fakat anlam olarak ağırlığını herkesin ve her kesimin kaldırabileceği türden rakamsal bir büyüklük de değildir. Esnaf olmak ve bu mesleği bir ömür boyunca devam ettirebilmek de her babayiğidin harcı hiç değildir. Çarşıda, pazarda ve sanayide önünden geçtiğimiz, elbisemizi ütülettiğimiz, manav alışverişimizi yaptığımız, televizyonumuz bozulduğunda tamirini yaptırdığımız esnafımızın bir elinde bin marifet vardır. Hünerli elleriyle dertlerimize deva olan esnafımızın da bin türlü stres ve sıkıntı içinde olduğunu bilmek zorundayız.

Esnafın aklında dükkan kirası, elektrik ve gaz faturası, vergi borcu, çalışan maaşı, sigorta, nakliye borcu, çalışana verilecek haftalık veya aylık ücret, toptancılara ödenecek borçlar gibi say say bitmeyen giderler olduğunu biliyoruz. Bunların yanında ailesini geçindirecek kadar gelir elde etmek zorunda olması, akraba ve hısımların asker uğurlaması, nişanı, düğünü, uzaktaki yakınlarının cenazelerine katılmak için yol masrafları gibi bitmek tükenmek bilmeyen harcamaları yapmak durumunda kalmasını düşündüğümüzde esnafımızın durumunun hiç de çarşıdaki dükkanının camları kadar ışıltılı olmadığını anlarız. Bütün bunları düşündüğümüzde esnaflığın adeta mucizelerle ayakta kalmaya devam edilen bir meslek olduğunu anlarız. Özellikle Covid-19 Salgınının dünya ekonomisini bir halı gibi silkeleyip tozunu çıkardığı, ekonomilerin peş peşe küçülme rakamları ilan ettiği bir dönemde esnafın yerinde olmak istemezdim dediğinizi duyar gibiyiz.

Esnaflık bundan 30 yıl öncesine kadar eğitim düzeyi ne olursa olsun, imkanı olan ve az buçuk ticareti çekip çevirebilecek her vatandaşımızın üstesinden gelebileceği bir zanaattı. Fakat her alanda olduğu gibi, özellikle 1993 yılından itibaren gelişen internet teknolojisi ve bilgisayarların dünyayı bir ağ gibi kuşatmaya başladığı dönemin başlamasıyla birlikte standartları ve davranışları değişen bir meslek haline geldi. Bugünlerde eski esnaflık kural ve davranışlarının esnafımıza para kazandırma aracı olmaktan tamamen çıktığı bir süreci yaşıyoruz. Esnafımızın durumunun giderek kötüleşmesinin, gelirlerinin hızla erimesinin, fırsatların eskisi gibi olmayışının, sinir ve stresinin tavan yapmasının sebebi budur. Esnafımız oyunun oyun kurallarının değiştiği ticaret ortamında bundan otuz yıl önce kendisine para kazandıran davranışların ve yöntemlerin yeterli olmadığını, oyunu kurallarına göre oynaması gerektiğinin farkında olmalıdır.

Eski hamam eski tas eski çağlarda işe yarayan bir stratejiydi. Çünkü hamam da taslar da yüzlerce yıl hiç değişmiyordu. Eski köye yeni adet de bir işe yaramazdı. Çünkü sistemin işleyişi hep aynıydı. Köyde değişen bir süreç yoktu ve siz ne kadar yeni kural ve standart getirseniz de sisteme etkisi yoktu. Bir işe yaramaz, değişimi başlatamazdınız. Bugün bu deyimler yerle bir oldu, Dünya hiç olmadığı kadar hızla değişmeye başladı. Ticaret mecra değiştirdi. İnternet ekonomisi gelişti ve eski ekonomik yapıların tümünü parçalara ayırıp kendi temel girdileri ve ürünleri haline getirdi. Esnafımız bütün bu olan bitenden elindekileri de kaybederek etkilenmek tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Eskiden esnaf işletmeleri kendi başlarına caddelerde ve her yerde sessizce kurulur, tıkır tıkır iş yapardı. Bugün bu süreç ortadan kalktı. Esnafımız için değişen bu manzara bir gerçeği ifade ediyor. Günümüzde para kazanmak için esnafın ve yeni kurulan her işletmenin yolu TEKNOKENTLER VE ÜNİVERSİTE LABORATUVARLARINDAN geçiyor. İnternet, ekonomiyi ve ticareti esnafın elinden almıştır. Üniversiteler, araştırma merkezleri ve laboratuvarlardaki inovasyonlarıyla dünyada üretilecek ve satılacak malların hangileri olduğunu, esnafın ayakta kalması için hangi sistem, süreç ve stratejileri uygulayacağını belirleyen karar verici ve şekillendirici kurumlar haline gelmiştir.

Aydın esnafımız değişen ve her geçen gün elinden giden ekonomiyi ve ticareti yeniden elde etmek için TEKNOKENT ve ÜNİVERSİTEDEN faydalanmaya bakmalıdır. Esnaf olarak girişimciliğin nasıl yapılacağını, web sitesinin ne olduğunu, müşterilerle nasıl iletişim kurulacağını, iş planını nasıl hazırlanacağını, elektronik ticaret sürecini, finans planının uygulanmasını, yatırım fırsatlarının çeşitlendirilmesini, başarılı girişimciliğin özelliklerini mutlaka öğrenmeye ve bunlarda ilerlemeye odaklanmalıdır. Esnafımızı bugünkü olumsuz durumlardan kurtarabilecek acı reçeteyse, eski ve hali hazırda para kazandıramayan davranışlardan, ilişkilerden, müşterilerden, tedarikçilerden, sistemlerden ve kurallardan tamamen kurtulması ve olaya 21. Yüzyıl penceresinden ışıldayan geleceğin para kazandıran çözümlerine bakabilmesidir. Bunları tek başına gerçekleştiremiyorsa biz üniversitedeki hocalara gelip, misafirimiz olup düşüncelerimizi ve önerilerimizi hemen uygulamaya başlamasıdır. Esnafımız için ve Aydınımız için her zaman katkıda bulunmak bizim için büyük onurdur.