Korku güçlü ve ilkel bir duygudur. Bizi tehlikeler karşısında uyarır. Yüzyıllarca atalarımızın hayatta kalmasına yardımcı olmuş bir duygudur. Korkunun iki çeşit dışa yansıması vardır. Bunlardan biri biyokimyasal diğeri ise duygusal tepkilerdir. Biyokimyasal tepkiler dünyanın her yerinde ve bütün insanlarda aynıdır. Fakat duygusal tepkiler kişiden kişiye ve kültürden kültüre değişiklik gösterir.

BİYOKİMYASAL TEPKİLER
Korku canlının varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan doğal bir duygudur. Bir tehlike hissettiğimizde vücudumuz bir takım hayati tepkiler verir. Örneğin, kalp atışlarımız hızlanır, terleriz, yüksek seviyelerde bizi fazlasıyla enerjik tutan adrenalin salgılarız. Bu tepkilere “savaş ya da kaç tepkisi” adı verili. Çünkü vücut kendini tehlikeden kaçmaya ya da onunla savaşmaya hazırlar. Bu tepkiler evrimsel olarak genlerimize işlenmiştir ve hayatta kalmamız için kritik önem taşırlar.

DUYGUSAL TEPKİLER
Duygusal tepkiler kişiden kişiye farklılık gösterir. Çünkü bazı insanlar için korku eğlenceli olarak bile tanımlanabilir. Avrupa ve Amerika’da her yıl 31 Ekimde kutlanan Cadılar Bayramı korku severlerin sabırsızlıkla beklediği bir tarihtir. Birçok kişi korku filmleri seyretmekten, korku tünellerine girmekten ya da eğlence parklarındaki tehlikeli araçlara binmekten büyük haz alırlar. Korku beyinde mutluluk ve heyecan gibi pozitif duygularla aynı merkezde bulunur. Dolayısıyla korku bazı kişilerde bu duygulara benzer duygular uyandırır. Bazılarımız ise korku duygusu oluşturan tüm nesne ya da olaylardan uzak durmayı tercih ederiz. Çünkü korku bu kişilerde negatif hisleri de beraberinde getirir. Kişiden kişiye değişiklik gösteren hayat tecrübeleri de korkuya olan bakış açımızı şekillendirir.

KORKUDAN KORKMAK
Anksiyete bozukluklarında zaman içerisinde korkunun kendisinden korkmak durumu yaşanmaya başlar. Kişiler korku verici bir olay karşısında gerçek bir korku yaşadıktan sonra tekrar aynı korku verici olayı yaşamaktan endişe duymaya başlarlar. Bu sebeple daha önce yaşadıkları korkuyu onlara yaşatan durumları tekrar yaşamamak için büyük çaba sarf ederler. Fobiler dediğimiz durum da bu şekilde oluşur. Kişi, gerçekte bir tehdit unsuru olmayan bir nesne ya da olaya sırf önceden korku yaşadığı obje ya da olaya benzediği için korku duymaya başlar.

KORKU NASIL YENİLİR?
Fobi ve korkuların en etkili tedavisi kişinin korku duyduğu şeylere aşina olmasına yardımcı olmaktır. Sistematik olarak kişinin korku duyduğu şeylere karşı duyarsızlaştırılması sağlanır. Böylece kişi yavaş yavaş korku duyduğu nesne ya da olaya maruz bırakılır. Bu şekilde aslında kişinin korkularının yersiz ve mantıksız olduğu kendisine fark ettirilir. Sönme tekniği de psikologların fobilerde kullandığı bir başka etkili tekniktir. Kişinin korku duyduğu şeye güvenli koşullarda ani ve yoğun bir şekilde maruz bırakılması sağlanır. Örneğin uçağa binmekten çok korkan bir kişinin uçağa binmesi sağlanır ve kişi korkusu ile yüzleşir. Olayın pek de düşündüğü kadar korkutucu olmadığını fark eden kişi fobisini yener.