Kendinize öncelik vermeniz, kendi mutluluğunuz ve iyiliğinizin peşinden koşmanız, özellikle bunu sizlere acı veren insanlardan kaçmak için yapıyorsanız bencil olduğunuz anlamına gelmez. Sizi üzen insanlar ve bazı durumlar sizi değiştirebilir, sizi kendi benliğinizden uzaklaştırabilir, mutlu olmayı hak eden güçlü, cesur ve özgür bir birey olmanızı engelleyebilir. Tabii ki, duygusal olarak zarar veren bir şeyden kaçmak veya uzaklaşmanın tek gecede yapılacak kolay bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz. Genelde kaçmayı düşünüyorsanız, ortada fiziksel bir tehdit var demektir. Örneğin karanlık bir sokakta yürürken daha fazla tehdit altında hissedebilirsiniz. Beyniniz bu tür tehditleri algılamaya ve bir cevap vermeye programlanmıştır: Kaç veya savaş. Her zararlı şeyin farkına varmanın kolay olmadığı ve uzaklaşmanız gerçeğine kendinizi ikna etmenizin daha da zor olacağı konusunda herkes hemfikirdir. İnsanlar bazen onlara zarar verebilen insanlarla arkadaşlık, ilişki, ortaklık veya başka bağlar kurabilen sosyal varlıklardır. Bu gibi durumlarda sizin canınızı yakan bir aile üyesi veya partneriniz ise ne yapmalısınız?


BAŞKALARINI ÜZEN İNSANLAR YALNIZCA KENDİLERİNİ DÜŞÜNEN İNSANLARDIR
Başkalarını üzen insanlardan bahsederken, muhtemelen aklınıza ilk gelen şey fiziksel şiddettir. Evet, maalesef bu hayatın gerçeklerinden biridir. Şiddet kültürel ve sınıfsal sınır hatlarında varlığını sürdürmeye devam ediyor. Ancak fiziksel şiddet kadar zarar veren başka bir şiddet çeşidi daha vardır: Duygusal şiddet. Bazı insanlar karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler inşa etmek veya empati hissetmekten yoksundur. İlişkide kendi ihtiyaçlarını her zaman partnerlerinin ihtiyaçlarının önüne koyan insanlar da çok zarar verirler. Bencillik ve anlayış, güven veya saygı yoluyla bağ kurmayı bilmemek, karşıdakine hiç şüphesiz bizlere zarar verebilen durumlardandır.

SİZİ ÜZEN İNSANLAR İLE SİZİ YARALAYAN ŞEYLERE KARŞI KENDİNİZİ SAVUNMAYI ÖĞRENİN
Daha önce de değindiğimiz asıl konu şudur: İnsanlar çoğu zaman, özgüvenlerini tehdit eden sosyal veya duygusal sorunlar yerine, fiziksel tehditlere tepki gösterirler. Size başkalarından daha çok zarar verebilecek kişiler genelde bir aile üyesi veya en yakın arkadaşlarınızdır. Ebeveyniniz, partneriniz veya en yakın arkadaşınız size saygı duymaz veya size duygusal şiddet uygularsa neler yapabilirsiniz?
-Sınırlarınızı çizmekten ve hoşunuza gitmeyen veya sizi üzen şeylere “Hayır!” demekten korkmayın.
-“Hayır” cevabı bencil bir davranış değildir. Bu şahsiyetinizi saygılı bir şekilde tanımlama yoludur.
-“Hayır” cevabı, etrafınızdakilere sizin de dikkate alınmayı hak ettiğinizi ve bazı şeylerin sizi üzdüğü mesajını verir.
-Bir şeyi istemediğinizi belirttiğinizde, karşınızdakinin yanıt vermesi çok önemlidir.
-Hiçbir şeyin değişmediğini ve aynı şekilde davranmaya devam ettiklerini fark ederseniz, bir karar vermenin zaman gelmiştir: Sizi bilinçli bir şekilde üzen kimse sizi hak etmez.
-Herkesi mutlu etmenin imkansız olduğunu kabul edin. Hayatınızdaki herkesi her daim mutlu etmeye çalışmak yalnızca sizi mutsuz edecek imkansız bir amaçtır.
-Hayattaki kendi önceliklerinizi belirleyebilmelisiniz ve ilk öncelik de siz olmalısınız. Kendinizi seviyor ve kendinize saygı duyuyorsanız, başkalarının size zarar vermesine izin vermezsiniz.
-Beslemeniz gereken en önemli ilişkiler, size daima kendiniz olmaya izin veren, saygı, sevgi ve anlayış gösteren insanlarla olan ilişkilerinizdir.
Peki ya size saygı duymayan insanlar? Onların hak ettiği tek şey sizin mesafenizdir; böylelikle daha iyi bir duygusal denge kurabilir ve kendinizi koruyabilirsiniz. Onlardan uzak durun veya onlarla ilişkinizi mümkün olduğunca sınırlayın. Sınır koymanın sizi kötü bir insana dönüştürmediğini unutmayın. Siz sorumlu ve cesur bir bireysiniz ve tıpkı dünyadaki herkes gibi sizin de kendi mutluluğunuzun peşinden koşmaya hakkınız var. Sizi üzen veya değer yargılarınıza ve kişiliğinize saygı duymayan insanlara zamanınızı harcamayın.