Günümüz dünyasında, toplumun bir belediye başkanından beklenti ve istekleri değişmiştir. Anadolu’da ilk defa geleneksel belediyecilik algısıyla çalışmalar Osmanlı Devleti döneminde ortaya çıkmıştır. Ancak Osmanlı Devleti yapısı içerisinde modern anlamda bir yerel yönetim söz konusu değildir. Batılı anlamda bir belediye teşkilatının örgütlenmesi çeşitli iç ve dış koşulların etkisiyle Tanzimat yıllarında olmuştur. Türkiye'de modern anlamda belediyecilik Tanzimat ile başlamıştır. Özellikle Tanzimat'tan bu yana idari reform düşüncesi sürekli gündemde olmuştur. Bu anlamda Osmanlı Devleti içerisinde yerel yönetim yapılanması Geleneksel Dönem ve Tanzimat Sonrası Dönem olarak iki ana başlıkta gelişmiştir. Daha sonrasında ise Cumhuriyet Döneminde revizyonist belediyecilik ön plandadır.
Serbest piyasa ekonomisinin getirdiği, insanların bireysel çıkarlarına odaklı yaşam ve ekonomik düzenlemeler nedeniyle ihtiyaç sahibi ya da “dezavantajlı” olarak nitelendirilen kesimlerin sorunları giderek artmaktadır. Bu gelişmelerle beraber devlete sosyal yardım, sosyal hizmet ve sosyal politika konusunda sorumluluklar yükleyen sosyal refah devleti anlayışı önem kazanmaktadır. Sosyal refah devleti refah düzeyi açısından mevcut farklılıkları gidermeye çalışmakta, sosyoekonomik hayatı yönlendirecek politikalar geliştirmekte, güçsüzlere, yoksullara, yardıma muhtaç kişilere hizmet götürecek sosyal kurumları kurmaktadır (Pektaş, 2010: 9). Bugün belediyecilik kavramı özelinde Sosyal Belediyecilik kavramı, özellikle Kıta Avrupa’sında gelişmiştir. Dünyadaki küreselleşme süreciyle toplumların karşılanması gereken sosyal ihtiyaçları sadece merkezi yönetim tarafından karşılanması artık imkansız bir hale gelmiştir. Bundan dolayı günümüzde belediyelerin üstlenmiş oldukları bir de “sosyal belediyecilik” misyonu vardır. Bu bağlamda; Avrupa’daki bazı belediyeler yerel yönetim hususunda örnek teşkil etmektedir. Almanya’da yardım ve faydalar yalnızca emek piyasasında bulunan veya bulunmuş olan kişilere sunulurken, Fransa’da sosyal sorumluluklar genellikle aile temelli olarak çözümlenmektedir. İngiltere’de ise sosyal yardıma veya hizmete çok ihtiyacı olan bireylere yalnızca destek verilmektedir. İsveç’te ise hizmetler herhangi bir şart aranmaksızın, tüm bireylere yöneliktir. Örnekler, modern belediyecilik kavramının geliştiği Kıta Avrupa’sının önde gelen kentlerindendir.
Türkiye’de uzun süredir belediyecilik konusunda lider şehir Fatma Şahin’in önderliğinde Gaziantep olmuştur. Göreve geldiği günden bugüne sosyal belediyecilik konularında örnek teşkil eden çalışmalar yapmış ve Gaziantep şehrini sosyal ve modern bir kente dönüştürmüştür. Türkiye Belediyeler Birliği başkanlığını halen yapmaktadır. Bu vesile ile özellikle son iki yıldır Ülkemizde öne çıkan bir diğer belediyemiz Alinur Aktaş’ın önderliğinde Bursa olmuştur. Akıllı şehircilikte dünyaya örnek olan projeler ile öne çıkan Bursa, son 20 yıldır hiç olmadığı kadar yoğun çalışmakta ve gelişmektedir. İki yıllık pandemi sürecinde Başkan Alinur Aktaş, gençlik çalışma ve destek programları, Bursa esnafına destek çalışmaları, sosyal yardım ve maddi destek projeleri başta olmak üzere bir yandan tasarruf yaparak bir yandan da “Bursa İçin Canla, Başla” mottosuyla durmaksızın çalışmıştır. Bursa’nın kadim tarihini korurken diğer yandan altyapı ve hizmet çalışmaları ile Bursa şehri adından söz ettirmiştir. Alinur Aktaş, Anadolu’nun diğer belediyelerine öncü olan çalışmalara devam etmekte ve diğer dünya ülkelerinin yerel yönetimlerine de örnek olmaktadır.
Son olarak, Gelişmiş ülkelerde belediyeler 20. Yy. başından itibaren kentsel hizmetlerin ve sosyal politikaların sağlanmasında görevler yerine getirmeye başlamış ve belediyelerin bu alandaki rolünde gelişmiş ülkelerde refah devleti tipinin ortaya çıkması büyük bir gelişme olmuştur. Alinur Aktaş ile Bursa Büyükşehir Belediyesi modern anlamda belediyecilik ve sosyal belediyecilik sürecine girmiştir. Yalnızca altyapı ve üstyapı çalışmaları ve kurulmuş düzen içerisinde statükocu hizmet algısını değiştiren Alinur Aktaş revizyonist, sosyal belediyecilik değişimi ile gelişen dünyaya ayak uydurmakta ve hizmette yeni bir dönem başlatmaktadır. Alinur Aktaş ve tüm çalışma ekibini tebrik etmeli ve Bursa için canla başla hep birlikte çalışmalıyız. Deniziyle, yeşiliyle, havasıyla, tarihiyle, güzel insanlarıyla cennet Bursa’mız için hizmetkar olmaya devam edeceğiz.