Kardeşimin Ankara'da üniversiteyi kazanmasından dolayı küçük bir Ankara maceram oldu. İlk olarak Aşti otogarında otobüsten indik. Bizi Ankara kedisinin ve oraya özgü simgelerin olduğu bir duvar karşıladı.

***

Daha sonra yurt işlemleri için Çubuk'a gittik. Orayı halledince sağlık raporu almak zorunda olduğumuz için neredeyse ildeki tüm özel hastaneleri dolaştık. Rapor almak biraz zor oldu ama onu da zor bela ucu ucuna yetiştirdik. Böylelikle okul için yapmamız gerekenleri halletmiş olduk.

***

Gezme fırsatım çok az oldu. Ankara Aydın'da doğup büyüyen biri olarak bana çok kalabalık geldi. O yüzden biraz da çekindim gezerken. Kaybolma huyum yoktur normalde ama bir korkmadım değil. Gezmek için sadece bir gün fırsatım oldu.

***

Onu da nereye gitsem diye çok düşündüm. İnternetten çok araştırdım nereye gidebilirim diye ama en son tek yerde karar kıldım. Kardeşimi de aldığım gibi oranın yolunu tuttuk. Sora sora biraz da yürüyerek istediğimiz yere geldik. Anıtkabir.

***

Evet karar kıldığımız yer Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kabrinin bulunduğu Anıtkabir oldu. Tahminimden daha büyük bir alınmış. Ve yüzlerce kişi oradaydı. Orada bulunan bir görevliye sordum. Burası hep böyle kalabalık mıdır diye.

***

İstisnai günler dışında Anıtkabir'in her gün yüzlerce ziyaretçisi olduğunu öğrendim. Olması gereken bir durum tabi ki ama yine de bu denli kalabalık olması şaşırttı. Biz de kardeşimle Atatürk'ün kabrini ziyaret etme fırsatı bulduk.

***

Ve orada olan Atatürk'ün eşyalarının ve hatıralarının yer aldığı müzeyi gezdik. İnanılmaz büyüleyici ve etkileyiciydi. Her Türk vatandaşının bir kere görmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Hatta ülkemize gelen her turistin görmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten bizim ziyaretimizde de Türk vatandaşların dışında çok sayıda yurt dışından misafirlerin de orda olduğuna şahit olduk.

***

DİĞER YAZILARI