Türkiye 1914 yılından 1923 yılına kadar toprakları için milletinin bekası için her taraftan saldırılara karşı egemen güçler karşısında mücadele edip savaşmaktaydı. Bu savaş haklı bir savaştı. Ermeni milliyetçi ve ayrılıkçı örgütleri egemen güçlerin desteğiyle Osmanlı imparatorluğunu parçalama plânlarında önemli rol oynamıştır. O dönemde Çarlık Rusya, İngiltere ve Fransa Ermeni güçlerini ateşlemişlerdi. Ermeni ayrılıkçı hareketi savaş öncesinde Türkiye’nin düşmanları tarafından silahlandırılıp örgütlendirilmiştir. Türk Devletinin Ermenilere karşı bir soykırım uygulaması yoktur. Olaylar, devletler arasında karşılıklı kırım kapsamındadır. Şimdi Mesele Şu ki; Ermeni meselesi bir emperyalizm meselesidir.. Ermeniler emperyalist devletler tarafından ülkemizin paylaşılmasında bir araç olarak kullanılmıştır. Türkiye kendi topraklarını halkını savunmuş ve haklı bir savaş vermiştir. Bunun sorumluları Ermenileri kullanma politikası güden egemen güçler ve Taşnaklardır. Taşnaklar ise egemen güçlerin bölgedeki oyuncakları taşeronlarıdır. Batının Doğudaki planlarını gerçekleştirmede bir üs görevi görmüştür. Maşa olarak kullanılmışlardır. Ermeni soykırımı hükümleri geçersizdir, siyasidir.. Ermeni meselesi Türkiye’nin zayıflatılması ve sömürülmesi meselesidir.. Türk halkı bu haksız ve insafsız iddiaları asla kabul etmemelidir. Türkiye’yi hedef alan haksız iddialar aslında psikolojik bir savaştır. Bu psikolojik savaşın karşısında tek cephede birlikte olarak direnç oluşturmalı ve uluslararası hukukta özgüven ile soykırım yalanını bütün dünya da en güçlü bir şekilde savunmalıyız. Yüzyılın yalanına karşı mücadele ediyor olmamız alacağımız sonuçta belirleyici bir etken olacaktır. Sonuç olarak, Ermeni soykırımını kabul etmek aslında bir esarettir..