GÖKHAN DÜZYOL - Marmara Denizi geçen yılın sonundan bu yana su yüzeyini ve derinlerini saran ve "deniz salyası" olarak adlandırılan müsilajla boğuşuyor. Müsilaj tarafından çevrelenmiş, hayatlar, tehdit altında olan sünger kümeleri, deniz tabanındaki müsilaj ile kaplı olan pinalar denize ve canlılara zarar veriyor. Özellikle denizin derinliklerindeki hareketsiz canlıların üzerini sararak yaşamlarını tehdit eden salyalar, denizin yüzeyinde görülen tabakalar da altlarında yer alan deniz canlılarının oksijen almalarını engelleyerek ölmelerine sebep oluyor.
"250 DALGIÇ VE 20 TEKNEYLE HAZIRIZ"
Bireysel Su Ürünleri Dalgıçları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Kemal Kuk, paralarını denizden kazandıklarını, deniz kirliliğinin en çok kendilerini etkilediğini belirterek, "Dernek başkanı olarak 250 dalgıç ve 20 tekneyle biz bu işe varız. Başkaları gibi sanal ortam üzerinde atıp tutmuyoruz. Lafta değil gerçekten varız. Zaman zaman farkındalık çalışmaları da yapıyoruz. Halk tarafından da denize atılan atıkları da çıkardık. Alkol şişesi, çanta, teneke kutu gibi bir sürü malzeme çıkardık. Bizim işimiz denizin dibinde para kazanmak." dedi.
EĞİTİMLER MARMARA'DA VERİLSİN
Ege Denizi üstünde devam eden eğitimlerin, Marmara Denizi'nde yapılmasını belirten Kuk, "Bizim dalgıçlar deniz üzerindeki eğitim alıyor. Bu eğitimi Marmara Bölgesi’ne çekelim, eğitimlerini tamamladıktan sonra da temizlik yaparlar. Denize sahip çıkan asıl biziz. Devlet bize izin versin, çekelim tekneleri oraya. Tekne ve dalgıç sayısını da artırırız." diye konuştu.
