Sevgili Hedef okurları,
Sizlere kucak dolusu selamlarımı iletiyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi sorularınız olursa bana mail adresimden ya da yazılarımın altına yorum bırakarak ulaşabilirsiniz. Yazıma başlamadan önce geçen haftaki yazıma gelen bir kaç soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
1-Karbonat kullanımı dişleri çizer mi?
Etrafta satılan beyazlatıcı tozlar ve karbonat ürünleri dişin üst yapısını aşındırıcı bir etki ile yok eder, ilk başlarda bir beyazlama sağlar ama daha sonra çabuk bir kirlenme problemi ortaya çıkarır. Bu nedenle florlu diş bakım ürünleri kullanıp pütürlü macunlardan ve diş temizleyicilerden uzak durmaya çalışılmalıdır. Karbonatın yapısı, büyüklüğüne göre aşındırma ve çizme durumu da değişiklik gösterecek ve kolay renklenmeye sebep olacaktır.
2-Diş beyazlatmayı her sene tekrar ettirmek gerekir mi?
Öncelikle her bireyin diş yapısı, beslenme alışkanlığı, sigara kullanımına göre beyazlatma gerekliliği ve sıklığı farklılık göstermektedir. Öncelikle ilk önemli nokta; beyazlatma sonrasında özellikle ilk bir kaç hafta renkli sıvı ve yiyecekler (şarap,salça,portakal suyu…) gibi şeylerden ne kadar uzak durulduğu, sigara,çay ,kahve tüketiminin neredeyse hiç olmamasıyla alakalıdır. Sonrasında ise yapılan seans uygulamaları ve diş yapısı da önem taşımaktadır. Bu süreyle alakalı en doğru bilgiyi yine hekiminizden almanız en uygun olanıdır.
Gelelim bu haftaki konumuza. Hakkında çok çok fazla soru aldığım ortodontik tedavi için tedavi yaşı ve süreciyle alakalı bilgiler paylaşacağım.
Çocuklarda ortodontik tedaviye başlamak için belirli bir yaş yoktur. Tedavi planı bireysel ihtiyaçlara bağlı olacaktır.
Örneğin, dudak damak yarığı olan çocuklar ilk dişleri çıkmadan önce ortodontik tedavi desteği alırlar. Geçirdikleri bazı operasyonlar ve yarık kapatma ameliyatları sebebiyle belli dönemler farklı apareyler kullanmaları gerekebilmektedir. Düzenli diş hekimi kontrolü özellikle bu hastalar için çok daha önemlidir. Damak yapısındaki bozukluklar sebebiyle dişlerde eksiklikler, sürme sapmaları veya ark dışı diş sürmeleri rastlanabilmektedir.
Alt çene ya da üst çene gelişiminde problem olan çocuklarda ortodontik tedavi ilkokul çağında başlamalıdır. Bu tip problemler için ense, alın, çene destekler apareyler ve maskeler kullanılabilmektedir.
İskeletsel problemi olmayan çocuklarda ise ortodontik tedaviye istenilen zamanda başlanabilir. Bu genellikle sabit ortodontik tedavi olup halk arasında bilinen şekliyle tel tedavisidir. Bu tedavi genellikle dişlerin ayrık veya çapraşık olduğu durumlarda, olması gereken pozisyon dışında sürmüş veya hiç sürememiş dişlerin doğru diziliminde kullanılan bir tedavidir. Farklı bir problem olmadığı takdirde süt dişlerinin değişiminin tamamlanmasıyla birlikte tel tedavisine başlanabilmektedir.
Fakat bu tedavi sadece çocuklar için değildir elbette. Yetişkin hastalarda belli bir yaştan sonra tel tedavisi uygulanamaz algısı olsa da bu yanlıştır. Ancak çocuklarda büyüme gelişme, yetişkinlere göre daha hızlı olduğu için tedaviye cevap yetişkin bir bireye kıyasla erken sürede alınır.
Özellikle ön bölgedeki dişlerde ayrıklık ya da çapraşıklık varsa bazı hastalar diş hekimleri ile görüşerek mevcut durumu protez yaparak estetik işlemlerle çözüme kavuşturabilirler. Ancak dişlerinde herhangi bir aşındırma ve kesim istemeyen kişiler için protetik tedavi istenmeyen bir seçenek halini alabilir. Kendi dişlerine herhangi bir müdahale istemeyen hastalar diş hekimine başvurur ve muayene sonucu ortodonti uzmanının konsültasyonu ile diş teli takılmasına karar verilir.
Bazı durumlarda da okluzyon dediğimiz dişlerin kapanışının bozuk olduğu durumlarda da ortodonti tedavisi gerekebilir. Çünkü bazı ortodonti vakaları protez yapılarak çözülse de, diş çekimi uygun görülmeyen ve örneğin ağızda stratejik bir öneme sahip olan bir diş fonksiyona sokulması için ortodontik tedavi şarttır. Bunun yanında open bite (açık kapanış) denilen, protez tedavisi ile çözümlenemeyecek diş boşluklarını kapatmak için de ortodonti tedavisi kaçınılmaz olacaktır.
Ortodonti tedavisi dişe belli kuvvetler uygulayarak dişin zaman içinde pozisyonunu değiştirmeye yarar ve tedavinin temel parçasını oluşturan unsurdur. Tedavide kullanılan telin belli türleri ve kalınlıkları vardır. Bu teller ortodonti uzmanı tarafından tedavi sırasında değiştirilerek kullanılır. Belli süre içinde dişlere kuvvet uygulanarak dişler arası boşluklar kapatılabilir ya da dişlerdeki çapraşıklıklar giderilir.
Yetişkin hastalar ve çocuklar arasında ortodontik tedavi açısından bir fark da çene kemiği gelişimi çocuklarda bitmemiştir. Üst çene darlığında ya da alt ve üst çenelerin önde ya da geride oluşunun düzeltilmesi çocuklarda mümkündür.
Ancak 16-17 yaşından sonra çene kemiği ile ilgili gelişim tamamlandığından dolayı çene darlığı, önde ya da ileride oluşu ortodontik tedaviyi takiben plastik cerrahi müdahale ile düzeltilebilir ki bu süreç zor ve zahmetlidir. Birçok hasta dişsel bozukluklarını gidermek istese de iskeletsel olarak müdahaleye yanaşmamaktadırlar.

Ortodonti tedavisinin nasıl olacağı, ne kadar süreceği ve hangi yöntemlerle gerçekleştirileceği diş hekimine danışılarak öğrenilebilir.

Genel olarak toparlayacak olursak aslında ortodontik tedavi için belli bir yaş vardır diyemeyiz artık lakin ne kadar erken müdahale edilirse hem tedavi süreci kısalmakta hem de istenilen sonuca ulaşmak da kolaylaşmaktadır.
Sağlıklı günler dilerim.