Sizlere kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi sorularınız olursa bana mail adresimden ulaşabilirsiniz. Yazıma başlamadan önce geçen haftaki yazıma gelen bir kaç soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
1-Florür zeka geriliğine yol açar mı?
Florürün zeka geriliğine yol açtığıyla alakalı ne yazık ki çok üzücü bir şekilde bir sürü aslına uygun olmayan haberler görüyorum. Bu bahsedilen durumun kullanılan diş macunlarındaki florla olması zaten mümkün olan bir durum değildir. Koca bir kutu diş macununu yemediğiniz sürece böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir.
2-Florürürlü macuna kaç yaşında başlamalıyız?
Öncelikle belli başlı kurallar olsa da aslında her çocuğun buna gereksinimi farklı olabilmektedir. Bir diş hekimi veya takip eden çocuk doktoru tarafından çürük risk değerlendirilmesinin yapılıp buna göre uygun macun önerilmesi en doğru olandır. Özellikle Sürekli şekere, pekmeze batırılmış emzik kullandırılan ; gece yatarken memede ya da biberonla uyutulan bebeklerin çürük riski çok çok daha yüksek olduğu için 3 yaş öncesinde bile olsa sürüntü şeklinde düşük flor içerikli bir diş macunuyla dişlerin fırçalanması uygun olabilir. Bu konuda mutlaka bir uzmana danışmanızı öneririm.
Gelelim bu haftaki konumuza. Geçen hafta madem macunlardan bahsettik bu hafta da doğru fırça seçimi ve doğru fırçalama üzerine konuşmak istiyorum sizlerle.
Diş fırçası seçimi diş ve diş minesi sağlığı için çok önemlidir. Bu nedenle diş fırçası seçerken bazı hususlara dikkat etmekte yarar vardır.
Diş fırçalarının pek çok çeşidi vardır ve bu nedenle de seçim noktasında kararsız kalmak normaldir. Diş fırçası seçerken bir diş hekiminden yardım almak genellikle en doğru yöntem olmaktadır. Çünkü diş hekiminiz; dişlerinizin durumuna, çene yapınıza ve diş hassasiyetinize göre sizin için en doğru diş fırçasının nasıl olması gerektiğini bilmektedir. Genellikle diş hekimleri orta sert kıllı diş fırçalarını önermektedir. Bunun nedeni orta sertlikteki kılların plakları ve kalıntıları dişlere zarar vermeden temizlemesidir. Ayrıca küçük başlı fırçalar da çok tercih edilmektedir. Çünkü küçük başlıklı fırçalar arka dişler olmak üzere ağzın tüm bölgelerine nüfuz edebilmektedir. Bu da doğru bir ağız bakımı için önemli noktalardan biridir.
Diş fırçası seçimi yaparken diş fırçasının sapına da dikkat edilmelidir. Diş fırçası sapı kaymaz ve düz bir yapıda olmalıdır. Böylelikle diş fırçasının hareket alanı daha geniş olacak ve ağız içerisinde ulaşılması zor olan yerlere daha kolay bir şekilde ulaşılacaktır. Diş fırçasının sapı kadar baş biçimi ve kılların biçimi de önemlidir. Fırçanın bas kısmı dikdörtgen biçimde olmalıdır. Fırçanın kılları ise orta sertlikte, uçları oval ve parlatılmış şekilde olmalıdır. Aksi durumda dişleriniz kıllardan zarar görebilir. Diş fırçası seçimi hususunda bir diğer önemli nokta ise fırçanın boyutudur. Diş fırçasının büyüklüğü ve şekli ağız yapısına, büyüklüğüne uygun olmalıdır. Çocuklar ve yetişkinler için fırçaların boyutu aynı olmamalıdır.
Peki fırçaların değişimi hangi sıklıkla olmalıdır?
Diş fırçaların değişim sıklığı da en az diş fırçası seçimi kadar önem verilmesi gereken bir konudur. Biz diş hekimlerine göre diş fırçaları en geç 3 ayda bir değiştirilmesi gerekmektedir. Fırçanın kıllarına ve kalitesine göre bu süre uzayıp ya da kısaltılabilir. Örneğin fırçanın kılları çok yıpranmışsa, kılların yönü farklı yönlere bakıyorsa, kıllar arasında açılmalar mevcutsa artık diş fırçanızı değiştirme zamanı gelmiş demektir. Bazı pilli ya da şarjlı diş fırçalarında ise fırça üzerine konumlandırılmış olan indikatör yardımıyla fırçanın değişim zamanı geldiği anlaşılmaktadır. Tabi tüm bunların yanı sıra özellikle ağır şekilde geçirilmiş grip, nezle ,üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra da diş fırçasının değiştirilmesinde fayda vardır ne kadar temiz tutmaya çalışsanız da bu hastalıklarla alakalı mikroplar fırçada yer edinecek ve tekrarlayan hastalıklara da sebep olacaktır.
Fırçaların değişim zamanı kadar bir diğer önemli husus da fırçaların muhafazasıdır. Diş fırçalarınızın aile bireylerine ait diğer fırçalarla temas etmesinden kaçınmalısınız. Ayrıca diş fırçanızın hava aldığından ve kuruduğundan emin olmalısınız. Islak halde kalan fırçalarda bakteri ve mantarlar türeyebilmektedir. Bu durum da dişlerin sağlığı için oldukça tehlikeli olacaktır.
Gelelim diş fırçalama konusuna. Doğru fırçamızı seçtik şimdi de doğru fırçalamaya geçelim. Bu konuda da türlü türlü rivayetler var ne yazık ki. Yuvarlak hareketler, aşağı yukarı bir hiza fırçalama gibi gibi.
Öncelikle standart olarak kabul ettiğimiz doğru fırçalama tekniği ; fırça kıllarının diş ve dişeti birleşimine 45 derecelik hafif eğik bir açıyla yaklaştırılıp dişetinde dişe doğru titreşim ve süpürme hareketlerinin yapılmasıdır. Özellikle aşağı-yukarı şeklinde sert ve kontrolsüz fırçalamalar diş yüzeyindeki artıkları dişetinin içerisine itme hareketine sebep olmakta dişeti çekilmelerine de zemin hazırlamaktadır.
Bunun yanı sıra, ileri derece diş eti çekilmeleri olan, dişlerinde çapraşıklık mevcut olan, implant veya diş üstü protez kullanan veya seyrek şekilde olan hastalarda da ekstra farklı teknikler eklememiz gerekebilmektedir. Bu gibi durumlarda ekstra kullanılması gereken ara yüz fırçaları, tek demetli fırçalama ağız bakım rutinine eklenebilmektedir.
Doğru fırça seçimi ve doğru fırçalama teknikleri için hekiminizi ziyaret etmenizi önerir, Sağlıklı haftalar dilerim.