Hepimizin hayatında mutlaka kendileri ile sürekli övünen, başkalarına üstünlük taslayan insanlar vardır. Bu kişiler yakın ya da uzak çevremizde olabilir. Bu kişileri tanımlarken burunları havada deyimini rahatlıkla kullanabiliriz. Her şeyi ben bilirim edasıyla davranırlar ve sanki kimse o kişilerin seviyesine çıkamaz. Bu insanlar üstünlük davranışları dediğimiz tavırlarla ile bilinirler. Yanındaki taraftarları ya da daha doğrusu kurbanları ise onların herkesten daha iyi olduklarını düşünürler. Alçak gönüllülük bu insanlara özgü bir özellik değildir. Ama aslında durum hiç de göründüğü gibi değildir. Bu sadece derin bir aşağılık kompleksini saklayan ustaca takılmış bir maskedir.
AŞAĞILIK VE ÜSTÜNLÜK KOMPLEKSİ NEDİR?
Aşağılık kompleksi teorisini eminim birçoğunuz duymuştur. Aşağılık kompleksi, Alfred Adler tarafından ortaya atılmış ve bireysel psikoloji alanında incelenmiş olan, kişinin bazı yönlerden kendini diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan psikolojik durumdur. Kendini ispat etme çabası temelli bu kompleks güçlü kazanımlara ya da güçlü asosyal davranışlara sebep olabilir. Bu kompleksin temel sebepleri ailevi baskılar, özgüven eksikliği, takıntılar, kültürel yozlaşma, toplumsal başarı algısı olsa da daha birçok alt başlık çıkarmanın mümkün olduğu, yoğun bir konudur. Peki, acaba üstünlük kompleksini daha önce hiç duydunuz mu? Üstünlük kompleksi yine Alfred Adler tarafından oryaya atılan bireysel psikolojinin temel ilkelerinden biridir. Kişinin doğuştan var olan aşağılık kompleksine dayanarak kendini diğer insanlardan daha üstün görme, yüceltme karmaşasıdır.
ÜSTÜNLÜK VE AŞAĞILIK KOMPLEKSİ İLİNTİLİDİR
Üstünlük kompleksi temelde çekirdeğini aşağılık kompleksinden alır. Kişinin aşağılık kompleksine bağlı olarak kendini diğer insanlardan daha üstün görme, yüceltme çabasının sonucu oluşur ve üstün duruma geçme ya da hissetme isteği kendini kahraman ya da çok önemli biri gibi görmeye sebep olur. Adler, bu insanların aile, geçmiş anılar gibi faktörlerle toplumun dışında kaldığını ve soyutlandığını söylemektedir ve görüldüğü gibi aşağılık kompleksiyle iç içedir. Başkalarına sürekli fiziksel şiddet uygulama tehdidinde bulunan kişileri bir düşünün. Aslında göründükleri kadar cesur ve güçlü değillerdir, çünkü başkalarına zarar vermelerinin sebebi korku ve saygı duygusu uyandırmaya çalışmaktır. Bu insanlar çevrelerinden gizledikleri ciddi problemlerle karşı karşıyadırlar. Kendi çevrelerine yaptıkları aşağılama ve tehdidin ardında saklamaya çalıştıkları daha derin bir sorun vardır. Bu durum onları kendi kendine yeterlilik maskesini takmaya iter. Ancak bu ihtiyaç asla karşılanamaz, saklamaya çalıştıkları sorunlar asla bu şekilde çözülmez.
SON SÖZ
İnsanlar, onları çevreleyen sorunları inkar etme konusunda ustadırlar. Hatta bazen gerçekleri kendi gözleri ile bile görseler dahi inkar edebilecek kadar cüretkardırlar. Bunun sebebi bazen korku, bazen de utançtır. Üstünlük kompleksi olan insanlar söz konusu olduğunda en büyük problem aslında onları sürekli her yerde ve her zaman takip eden güvensizlik duygusudur. Tabi ki kişinin düşük benlik saygısı da önemli bir rol oynamaktadır. Kendinizi başkalarını inciten biri olarak göstermek sizi daha iyi hissettirmez; en azından uzun vadede. İçinizde o korkunç boşluk ve güvensizliği hissetmeye devam edersiniz. Maske takmak asla ama asla iyi bir çözüm değildir. Çözüm, kendinizi güvende hissetmenizi sağlayan dengeli bir benlik saygısı oluşturmaktır.