Dünyanın en güçlü 20 ülkesinin buluştuğu G20 zirvesi 30-31 ekim İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleşti. Pandemi vesilesiyle iki senedir zirve gerçekleşemedi. Son dönemin en kritik zirvesi olan ve birçok farklı gündem maddesine sahip Zirvede Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile ABD başkanı J. Biden 20 dakika görüşecekti. Ancak görüşme 20 dakika sürmesi gerekirken, toplamda 1 saat 10 dakika sürdü. Bu süre bölgesel ve küresel sorunların Türkiye ile daha fazla görüşülmesi ve müzakere edilmesi gerektiğini ortaya çıkardı. Özellikle G20 ülkesi olan Avrupalı devletler ve ABD ile ciddi kırılmalar ve sorunlar yaşadığımız bir takım süreçler geçirdik. G20 sonrası müzakereler ile iyi ilişkilerin başlamasını temenni etmekteyiz.
Suudi Arabistan’dan G20 dönem başkanlığını devralan İtalya bu zirve sonrasında dönem başkanlığını Endonezya’ya devredecek. 2008’den bu yana giderek popülaritesi artan bir zirve olarak bugün de tüm dünyanın gündeminde bulunmaktadır. En büyük 20 ülke olarak G20 zirvesi, Dünya ekonomisinin yüzde 80’ini, dünya ticaretinin yüzde 75’ini ve dünya nüfusunun yüzde 60’ını temsil etmektedir.
Zirveye Türkiye, ABD, İngiltere, Rusya, Japonya, Kanada, Almanya, Fransa, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Çin, Endonezya, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra ev sahibi İtalya’nın davet ettiği ülkeler ile Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlardan lider ve temsilciler katılacak. Bu bağlamda zirvenin büyük bir rolü ve etki alanı bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, zirve boyunca dünya liderleri ile yoğun bir diplomasi trafiği gerçekleştirdi. Son dönemde ABD ile F16, F35 ve S400 konularında ki krizler ele alınacaktır. Bölgesel ve jeopolitik meseleler mutlaka müzakere edilecektir. İklim krizi kuşkusuz gündemde yerini korumaktadır. Ayrıca Rusya ve Ukrayna arasında çatışma bölgesi olan Donbass hattında yaşanan gerilim ve Ukrayna’nın Bayraktar TB2 ile Rusya’ya cevap vermesi bir kriz ortaya çıkardı. Rusya bu durumdan Türkiye’yi sorumlu tutmaya kalktı. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Ukrayna tarafından satın alınan ve kullanılan silah ve İHA’ların inisiyatifinin Ukrayna’da olduğunu belirtmişti. İnsansız Hava Aracı ve savunma sanayinde Dünyanın süper güç devletlerinden biri olan Türkiye, İHA’ların başka coğrafyalarda Türkiye’den bağımsız olarak kullanılmasından da sorumlu tutulmaya çalışıyor. Görünüyor ki, Batı’nın bu durumu kabullenmesi ve Türkiye’nin başarısını benimsemesi uzun sürecek. Daha önce İdlib’te, Suriye’de, Karabağ’da rolleri ve dengeleri değiştiren İHA’larımız can yakmaya devam ediyor.
Son olarak, G20 zirvesi Türkiye’nin içinde yer aldığı ikili meseleleri, bölgesel sorunları ve küresel krizleri çözebilmek iddiası ile tekrar bir araya gelmiştir. Diplomasinin gücüne inanıyoruz. Diplomasi bir müzakere sanatıdır. Türkiye için yeni bir süreç başlayacaktır. Süreç ilerleyen günlerde daha da gün yüzüne çıkacaktır. Zirve ismi kadar büyük bir etki bırakacak mı hep birlikte göreceğiz.