Kış aylarında kilo vermek yaz aylarına göre fark ediyor mu? Cevabımız evet ama nasıl, buyurun inceleyelim.
Kış aylarında soğuğa maruz kalan vücutta ısınabilmek için artan dolaşım metabolizmayı hızlandırarak tüm süreçleri hızlandırır. Bu nedenle kilo vermek istiyorsanız kış ayları bunun için doğru zaman. Bunun dışında dikkat etmeniz gerekenleri de aşağıda belirttim.
Mevsime uygun beslenmek her zaman tavsiye ettiğimiz bir öncelik. Günümüz şartlarında her ne kadar seracılık ve gelişen endüstri ile neredeyse tüm besinlere her mevsim ulaşabiliyor olsak da önceliğimiz daima mevsim ürünlerinden yana olmalı.
Güne başlarken soğuğa maruz kalmadan hemen önce evde yapılan güçlü bir kahvaltı ilk adımımız olmalı. Dışarıdan fırın ürünleri tüketmek yerine (poğaça, açma vb) evde sandviç hazırlamak, omlet-menemen ya da yulaflı pratik kahvaltılar hazırlamak çok daha iyi olacaktır. Sabah kahvaltıya ayıracağınız vakte göre içeriği zevkleriniz doğrultusunda dizayn edebilirsiniz.
Akşam yemeklerinizi sebze yemekleri ile hafifletmeyi deneyin, ana öğünlerinizde mutlaka salata olsun. Pilav-makarna yapıyorsanız miktarını gözeterek sebzelerle zenginleştirin. Güçlü bir bağışıklık sistemi için C vitamini olmazsa olmazlardan. Özellikle turunçgiller ve koyu yeşil yapraklı sebzeler bu konuda en büyük destekçimiz.
Kış aylarında güneşin yeryüzüne ulaşması istenen seviyelerde olmadığından D vitamini eksikliği yaşanabilir. Yeterince güneş almadığınızı düşünüyorsanız uzmanınıza danışarak D vitamini takviyesi alabilirsiniz.
Kışın en çok yapılan hatalardan biri susamıyorum diye su içmemek. Oysa vücudumuzun her daim suya ihtiyacı var ve vücudumuzda su adeta ilaç etkisi yaratıyor. Günde en az 8 su bardağı su içilmeli.
Kuru baklagiller ve balık akşam yemekleri için tok tutan ve düşük enerjili alternatifler arasında. Peynirli, ton balıklı, tavuklu salatalar da yanında ayran ile sizi tok tutacak ve hafif hissettirecek akşam yemeği olacaktır.
Meyveleri kabuklu yiyin, tam tahıllı besinleri tercih edin, haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketin ve yemeklerinizle beraber mutlaka bol yeşillikli bir salatanız olsun.
Dışarıda kremalı-soslu-kızartılmış yemekler yerine ızgara/şiş/külbastı et/tavuk/balık tercih edebilirsiniz. Yemeklerin yanında pilav-makarna gibi besinler yerine sote-haşlanmış sebze isteyebilirsiniz.
Akşam atıştırma isteğiniz oluşursa cips, bisküvi, kraker yerine meyve, süt, yoğurt, kuruyemiş gibi sağlıklı alternatiflere yönelin.
Çok karbonhidrat ağırlıklı bir kaç gün geçirdiyseniz ertesi bir kaç gün meyve ve ekmek tüketiminizi sınırlandırın, protein ve sebze ağırlıklı beslenin. Örneğin; o gün öğlen pizza yediyseniz akşamı hafifletin, sebze ve yoğurt tercihiniz olsun. Çok fazla protein ağırlıklı bir öğünün ardından ise akşam çorba ve salata ile hafif bir öğün tercih edebilirsiniz.
Yemeklerinizi lezzetlendirmek istiyorsanız yağlar yerine bol baharat kullanın. Metabolizmanızı hızlandıracaktır.
Suyunuza, çayınıza, süt ve yoğurdunuza, meyvelerinizin üzerine tarçın serpiştirin, gün içinde tatlı isteğinizi azaltacaktır. Sıcak sütün içine 2 küp bitter ve bol tarçınla tatlı krizinizi önleyebilirsiniz.
Haftada 2 gün balık yiyin, yiyemiyorum diyorsanız balık yağı suplementi alın. Omega-3 sayesinde sabah uyanmalarınız kolaylaşacak, gün içinde odaklanma problemleriniz azalacaktır.
Kefir, yoğurt, turşu gibi besinler probiyotik kaynaklarıdır. Ancak bu besinlerin içerdikleri yararlı bakteri sayısı bağışıklık sisteminin ihtiyacını karşılamaya yeterli olmayabilir. Ayrıca sindirimleri sırasında mideden geçiş yaparken bu besinlerdeki yararlı bakteriler asidik ortamdan etkilenir ve önemli miktarı yararlı etkilerini kaybeder. Bu nedenle bu besinlerin yanı sıra mide asidinden etkilenmeyen gıda teknolojisi ile üretilmiş probiyotik formlarını kullanabilirsiniz.