Herkes mutlu bir çocukluk geçirmemiştir. Ne yazık ki, bazı insanlar, hayatlarının çeşitli zamanlarında kendilerinde derin bir iz bırakan zor ve bazen de ezici deneyimler yaşamak zorunda kalmıştır. Çocukluk döneminde psikolojik hayatımızın iplerinin bir kısmı işlenmiştir. Bu nedenle kendimize şu soruyu sormamız: “Travmatik bir çocukluk geçirdikten sonra mutlu olunabilir mi?” son derece yerinde bir sorudur. Bu bir lütuf değil, kanıtlanmış bir gerçektir. Travmatik bir çocukluk geçirdikten sonra mutlu olmak çok zor ama imkansız değildir. Bunun nedeni, hayata geldikten sonra özellikle ilk yıllarda duygusal olarak daha hassas olmamızdır. Daha önce de söylediğimiz gibi tecrübelerimiz bizde derin bir iz bırakır. Hem olumlu hem de olumsuz anlamda hayatımıza silinmez bir damga vurur. Çocuk oldukça savunmasız bir varlıktır. Büyüklere ve yetiştiği birincil ortama bağlıdır. Yaşadıklarını anlamak ve aktarmak için yeterli fiziksel veya psikolojik kaynaklara sahip değildir. Her şeyi kolayca büyütür veya çarpıtırlar, bu durum onları üzer veya bunalmış hissetmelerine neden olur.

TRAVMATİK ÇOCUKLUĞUN ETKİLERİ
Çocukluk istismarının veya çocukluk çağında kötü muamelenin farklı türleri uzun vadede sonuçları olan bir iz bırakır. Bu konuda kendimizi kandıramayız. Ancak bu, travmatik bir çocukluk geçirdikten sonra mutlu olmanın mümkün olmayacağı anlamına gelmez. Bizden istenilen mutluluğa erişmek için ekstra çaba sarf etmemizdir. Çocukluk çağı travmaları, yetişkinlik çağında barış içinde yaşamayı zorluğa dönüştürür. Kendini sevmek ve kendine güven duyma duyguları zarar görür. Bazen sevmek ya da başkalarının bizi sevmelerine izin vermek neredeyse imkansızdır. Hatta duyguları ifade etmek veya acıyı bilinçli olarak hissetmek bile mümkün değildir. Huzursuzluk, hayal kırıklığı veya üzüntü hissinin gelişmesi de sık rastlanılan bir durumdur. Arka planda böyle bir şey varken, olumlu bir tavır oluşturmak ve sürdürmek zordur. Her şeye rağmen, travmatik bir çocukluk geçirdikten sonra mutlu olmak için karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etmeliyiz.

TRAVMATİK BİR ÇOCUKLUK DÖNEMİ GEÇİRDİKTEN SONRA NASIL MUTLU OLURUZ?
Geçmişin izini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir. Uygun bir eğitimle çocukluk çağında maruz kalınan kötü muamelenin etkilerinden kurtulmak ve mutlu olmak mümkündür. Ancak kaybedilen yılların telafisini yapmak mümkün olmayacaktır. Aslında, bu acı dolu yaşamın üstesinden gelen kişiler kendilerini daha olgun, daha duyarlı ve daha yapıcı insanlar olarak bulurlar. Travmatik bir çocukluk geçirdikten sonra mutluluğu yakalamak için bazı temel noktalar vardır:
-Travmanın etkileri hakkında kendinizi bilgilendirin. Kendinizi ciddi kaynaklar aracılığıyla çocukluk çağı travmasının doğası ve sonuçları hakkında bilinçlendirin. Tüm bu bilgiler size sorun hakkında netlik verir ve ne hissettiğinizi anlamanıza yardımcı olur.
-Kendinize iyi bakın ve kendinizi koruyun. Zor bir çocukluk geçiren bir kişinin kişisel bakımını ihmal etmesi ve kendini korumayı küçümseme eğiliminde olması çok yaygındır. Bunun başınıza gelmesine izin vermeyin. Kendinize hem fiziksel, hem psikolojik hem de sosyal açıdan iyi bakın.
-İyi arkadaşlıklar geliştirin. Travmatik bir iz taşımak, genellikle kişinin kendisini sosyal yaşamdan izole etmesine ve başkalarıyla ilişki kurmada zorluk çekmesine yol açar. Bununla savaşın. Arkadaşlık ilişkilerinizi geliştirin ve onlara hayatınızda önemli bir yer verin. Kendinizi sosyal yaşamdan izole etmeyin.
-Sizi inciten insanlardan uzak durun. Kendinizi kötü hissettiren veya kendinize karşı olumsuz duygular geliştirmenize sebep olan kişilere karşı hoşgörülü olmamalısınız.
-Geçmişinizi tanıyın ve yeniden yorumlayın. Başınıza gelenleri düşünmekten kaçınmak, acınızı hafifletmeye yardımcı olmaz. Tam tersi, acılarınızı çoğaltır. Her şeyi olduğu gibi kabul etmek ve anlayışla gözden geçirmek, kendinize yapacağınız en büyük iyiliktir.

GEÇMİŞİN ÜSTESİNDEN GELİN
Çocukluk çağı travması vakalarında profesyonel yardım almanız önerilir. Ne kadar güçlü ve zeki olursak olalım hiçbir şey iyi bir terapi etkisinin yerini tutamaz. Üçüncü bir kişi tarafından profesyonel yardım almak, kendimizi anlama ve iç dengemizi sağlamaya giden yolu kolaylaştırır. Zor bir çocukluk geçirmiş olmak, hayata farklı bir bakış açısı geliştirmemizi sağlar. Bu bir eksiklik de olabilir veya artı değer de olabilir. Her şey ona yaklaşım şeklimize ve onu yönetme şekline bağlıdır. Acı dolu bir geçmişin üstesinden gelme görevini üstlenecek motivasyonu bulmak kolay değildir. Ancak daha mutlu ve sağlıklı bir birey olmak istiyorsak, harcayacağımız çaba buna değer nitelikte olacaktır.