Didim’de yaklaşık yarım asırdır havuz yapımı ve bakımıyla ilgilenen Selim Kişik, özellikle yaz aylarında artan havuz kullanımıyla birlikte ortaya çıkan tehlikelere dikkat çekti. Kimyasalların pahalı olması nedeniyle havuz sahiplerinin maliyetten kısmaya çalıştığını belirten Kişik, bu durumun ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı.
“HASTALIĞA YOL AÇIYOR”
Yetkisiz ve ruhsatsız kişiler tarafından yapılan havuz bakımlarına dikkat çeken Kişik, “Şimdi genel olarak havuz bakımına talep var ama kimyasallar pahalı olduğu için insanlar daha ucuz yollar arıyor. Mesela pH düşürücü kullanacaklarına tuz ruhu döküyorlar. Klor pahalı gelince çamaşır suyu kullanıyorlar. Hatta göz taşı atanlar var. Göz taşı bildiğin zirai ilaç, hem insana hem doğaya zarar. Suya zararlı, kuşlar geliyor su içiyor, onlara bile zararı var. Yani sadece ucuz olsun diye hem kendi sağlıklarına hem doğaya zarar veriyorlar. Bir de bu işleri ruhsatsız kişiler yapıyor. Havuzdan anlamayan insanlar... Genelde emekliler, bahçıvanlar, “ben yaparım” diyen boşta gezen kişiler. Çünkü onlar ucuz. Bizim her şeyimiz belgeli, lisanslı, vergimizi veriyoruz. O yüzden fiyat kırma şansımız yok. Ama onlar hiçbir belgeye ihtiyaç duymadan çalışıyor. Mal sahipleri de ucuz diye onlara gidiyor ama ne kadar doğru yapıyorlar? Hastalık çıktığında anlaşılıyor. Devlet Hastanesi hep havuz hastalıkları ile dolu. Bu hastalıklar da genellikle kulak ağrısı, göz yanması, saç dökülmesi, boyalı saçların renk değiştirmesi gibi ne ararsan var” dedi.
“SIKINTI YAŞANDIĞINDA ANLAŞILIYOR”
Havuzun bakımını yapan kişinin yetki belgesinin olması gerektiğini vurgulayan Kişik, “Bizim şirkette herkesin Ulusal Havuz Enstitüsü’nden alınmış yetki belgesi var. Gittiğimiz her havuza da “bu havuzun sorumluluğu bize aittir” diye tabela asıyoruz. Bütün kimyasalların, sistemin sorumluluğunu biz üstleniyoruz. Geçenlerde Manisa’da belediye başkanı havuzda hayatını kaybetti. Havuzcu mu yaptı o sistemi? Hayır. “Ben takarım abi” diyen biri gelip takmış, sonucu ortada. Burada yaklaşık 15 tane havuz firması var. Biri diyor ki aylık bakım 15 bin lira, öbürü diyor 5 bin. İnsan 5 bini tercih ediyor ama o zaman başına neler geleceğini bilmiyor. Adam geliyor, bir şeyler serpiyor, süpürüyor, gidiyor. İçeri ne atıyor, ne karıştırıyor bilen yok. Sıkıntı yaşanırsa anlıyorlar” diye konuştu.
“İNANILMAZ BİR SU KAYBI VAR”
Didim’de yaklaşık 2 bin havuz bulunduğunu söyleyen Kişik, “Yeni bir havuzun maliyeti, taban metrekaresi üzerinden hesaplanır. Islak zemin metrekare fiyatı 25 bin lira. Diyelim bir villanın havuzu 4'e 6 metre, yani 24 metrekare. Çarp 25 binle, 600 bin lira. Güneşlenme alanı, denge deposu, makine dairesi, hepsi dahil. Biz çalıştırıp teslim ederiz. Ama bunu gidip bir inşaatçıya yaptırırsan 400 bine yapar. Ama o su sızdırır, filtre düzgün çalışmaz, sirkülasyon olmaz. Bir süre sonra havuz yıkılır, başa dönersin. Su kaçakları da ayrı mesele. İzolasyon iyi yapılmadıysa havuzdan su sürekli kaçar. Hem evin altına gider hem araziye yayılır. Günde 6-7 ton su kaybı olur. Didim’de 2 bin havuz var. 2 bin havuz, günde 6 ton su kaybı dersek, inanılmaz bir kayıp var. Hem milli servet boşa gidiyor hem de o ilaçlı su betonları çürütüyor, evin temeline zarar veriyor” ifadelerini kullandı.
“HAVUZU CİDDİYE ALIN”
55 yıldır havuz işiyle uğraştığını anlatan Kişik, şu sözlere yer verdi: “İstanbul’dan geldim. Didim daha kasabayken geldik. O günden bu güne yaklaşık bin 500 havuz yaptık. Sadece burada değil, Bodrum, Fethiye, başka yerlerde de çalışıyoruz. 4-5 yıl önce Ulusal Havuz Enstitüsü’nün Ege Bölge sorumlusuydum. Sonra emekli oldum ama yine işin içindeyim. Benim derdim şu: Havuzu ciddiye alın. Çünkü büyük sağlık sorunlarına neden olabilir. Su yutsan ishal olursun, göz yanar, kulaklar tıkanır, saçlar dökülür. Güneş var, su var… Vücutta hastalık üretmek için ideal ortam. O yüzden havuz bakımını gerçekten bu işi bilenlere yaptırmak şart.”
