Okulların da açılmasıyla beraber özellikle miniklerimize yönelik bir yazı yazmak istedim bu hafta. Genellikle anne babalardan duyduğum bir problem var aslında. “Güzel ve düzenli fırçalıyor ama yine de çürüyor dişleri” diye.
Beslenme alışkanlıkları aslında diş sağlığımızı önemli ölçüde etkileyen bir parametre. Diş sağlığı açısından zararlı olabilecek besinlerin başında; şekerli gıdalar, asitli gıdalar, dişlere yapışma özelliği olan besinler, sigara tüketimi gibi faktörler diş ve diş eti sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde diş çürükleri ile karşılaşma riski daha artmış durumda. Bunun sebebi ise beslenme alışkanlıklarının değişmesi. Fast food alışkanlıkları, kahve ve sigara tüketiminin artması, düzensiz beslenme ve stres faktörleri diş çürüklerinin artmasına yol açmaktadır. Bununla beraber hazır gıda endüstrisinin artması ile daha yumuşak ve besin değeri daha düşük gıdaların tüketilmesi de dişlerde çürüklerin artmasına yol açmaktadır. Bisküvi, çikolata, kola ya da diğer abur cubur gıdaların sık sık tüketilmesi, ağız içerisinde bakterilerin daha çabuk çoğalmasına olanak sağlar. Kalsiyum içeren süt ve süt ürünleri tüketiminin de hazır gıda endüstrisi ile azalması; diş etleri hastalıklarının çoğalmasına sebep olmaktadır.
Şekerli, yapışkan, kola gibi asitli besinlerin tüketilmemesi gerekmektedir. Dişlerin fırçalanamadığı durumlarda, elma, havuç gibi dişetlerine masaj yapacak besinler tüketilmelidir. Dişlerin fırçalanmasının mümkün olmadığı durumlarda ağız temiz su ile çalkalanmalıdır. Şekerli besinler tüketildikten sonra peynir gibi çürük önleyici besinler tüketmek gerekmektedir.
Yetişkinler için de öneride bulunmak gerekirse ; siyah çayın içerdiği florürün de, çürüğü azaltıcı rolü vardır. Çaylarla ilgili yapılan çalışmalarda, antimikrobiyal etkinliklerinin; fermentasyon miktarları arttıkça azaldığı; fermente olmamış olan yeşil çayın, diğer fermente edilmiş çaylara göre en yüksek antimikrobiyal ekinliğe sahip olduğu gösteren çalışmalar mevcuttur. Yeşil çayın içeriğindeki bileşikler; bakterileri yok edici ve diş yüzeyine yapışmasını engelleyici özellik göstermektedir. Bununla birlikte, düzenli olarak yeşil çay tüketmenin diş çürüklerini azalttığını gösteren sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır
Bunun yanı sıra ; kavrulmuş kahvenin, birçok bakteriye karşı antibakteriyel etkinliği bulunmaktadır. Kakao tohumlarının kuru ağırlığının yüzde 6-8’i, bitkilerdeki doğal kimyasallardan oluşur. Bu doğal kimyasallar, çürük önleyici bir özellik oluşturur. Kakaonun çürük önleyici etkinliği de bakterilerin diş yüzeyine tutunmasını engellemeye yöneliktir.
Yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişikliklerle birlikte, ağız sağlığının korunması her yaş grubunda büyük önem taşımaktadır. Bireysel düzeyde çürük önlemede; süt, peynir gibi proteinler, organik ve inorganik fosfat içeren bitkisel kaynaklı besinler tercih edilmelidir. Özetle; ağız ve diş sağlığını korumada; protein ve sebze ağırlıklı çiğnemeye yönelik bir beslenme şekli gereklidir. Kişilerin kahve, çay, alkol, asitli içeceklerin sınırlı şekilde tüketmesi, şeker tüketiminin kontrol altına alması, düzenli aralıklarla diş hekimine kontrole gitmesi çürükleri önlemede oldukça önemlidir. Şekersiz sakızlar, taze meyve-sebzeler, et, yumurta, peynir, balık, baklagiller gibi yüksek kaliteli proteinler riski azaltan diyetsel faktörlerdir. Tükürük salınımını uyarmak için; taze, işlenmemiş besinler seçilmelidir. Ara ve ana öğün sonrası şekersiz sakız çiğnenebilir. Diş dostu olarak nitelendirilen özelliklerdeki tatlandırıcılı sakızları, diş fırçalamaya ilaveten yardımcı bir oral hijyen aracı olarak hastalara önerebilmektedir.
Diş sağlığınızı ve beslenme düzeninizi ihmal etmememiniz dileğiyle. Sağlıklı günler dilerim.