Ülke olarak deprem kuşağı üzerinde yer aldığımızı hepimiz biliyoruz. Ama depremde yıkıcılığı önlemek için neler yapıyoruz peki? Pardon şöyle demliydim: Binalar yapılırken deprem hesaba koyuluyor mu? Deprem kuşağında bir ülkeyiz fakat biz bu gerçekle yüzleştik mi? Yüzleştiysek neden binalarımız kağıt gibi parçalanıyor? O parçalanırken neden yüzlerce canımız hayatını kaybediyor? Neden insanlar sevdiklerini gece gündüz demeden bir yıkıntının önünde saatlerce aç susuz bekliyor? Ve biz her can için neden sürekli dua etmek zorunda kalıyoruz?

Gelin bakalım biz depreme karşı neler yapıyoruz? Bizim her ilimiz 1. yada 2. Deprem kuşağı üzerinde yer almakta. Ve uzmanlar her seferinde başta Aydın olmak üzere Türkiye’de yıkıcı depremlerin olduğunu ve olacağını söylüyor. Ülkemizde yıkıcı olarak birçok deprem oldu. Ve bu depremlerde bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Gölcük, Yalova, Van, Elazığ gibi kısa süre önce gerçekleşen depremlere İzmir depremi eklendi. Gerçekleşen depremde Bayraklı, Bornova ve Buca gibi ilçelerde binalar yıkıldı. Bu binalarda bir çok vatandaşımız hayatını kaybetti. Canımız yandı. Ama arada Elif ve Ayda gibi mucizelerimiz gerçekleşti. Saatler sonra çocuklarımız en kaz altında mucize bir şekilde sağ kurtarıldı. Çok şükür ki çocuklarımızın durumları da iyi olduğunu öğrendik. Fakat Aydamızın annesi aynı bina içinde cansız bedeni çıkarıldı. Yandık. Canımız yandı. Aydamız çıktığında anne diye seslendi. Kim anlatacak ona annesinin vefat ettiğini, melek olduğunu? Peki suçlu kimi göstereceğiz?

Suçlu kim? Deprem tabi ki doğa olayı. Bunu kabul ediyoruz. Annemin de dediği gibi Allah’ın takdiri. Ama buna önlem alabilir miyiz? Alınabilirdi. İzmir depreminde yıkılan bazı binaların çürük raporu vardı. Neden binalar daha önce tahliye edilmedi? Bazı binaların kolonları kırılıp alta market zinciri şubesi yapılması için. Bunun iznini kim verdi? Müteahhitler, yaptığınız evleri depreme dayanıklı olacak şekilde yaptınız mı? Yoksa paradan kısıp kartondan evler mi yaptınız? Kağıttan evler yaptınız ve onlar da yıkıldı. Yüzlerce insan hayatından oldu. Kimi annesini, kimi babasını, kimi evladını kaybetti. Bazen de bir ailenin hepsi vefat etti. Bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Vicdanınız rahat mı? Umarım verilebilecek en büyük cezayı alırsınız. Vicdanınız gece gündüz peşinizi bırakmasın. Allah’ınızdan bulun. Sizin yüzünüzden kaybettiğimiz her can için sürüm sürüm sürünün.