Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar..
Bütün farklılıkları gözetmeksizin nerede olursa olsun tüm insanlar sahip oldukları doğal hakları bakımından eşittir.
Sivil, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar birbiri ile ilişkili öneme sahiptir. Bu haklar insanî bir yaşam sürdürmenin koşulu olarak bölünmez ve vazgeçilmezdir.
Düşünmek, ağlamak, sevinmek ve üzülmek de doğal insani davranışlarımızdır değil mi?
Toplumu arzuladıkları gibi yönetme sevdasında olan yöneticiler her zaman kendi ideallerdeki toplumu inşa etmiş ve ideal vatandaş yaratma çabasında olmuştur.
İdeallerinde bazen ruhsuz, bazen de düşünemeyen iradesizleştirilmiş bir mekanik toplum yatmıştır.
Düşüncelerin özgür ve her bir insan için doğal bir hak olduğu evrensel hukukta belirtilmiş olmasına rağmen, neden insan beyni dikenli tellerle örülmeye maruz bırakılmıştır???
Bizler insanız kendimize özgü düşüncelerimiz, hayallerimiz ve değerlerimiz var. Doğumdan ölüme kadar her şeye birileri karar verecekse bizler gerçekten yaşıyor muyuz ?
Hani hep derler ya gerçek yasam özgürlükle başlar. Yani insanlar özgür doğar, özgür yaşar ve özgürce nefes almak ister..
O zaman özgürlüğün ortaya çıkması için bağnaz kederci bir anlayıştan çıkarak, yazılan yazgıyı değiştirerek karanlıktan aydınlığa kavuşabilir miyiz?
Hangi toplumda olursa olsun insanlar ekmek de ister, özgürlükle ister..
Ekmek özgürlük olmadan olmaz, özgürlükle ekmeksiz..
İşte bu yüzden özgürleşme doğal olmanın bir ihtiyacıdır. Bu doğal ihtiyaca kültürleri, kimlikleri, adları inkâr edilenlerin, açların, işsizlerin ve güçsüzlerin de gereksinimi olduğunu hatırlatmak gerekir diye düşünüyorum.
Özgür birey ve toplum birbirinin özüdür. Özgür toplumlar, özgür bireylerin koruyucusudur.
Demokrasinin temelinde özgür toplum, hücrelerinde ise özgür bireyler yaşar ve gelişir düşüncesiyle hareket eder, eşitlikçi, özgürlükçü insanî bir toplum düzeninin de ancak demokratik ve özde uygulanan ideallerle yükseleceğini çok iyi biliyoruz.
Şunu da iyi biliyoruz ki toplumsal ilerleme köşe başlarını tutan devlere göre düşünme yeteneğini kaybetmeyenlerin hayallerinde kalmayacaktır.